Asistan Hekimlerin Eğitim Ve Özlük Hakları

Yasal ve akademik statü tanımları ile adı “tıpta uzmanlık öğrencisi” veya “araştırma görevlisi” olan “asistan hekim” görev tanımı ve yapılandırılmış eğitim programlarının yokluğunda, hekimler arası eşit bir ilişkiden uzaklaşıp, “asistan hekim” eğitim sorumlusu ve uzman hekimlerin altında, usta- çırak ilişkisi söylemi ile kurulan bir iktidar ilişkisi içinde, görevi olmayan işlerden sorumlu, hakkı olan eğitimden yoksun, bağımlı bir konuma itilmektedir.

“Asistan hekim” kimdir?
Asistan hekim tanımı, geçmişten gelen bir ifade olup, geleneksel tıp eğitimi anlayışına işaret etmekte, asistan hekimi uzmana destek olan bir konuma yerleştirmektedir. Bu nedenle “uzmanlık öğrencisi hekim” ya da bilimsel bilgi üretimi sorumluluğuna da işaret eden “araştırma görevlisi hekim” ifadelerinden birinin bizleri daha iyi anlattığını düşünmekteyiz.

Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği (TDHUEY); asistan hekimi yani uzmanlık öğrencisini kurumlarındaki kadro unvanı ne olursa olsun, bu yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde programlarda “uzmanlık eğitimi gören, araştırma ve uygulama yapan kişiler” olarak tanımlanmaktadır (TDHUEY madde 11/1).

Psikiyatri Uzmanlık Öğrencisi Hekimin Hakları nelerdir?

1. Eğitim Haklarımız
Eğitim haklarımız, 26.04.2014 tarihli “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği (TDHUEY)” ile düzenlenmektedir.

Tıpta Uzmanlik Kurulu Müfredat Oluşturma Ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) tarafından 08.04.2014 tarihinde güncel hali yayınlanan Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Müfredatı, uzmanlık öğrencisinin psikiyatrik hastalıkların etiyoloji, tanı ve tedavisi ile hastalıklardan korunmaya yönelik bilgi, beceri ve bunu tamamlayan tutumları edinerek yetkinliğinin geliştirilmesini hedefleyerek hazırlanmıştır.

Bu öğrenme hedefleri kuramsal içerik, beceri ve tutumlar olarak tanımlanmalıdır.
Ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlık eğitimi programının özünü, (1) dersler, düzenli olarak programlanmış seminer, konferans, panel gibi "kuramsal eğitim"; (2) uzmanlık öğrencisine, eğitim süresi boyunca, gözetim-denetim (supervizyon) altında, hasta takibiyle ilgili klinik deneyim, beceri ve tutum kazandırmaya yönelik "uygulamalı eğitim" oluşturur. Hazırlanan ilgili müfredata gore çalıştığımız kurumlardan talep edebileceğimiz asgari eğitim saatleri şu şekildedir :

