65 yaş ve üzeri yaşlılık dönemi olarak adlandırılmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfusun oranında artış olmaktadır, ilerleyen yıllarda yaşlı nüfusta artışla birlikte bu yaş grubunun sağlıkla ilgili ihtiyaçlarında da artış olacağı öngörülmektedir.Yaşlılık döneminde kronik fiziksel hastalıkların sıklığında artış olmakta, hem kronik hastalıklara bağlı hem de yaşla ilişkili olarak ruhsal hastalıkların da sıklığında artış görülmektedir. Her iki gruptaki hastalıkların tedavisinde öncelikle farmakolojik ajanlar yani ilaçlar kullanılmaktadır.Dolayısıyla birçok hastalığın aynı anda bulunduğu yaşlı bireylerde çoklu ilaç kullanımı sıklıkla görülmektedir. Bazı araştırmalara göre 65 yaşında bir kişinin her gün düzenli olarak kullandığı ilaç sayısı ortalama 5 tanedir.
Yaşlı bireylerde yalnızca psikiyatrik ilaçlar değil her türlü ilacın kullanımında dikkatli olunmalıdır. Yaşlılarda ilaçların vücuttan atılması için gereken iki temel organ yani böbrek ve karaciğer, artan yaşla birlikte daha az çalışmaya başlar. Bunun sonucunda alınan ilaçlar vücutta daha uzun süre kalır ve yüksek dozda alınırsa birikmeye yol açabilir. Bu nedenle yaşlı kişilerde ilaçlara daha düşük dozlarla başlanır ve doz artırmak gerekiyorsa, doz artırımı daha yavaş yapılır.
Yaşlılıkta görülen kronik hastalıklar, yaşlıların ilaç yan etkilerine duyarlılığını artırır ve gençlerde ciddi sorunlara yol açmadan kullanılan bazı ilaçlar, yaşlı bireylerdeki bu tıbbi durumlar nedeniyle ciddi yan etkilere yol açabilirler. Yaşlılarda ilaç yan etkilerine duyarlılığı artıran belli başlı tıbbi durumlar şunlardır:
Kalp ve damar hastalıkları
Yüksek tansiyon
Göz tansiyonu
Prostat ve idrar yolları sorunları
Akciğer hastalıkları
Şişmanlık ve hareket kısıtlılığı
Mide-barsak sistemi sorunları
Bellek bozuklukları
Psikiyatrik hastalıklar çok çeşitlidir ve tedavisinde kullanılan ilaçlar da birkaç farklı gruptan oluşmaktadır. Bu ilaç grupları aşağıdaki gibidir:
ANTİDEPRESAN İLAÇLAR
Depresyon, kaygı bozukluğu, saplantı-zorlantı bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılırlar. Uyku bozukluklarının kısa süreli tedavisinde de sıklıkla kullanılırlar. Bağımlılık yapmazlar, tedavi bitiminde azaltarak rahatlıkla kesilebilirler.Farklı alt grupları vardır:
1. Trisiklik antidepresanlar
Ticari isimleri: Laroxyl, Tofranil, Anafranil
50 yıldan uzun zamandır kullanılan, etkinliği yüksek ilaçlardır. Diğer grup antidepresan ilaçlara göre yan etki görülme riski daha yüksektir. Özellikle yüksek dozlarda yan etkileri sıklıkla görülür. Yan etki profillerinden dolayı yaşlı bireylerde ilk sırada tercih edilmezler. Yaşlılarda ortaya çıkma olasılığı yüksek olan ilaç yan etkileri şunlardır:
Kalpte ritm bozuklukları
Göz tansiyonunda artış ve görmede bulanıklık
Baş dönmesi ve sersemlik hissi
Ani tansiyon düşmesine bağlı sendeleme ve düşmeler
Ağız kuruluğu
Uyku hali
İdrar yapmada tutukluk
Yaşlı bireylerde kullanılmaması veya çok yakın takiple kullanılması gereken durumlar vardır, bunlar:
Kalp hastalıkları ( özellikle kalp ritmi bozuklukları)
Göz tansiyonu (glokom)
Prostat büyümesi
İdrar tutukluğu yaratan diğer durumlar
Benzer yan etkileri olan ilaçlarla birlikte alındıklarında yan etkiler daha da şiddetli olarak ortaya çıkabilir ve kullanan kişide ciddi rahatsızlık oluşturabilirler. İlaş kesildikten sonra birkaç gün içinde yan etkiler tamamen kaybolur, yani kalıcı bir hasara yol açmazlar.