  • Kuramsal eğitim, 4 yıl boyunca, haftada en az 4 saat, sistemli ve yapılandırılmış bir didaktik eğitimi (dersler, seminerler vb.) içermelidir. Kuramsal eğitim konuları eğiticiler tarafından güncel bilgilerden derlenerek aktarılmalıdır. Ekip toplantıları, klinik olgu sunumları, makale saati ve konuk konuşmacılar tarafından verilen seminerler, eğitim programına eklenmesi uygun olan yardımcı unsurlar olarak kabul edilmeli; ancak kuramsal eğitimin yerini almamalıdır.
  • Kuramsal eğitim içinde psikoterapi eğitimi yer almalı ve en az haftada bir saat olmak üzere toplam 60-80 saatlik, ağırlıklı olarak psikodinamik ve/veya bilişsel-davranışçı kuramların ele alındığı eğitim oturumları düzenlenmelidir.
  • Uzmanlık öğrencilerine, son yıl içinde, tercihen 2-4 ay süreyle, servis sorumluluğunu üstlenecekleri ve hasta takibinin yanı sıra yöneticilik, danışmanlık vb. beceri ve tutumlarını geliştirme ve uygulama olanağı bulacakları bir dönem sağlanmalıdır.
  • Uzmanlık öğrencilerinin herhangi bir zamanda birinci derecede sorumlu oldukları hastaların sayısı, her hastanın ayrıntılı olarak incelenmesine izin verecek, her hastaya uygun tedaviyi sağlayacak ve eğitim programının diğer konularında kendine yeterli zaman bırakacak kadar az, aynı zamanda klinik deneyimlerin yeterli derinliği ve çeşitliliğini sağlayacak kadar da çok olmalıdır.
  • Her uzmanlık öğrencisi eğitim seminerleri ve hasta görüşmelerine ek olarak, haftada en az bir saat, yılda en az 40 saat olmak üzere eğitim amaçlı bireysel gözetim-denetim (süpervizyon) almalıdır.
  • Uzmanlık öğrencileri, 4 yıllık bir eğitim programında, 12 aydan az, 18 aydan fazla olmayacak şekilde, yatan hastaların tanı ve tedavisinden sorumlu olmalıdır.
  • Uzmanlık öğrencileri, kısa ve uzun süreli hasta takibini içeren ayaktan hasta tedavisi programında, düzenli bir gözetim-denetim altında, psikodinamik, bilişsel-davranışcı ve biyolojik yaklaşımları kullanarak en az 12 ay geçirmelidir.
  • Uzun süreli ayaktan hasta tedavisi deneyimleri, bir yıl ya da daha uzun bir süre için, gözetim-denetim altında, en az haftada bir görülen, yeterli sayıda hastayı içermelidir.
  • Uzmanlık öğrencileri, konsültasyon-liyezon psikiyatrisinde en az 3 ay süreyle beceri edinmeli ve deneyim kazanmalıdır. Bu deneyimin belirli bir kısmının ayaktan hasta tedavisi şeklinde olması tercih edilir.
  • Uzmanlık öğrencileri, acil psikiyatri alanında deneyimli bir eğiticinin yönetiminde, acil servislere başvuran psikiyatrik hastaların veya psikiyatri polikliniklerine başvuran acil hastaların değerlendirme ve tedavi süreçlerine katılmalıdır. Acil psikiyatri deneyimi, intihara eğilimli ve fiziksel şiddet gösterme potansiyeli taşıyan hastalarla ilişki kurmayı ve bu hastaların tedavisini içermelidir.
  • Yaşlılık psikiyatrisi: Uzmanlık öğrencileri, tanı ve tedavi konusunda sorumluluk üstlenerek çeşitli psikiyatrik bozuklukları olan yaşlı hastalarla beceri ve deneyim kazanmalıdır.
  • Alkol-madde kullanım bozukluğu : Uzmanlık öğrencileri alkol-madde kullanım bozukluğu konusunda, arındırma ve uzun süreli tedaviyi içerecek şekilde beceri ve deneyim kazanmalıdır. Uzmanlık öğrencileri bu alanda eğitim almak için gerektiğinde bu konuda özelleşmiş eğitim kurumlarına rotasyona gönderilmesi önerilir.
  • Adli psikiyatri : Uzmanlık öğrencileri, adli psikiyatri hastalarının ele alınması, hukuksal işlemler ve adli rapor yazma konusunda beceri ve deneyim kazanmalıdır. Uzmanlık öğrencilerinin, eğitim için gerektiğinde bu konuda özelleşmiş eğitim kurumlarına rotasyona gönderilmesi önerilir.
  • Psikoterapi eğitimindeki gereklilikler, psikoterapötik görüşme becerilerini geliştirmeyi, psikiyatrik bozukluğun psikoterapötik formülasyonunu yapabilmeyi, en az 5 hastaya kısa süreli psikoterapi (12-16 seans), en az 1 hastaya uzun süreli psikoterapi (en az 40 seans) uygulamayı içerir.
  • Psikoterapi gözetim-denetimleri, en az yarısı bireysel olacak biçimde, en az 100 saat olmalıdır.

Tüm bu eğitim haklarımız TDHUEY (madde 11/6)'da “Uzmanlık öğrencisinin programlarda, kurul tarafından belirlenmiş müfredat ve standartlarda verilmesinin sağlanmasını isteme hakkı vardır” denilerek güvence altına alınmıştır. 

Uzmanlık eğitimi veren programlar Tıpta Uzmanlık Kurulı (TUK) tarafından beş yılda birden az olmayacak şekilde denetlenir. Ancak uzmanlık öğrencileri eğitim programında bir eksiklikle ya da eğitimci ya da yöneticilerden kaynaklı eğitim sürecini kesintiye uğratan bir sorun ile karşılaştığında TUK'tan denetim talep edebilir. TUK’a yapılan başvurularda, başvuranın kimliğinin gizli kaldığı da unutulmamalıdır.

Son olarak; normalde mesai saatlerinde gerçekleşmesi gereken eğitimlerin, çoğu kurumda tüm çalışanların yasal izin saati olan, öğle saatlerine sıkıştırılmakta, hatta iş yükü ve personel yetersizliği mazaret gösterilerek, eğitim saatlerinde asistan hekimlerin dönüşümlü olarak çalıştırılmaktadır. Oysa hiçbir çalışan izin saatlerinde çalışmaya zorlanamaz; aksi yasaların ihlalidir. Yetersiz hekim sayısı bahane edilerek  uzmanlık öğrencisinin sağlık hizmetini yürütme görevinin eğitim hakkını elinden alması durumu asla kabul edilmemelidir.

2. Özlük Haklarımız

I. Çalışma Sürelerimiz:

Kamu görevlisi hekimlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca haftalık çalışma süresi 40 saattir.  Maddenin devamında özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma sürelerinin belirlenebileceği düzenlenmiştir.

Kamu görevlisi hekimlerin günlük çalışma sürelerine yönelik bir üst sınır belirtilmemiştir. Anayasa’nın “Çalışma Şartları Ve Dinlenme Hakkı” başlıklı 50. maddesine göre Dinlenmek çalışanların hakkıdır.” Bu hak temel hak ve hürriyetlerden olması nedeniyle şahsa bağlı devredilemez sosyal bir haktır. Anayasanın 50. maddesinin gerekçesine göre de dinlenme hakkı “…hem çalışanın bedenen korunması için zorunlu hem de çalışanın dinlenme sonrası çalışmasının verimi için gereklidir.”

Avrupa Birliği Parlamentosunun üye ülkeler açısından bağlayıcı ve zorunlu 1993 tarih ve 104/EC ve 2003 tarih ve 88/EC sayılı direktiflerinde, hekimlerin günlük çalışma süresi 8 saat olup bu süre haftalık 40 saati aşmayacaktır. Zorunla hallerde günlük çalışma süresi 10 saati aşmamak üzere uzatılabilecektir. Ancak günlük 10 saatlik çalıştırma halinde dahi, çalışanlar yönünden bir yılda 24 hafta ortalama 8 saatlik çalışmayı güvence altına alacak şekilde çalışma düzenin belirlenmesi zorunludur.

Avrupa Birliği Mahkemesi’nin 03.10.2000 tarihli SİMAP, 09.09.2003 tarihli JAGLER ve 11.01.2007 tarihli VOREL kararında, hekimlerin nöbetler dahil haftalık çalışma sürelerinin en çok 48 saat olabileceği belirtilmiştir.