2. Serotonin Gerialım Engelleyicileri ( SSRI)
Ticari isimleri: Cipram, Cipralex, Lustral, Seroxat, Faverin, Prozac ( piyasaya ilk çıkan ticari isimler verilmiştir, çoğunun birden fazla muadili vardır)
Günümüzde en sık tercih edilen antidepresanlardır. Depresyon, panik bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu, saplantı-zorlantı bozukluğu, patolojik yas reaksiyonları, travma sonrası stres bozuklukları gibi çok geniş bir yelpazedeki psikiyatrik bozukluklarda kullanılırlar. Trisiklik antidepresanlara göre yan etkileri daha azdır ve daha güvenlidirler. Dolayısı ile yaşlı bireylerde de kullanımı daha güvenlidir ve sıklıkla tercih edilirler. Ancak bu ilaçların da belli başlı yan etkileri ve dikkatli kullanılması gereken durumlar vardır. Yan etkileri:
Huzursuzluk ve kaygı duygusunda artış
Bulantı, kusma, midede yanma, ishal veya kabızlık gibi mide-barsak sistemi etkileri
İştahta azalma veya artma
Uykulu hissetme veya uykusuzluk
Sersemlik hissi
Dikkatte azalma
Canlı rüyalar görme
Uzun vadede halsizlik, isteksizlik, cinsel işlevlerde bozulma ve hareket bozukluklarına yol açabilirler
Yaşlı bireylerde genellikle güvenle kullanılırlar ancak dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır:
Mide ülseri (kanama riskini artırırlar)
Kalp ritmi bozuklukları
İdrar söktürücü ilaç kullanımı ve kan pıhtılaşmasını önleyici ilaç kullanımı
3. Diğer Antidepresan İlaçlar
Bu grupta, yukarıdaki iki gruba da girmeyen birçok farklı ilaç bulunur. Bu ilaçların yan etkileri bu iki gruptaki ilaçlarla benzerlikler gösterir. Daha nadir kullanılırlar. Bu grup ilaçlardan bazılarının adları şöyledir: Efexor, Aurorix, Desyrel, Remeron, Tolvon. Bu gruptaki ilaçların her birinin kendine özel yan etkileri vardır, bu bilgilere farklı kaynaklardan ulaşılabilir.
ANTİPSİKOTİKLER
Öncelikle şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Ancak günümüzde bu gruptan birçok ilaç, şizofreni dışındaki diğer birçok psikiyatrik hastalıkta da kullanılmaktadır. Bunlar arasında iki uçlu duygulanım bozukluğu, dirençli depresyonlar, dirençli kaygı bozuklukları, saplantı zorlantı bozukluğu gibi hastalıklar sayılabilir.
Bağımlılık yapmazlar, tedavi bittiğinde dozları azaltılarak kesilebilirler.
Yaşlılarda daha düşük dozla tedaviye başlanıp, yavaş doz artırımları ile kullanılmalı ve yan etkiler açısından takip edilmelidirler. Bu grup ilaçların kısa vadede, tedavinin hemen başında görülebilecek yan etkileri dışında, uzun vadede oluşabilecek ve nadiren kalıcı olabilecek bazı yan etkileri de vardır. Yaşlı bireyler özellikle uzun vadedeki bazı yan etkilere daha duyarlıdırlar.
Bu gruptaki ilaçlar iki gruba ayrılırlar:Tipik (birinci kuşak) antipsikotikler ve atipik (ikinci kuşak) antipsikotikler.