II. Nöbet sayıları ve psikiyatri dışı nöbet tutturulması :

  • Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği 26. maddesinin 3. fıkrası uyarınca uzmanlık öğrencileri eğitim sorumlusunun gözetim ve denetiminde araştırma ve eğitim çalışmalarında ve sağlık hizmeti sunumunda görev alabilir. Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca da uzmanlık eğitimi uygulamasından sayılmayan işlerde görevlendirilemezler.
  • Uzmanlık eğitimi gören asistanlar, kendi uzmanlık eğitimleri kapsamında ve ancak eğitim sorumlusunun nezaretinde uygulama yapabilirler, onlara bu kapsamda nöbet tutturulabilir. Bu kurallar uyarınca asistanlara kendi alanlarında eğitim sorumlusu gözetimi olmaksızın nöbet tutturulması hukuka aykırı olduğu gibi uzmanlık eğitimi ile ilgisi bulunmayan hizmetlerde nöbet tutturulması da mevzuata aykırıdır.
  • TDHUEY madde 11/5’de; “Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uygulaması üç günde birden daha sık olmayacak şekilde düzenlenir.” ifadesiyle nöbetleri ayda en fazla 10 ile sınırlamıştır. Nöbet sayılarına göre açılan davalarda; mahkemeler önce “alan-dışı” olup olmadığına, ardından da Genişletilmiş Eğitim Programında ne şekilde düzenlendiğine bakarak karar vermektedir.

III. Nöbet ertesi izin :

  • 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, nöbet ertesi çalışma olmayacağı yönündeyken, Bakanlık “Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği” ile bu hakkın kullanımını baştabibin takdirine bırakmıştır. Ancak Anayasa'nın ''Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı'' başlıklı 50'inci maddesinde yer alan "Dinlenmek çalışanların hakkıdır.'' hükmü yanında uluslararası sözleşmeler de bu hakkın kullanımını desteklemektedir.
  • Devlet Memurları Kanunu'na göre aylık 130 saatin üzerinde nöbet tutturulmaması gerekmektedir. Anayasamızın 18'inci maddesinde "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır..." ifadesi yer almaktadır. Ancak birçok kurumda bu sürenin üzerinde nöbet tutturulmakta, üstelik ücreti ödenmemektedir.
  • Anayasa, yasa ve uluslararası sözleşmelerle tanımlı hakların kullanımı, yönetmelik ve genelgeler ile ya da fiili durum yaratılarak engellenmeye çalışılmaktadır. Ancak bilindiği gibi genelge ve yönetmeliklerin, Anayasa'ya uygun olması gerektiğinden, açılan davalar asistan hekimlerden yana sonuçlanmaktadır.
  • Öncelikle yaratılmaya çalışılan fiili durum reddedilmeli, görevlendirmeler yazılı istenmelidir. Bu tavır, birçok durumda hastane yönetimlerinin geri adım atmasına neden olmaktadır. Ancak emir yazılı gelirse, çalışanların ortak tavır geliştirmesi yönetimlere geri adım attırmaktadır. Bugüne kadar asistan hekimlerin toplu olarak hak temelli yaptıkları eylemler nedeniyle aldıkları bir ceza yoktur.

IV. Yıldırma (Mobbing) olduğunda?
İş yerinde psikolojik şiddet ya da yaygın kullanılan adıyla yıldırma (mobbing) işyerinde gerçekleşen, bir veya daha fazla kişi tarafından, bir veya daha fazla kişiye, sistemli bir şekilde, düşmanca ve ahlakdışı bir yaklaşımla, süreklilik gösteren bir sıklıkla, kişiyi sindirme maksadı ile kişinin özgüvenine uygulanan psikolojik ve hatta fiziksel saldırgan davranışları ifade eder. Hepsinde ortak yön, kişinin onur ve saygınlığının hedef alınmasıdır.

İşyerinde yıldırmaya başvuranlar, ne yazık ki, geleneksel tıp eğitimi ve yönetim anlayışları içerisinde eylemlerini doğal görmektedirler. Yıldırmaya sıklıkla bir hak talebinin önlenmesi için başvurulmaktadır. Yıldıran, hak talebine dönük somut atılmasını engelleyebildiği, bu davranışlarından dolayı resmi düzlemde hesap vermek zorunda kalabileceğini hissetmediği sürece tutumunu sürdürmektedir.

İşyerinde yıldırma bir suçtur ve kişisel hak talebinden öte, yerleşik anlayışın da yıkılması için üzerine gidilmelidir. Bu durumda yapılması gereken;

  • İşyerinde yıldırma amaçlı eylemlerin belgeli hale getirilmesi
  • Olayın ikili ilişkiler düzeyinden çıkarılıp, kurumsal olarak ele alınmasıdır.
  • Psikolojik şiddet, baskı, hakaret ve tehdit, olayın tanıklarının tutacağı tutanaklarla kayıt altına alınabilir. Hazırlanacak tutanaklar da yer, tarih, söz konusu olayın sade, açık, objektif ifadelerle tanımı ve olaya tanık en az iki, ideal olarak üç kişinin imzası olmalıdır. Kullanılacakları tarihe kadar resmi bir kurumdan her hangi bir evrak kayıt işlemine tabii tutulmaları gerekmez.
  • İşyerinde yıldırma kapsamına giren, ameliyata sokmama, polikliniğe indirmeme, teorik derse alamama gibi uygulamalar resmi kayıtlar üzerinden belgelenebilirler.

Çoğu vakada olayın resmi düzleme taşınması, kurum yöneticilere soruşturma talebi ile dilekçe verilmesi, yerel tabip odasından soruşturma talep edilmesi gibi girişimler, oda temsilcilerinin kurum yetkilileri ile görüşmesi, işyerinde yıldırma uygulayanın güç aldığı iktidar duygusunun kırılmasına ve geri adım atmasına neden olmaktadır.

Yıldırmanın bir parçası olarak eğitim hakkının engellendiği durumlarla TUK doğrudan ilgilenmekte, kendi soruşturmasını yürütmektedir. Bunlar dışında tazminat davası açılması her zaman için bir seçenektir.

V. Mazaretsiz Yatay Geçiş?
Mazeretsiz nakil işlemleri, TDHUEY’nin 16. Maddesi 4. fıkrası Ç bendi hükümlerine göre yapılmaktadır. Buna göre uzmanlık eğitimine başlandıktan sonra herhangi bir mazeret gözetmeksizin eğitimlerine başka bir ilde veya kurumda devam etmek isteyenlerin bir defaya mahsus olmak kaydıyla ilgili mevzuat çerçevesinde atamaya yetkili makam tarafından geçişleri yapılır. Her iki kurumun programlarının uyumlu olması, her iki kurumun geçiş işlemleri için onay vermesi ve kişinin öğrenime hak kazandığı TUS'da aldığı puanın, geçilecek kurumun aynı dönem asistan alım puanı ile eşit ya da daha yüksek olması geçiş için sağlanması gereken şartlardır. Koşullar sağlandığı taktirde uzmanlık öğrencisi TUK’un internet sitesinde “Mazaretsiz Yatay Geçiş” bölümünde yer alan belgeleri hazırlayarak başvuruda bulunabilir.

Görülüyor ki; sahip olduğumuz haklarımızı öncelikle bilmemiz ardından bunları kazanmak için bir arada yürüteceğimiz mücadelimiz geleceğimiz için büyük önem taşımaktadır. Bizler hekimlik uygulamalarının hak ettiği değerini bulması için, klinik eğitmenlerimizden ve hastane yöneticilerinden haklarımızı talep etmek, çabalamak zorundayız. Biliyoruz ki “birlikte ve kararlılıkla” yürütülen hak arama mücadeleleri daha önce defalarca tanıklık ettiğimiz gibi başarıyla sonuçlanacaktır.

Tüm asgari şartların standart biçimde yerine getirildiği uzmanlık eğitim programlarının bir an önce hayata geçmesi dileğiyle.

KAYNAKLAR

-Tukmos, Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi, Çekirdek Müfredat Hazırlama Kılavuzu, v.1.1, 2013
-Tükel R, Alkın T, Uluşahin A. Psikiyatride Uzmanlık Eğitimi, Yeterlilik ve Eğitimin Akreditasyonu. Ankara: Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları, 2009.
-Hekimlerin Çalışma Süresi, Nöbet, Fazla Çalışma Ücreti, Dinlenme ve İzin Hakları  (http://www.ttb.org.tr/index.php/brosur.html)