Yan etkileri arasında aşağıdakiler bulunur:
Hareket bozuklukları ( Parkinson hastalığına benzer hareketlerde yavaşlama, ellerde titreme, yürümede zorluk)
Yutkunmada zorluk, salya akması
Tansiyon değerlerinde ani düşmeler ve buna bağlı dengesizlik ve düşme riski
Uykuya meyil, sersemlik hissi
İştah artışı, kan kolesterol değerlerinde ve kan şekerinde yükselme (uzun vadede görülür, atipik antipsikotiklerden bazıları bu duruma daha çok yol açabilir)
Serebrovasküler olaylara yatkınlık
BENZODİAZEPİNLER
Kaygı bozukluklarının, nadiren uyku bozukluklarının, bazen de diğer psikiyatrik ilaçların yan etkilerinin kısa süreli tedavisinde kullanılırlar. Bu grup ilaçların bağımlılık yapma riskleri yüksektir. Bu nedenle doktorun önerdiği doz ve süreye titizlikle uyularak kullanılmaları gerekmektedir. Yaşlı bireylerde özellikle bazı yan etkileri nedeniyle kullanımı genellikle önerilmeyen ilaçlardır, bu yan etkiler aşağıdaki gibidir:
Sersemlik, uykuya meyil
Düşmeler
Bellekte bozukluklar
Solunumun baskılanması
Huzursuzluk
Ancak bu grup ilaçlar, belli durumlarda, kısa süreli ve düşük dozlarda verilerek, yakından takip edilerek, yaşlı hastaların tedavisinde güvenle kullanılabilirler.
PSİKİYATRİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILAN DİĞER İLAÇLAR
Farklı hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş, ancak zaman içinde psikiyatrik bazı hastalıkların tedavisinde işe yaradığı görülmüş ve günümüzde bu amaçla kullanılan birçok farklı ilaçlar vardır. Bunlar arasında antialerjikler (alerji tedavisinde kullanılan ajanlar), antiepileptikler (sara nöbetlerinin tedavisinde kullanılan ilaçlar), bazı tansiyon düşürücü ilaçlar sayılabilir.
Genel İlkeler
1. Doktorunuza başvururken kullandığınız tüm ilaçların bir listesini, adlarını bilmiyorsanız tüm ilaç kutularınızı, reçetelerinizi yanınızda bulundurunuz
2. Var olan diğer hastalıklarınızın yazılı olduğu bir liste elinizde bulunsun. Özellikle kalp yetmezliği, kalp ritminde bozukluk, yakın zamanda kalp krizi geçirme öyküsü, yüksek tansiyon, akciğer hastalıkları (sigaraya bağlı gelişmiş olan solunum yetmezliği, astım gibi),guatr ve diğer tiroid hastalıkları, son zamanlarda sık düşme öyküsü, bu düşmeler sırasında başınızı çarpma ve bilinç kaybı olması, felç geçirme öyküsü, göz tansiyonu, idrar yapmada tutukluk, prostat büyümesi, şeker hastalığı, yüksek kolesterol düzeyleri doktorunuza mutlaka söylemeniz gereken durumlar arasındadır.
3. Son dönemde yapılmış olan kan tetkikleri, özel bazı test sonuçları, EKG raporları, akciğer filmi, çekilen BT (bilgisayarlı tomografi) veMR(manyetik rezonans görüntüleme) filmleri ve raporlarını yanınızda bulundurunuz.
4. Reçeteli ilaçlar dışında da kullandığınız tüm ilaçları ve maddeleri doktorunuza bildiriniz. Bunlar:
Reçetesiz aldığınız ağrı kesiciler
Bitki çayları
Yenilen, kaynatılıp içilen otlar
Kabızlık için kullanılan müshil ilaçları
Eczaneden veya dükkanlardan alınan, yurtdışından getirtilen vitamin ve benzeri takviye edici maddeler
Sigara, alkol veya uyuşturucu maddeler (bunları bildirirken çekingen davranmayın veya utanmayın, unutmayın doktorunuz size yardım için var)
“uyku” ilaçları
5. Başka bir doktor tarafından psikiyatri muayenesi için yönlendirilmiş iseniz, bu muayenenin istenme sebebini açıklayan konsültasyon kağıdınızı yanınızda bulundurunuz. Başka bir kurum/hastaneden yönlendirildiyseniz ve konsültasyon kağıdı yazılmadı ise, doktorunuzdan neden böyle bir muayene istendiğine dair kısa yazılı bir açıklama isteyiniz.
6. Doktorunuzun önerdiği ilaç hakkında doktorunuzdan bilgilendirme talep ediniz. Özellikle ilacın kısa vadeli ve uzun vadeli yan etkilerini öğreniniz.
7. Özellikle idrar söktürücü (lasix, desal), kan pıhtılaşmasını önleyici (coumadin), kalp ritmini düzenleyici (rytmonorm, isoptin) kalp yetmezliği (digoksin) ve yüksek tansiyonu önlemeye yönelik ilaçlar (beloc, micardis) kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Bu tür ilaçlarla bazı psikiyatrik ilaçların etkileşme riski çok yüksektir.
8. Yan etki görüldüğünde ne yapmanız gerektiğine dair bir plan oluşturulmasını isteyiniz. Bazı yan etkiler hafif ve geçicidir, bu durumlarda ilaca devam etmeniz gerekir, bedeniniz zamanla bu ilaca alışır ve yan etkiler kaybolur veya hafifler.Bazı yan etkilerde ise ilacı azaltmanız veya kesmeniz gerekebilir, doktorunuza danışarak uygun olan eylemi seçiniz. Bu durumlarla ilgili önceden bilgi alınız.
9. Diğer seçenekleri sormaya çekinmeyiniz
10. İlacın kullanımşekli, saati ile ilgili olarak yazılı bilgi alınız
11. Doktorunuza danışmadan kendi başınıza tedaviyi sonlandırmayınız, birçok psikiyatrik ilaç kesilme belirtisi dediğimiz bazı fiziksel ve ruhsal sıkıntılara yol açabilirler, bazı ilaçlar ise ani kesildiğinde hayatı tehdit edici durumlar ortaya çıkabilir.
12. Doktorunuza danışmadan ilacınızın dozunu artırma veya azaltmaya karar vermeyiniz. İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanınız. Psikiyatrik ilaçların büyük kısmı düzenli kullanıldığı zaman tedavi edici etkilerini gösterirler, bu nedenle ilaçlarınızı sadece sıkıntılı olduğunuzda değil, doktorun önerdiği şekilde devamlı ve düzenli kullanınız
13. Akraba, komşu veya tanıdıkların önerisi ile ilaç kullanmayınız. Başka birisinin çok faydalandığı bir ilaç size uygun olmayabilir ve ciddi yan etkiler ve ilaç etkileşmeleri nedeniyle zarar görebilirsiniz. Doktorunuza danışmadan aktarlardan alacağınız bitki çayları, şifalı bitkiler vb maddeleri veya vitamin tabletleri vb takviyeleri kullanmayınız.
14. Aklınıza takılan sorular, ilaç kullanmaya başladıktan sonra ortaya çıkan sorunlar olursa doktorunuza danışınız.
15. İlacı kullanımı sırasında zorluk yaşıyorsanız (tableti yutamama, tableti bölmede zorluk, ilacı sık sık unutma vb) doktorunuza iletiniz. Tablet yutamıyorsanız sıvı forma geçilebilir, suda eritme önerilebilir, ilacı almayı unutuyorsanız günde tek doz uygulaması olan bir ilaca geçilebilir veya depo formlar önerilebilir.
16. Psikiyatrik ilaçların bir kısmı gıdalarla etkileşir, örneğin SSRI grubu antidepresanlar kullanırken greyfurt suyu içilmemesi, benzodiazepin grubu ilaçlar kullanılırken alkol alınmaması gerekir. Diyet kısıtlaması gerekip gerekmediğini doktorunuza sorunuz.
17. Bir psikiyatrik ilaç kullanıyor iken, yeni bir sağlık sorunu gelişirse, ilaçlarınız değiştirilir, yeni ilaç eklenir veya kullanmakta olduğunuz ilaç kesilirse mutlaka doktorunuza haber veriniz. Bu yeni durum, psikiyatrik ilacınızın da yeniden düzenlenmesini gerektirebilir.
TPD Psikofarmakoloji Bilimsel Çalışma Birimi tarafından hazırlanmıştır.