TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNDE YAPILAN TOPLANTININ ARDINDAN

psikiyatri.org.tr /

TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNDE YAPILAN TOPLANTININ ARDINDAN

 

Değerli Grup Üyeleri

 

Türk Tabipler Birliği, doku ve organ nakilleri konusunda yaşanan hızlı gelişmeler ışığında meslek odamızın sürecin gerisinde kalmaması, güncellemelere katkıda bulunması ve ortaya çıkan bazı tıbbi ve etik sorunların aşılabilmesi için bir inisiyatif başlattı. Bu amaçla geçen hafta ilk toplantı gerçekleştirilmiş. Bu toplantıda sürecin içine TPD nin de katılımının gerekliliği ortaya çıkınca TPD, çalışma birimlerinden KLP çalışma biriminin toplantılara devamına karar vererek bu toplantıya davet etti.

 

8 Mart Perşembe günü katıldığım Ankara’da TTB Merkezinde yapılan toplantıdan önemli notları ve geleceğe yönelik planlamaları aktarmak istiyorum.

 

Bilindiği gibi Türkiye’de uzun yıllardır başarıyla yapılan doku ve organ transplantasyonu operasyonları, Antalya ve Hacettepe Üniversitelerinde yapılan operasyonlarla beraber yeni bir sürece girmiştir. Bu sürecin Türk tıbbına oldukça olumlu katkılarının yanında yeni tartışma, değerlendirme ve özeleştiri yapma ihtiyaçlarını doğurmuştur. Bu sürecin hem daha başarılı noktalara ulaşması hem de ülkemiz hekimliğinin süreçten daha az zarar görmesi adına TTB bir platform oluşturma karar aldı. Bu sayede transplantasyon sürecine katkıda bulunan tüm branşların, birbiriyle koordinasyon içine olması, ayrıca bu toplantılardan çıkacak sonuç bildirgesinin Sağlık Bakanlığına sunulara Meslek Odası olarak üzerimize düşen görevin yapılması hedeflenmiştir.

 

Bu amaçla katıldığım toplantıya TTB Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek başta olmak üzere Ortopedi, lastik Cerrahi, Anestezi Dernekleri, TPD KLP Birimi ve TTB Hukuk Bürosundan temsilciler katıldı.

 

Toplantıdan alnımızla ilgili önemli notları aktarmak istiyorum.

 

Her ne kadar gerekliliği bizler tarafından iyi bilinse de öncelikle psikiyatrinin bu toplantıda temsil edilmesinden oldukça memnun olduklarını bildirdiler. Bizim ayrıca neden bu grupta bulunmamız, hangi noktalarda katılımcı olabileceğimiz noktalarında onlar da yaşadıkları benzer sorunları dile getirerek İŞİMİZİ KOLAYLAŞTIRDILAR.

 

Toplantıda psikiyatrinin yerini şu noktalar üzerinden kısaca vurgulamaya çalıştım:

- Ameliyat öncesi alıcı, alıcı yakının ruhsal değerlendirilmesi

- Periop dönemde kişinin ruhsal değerlendirilmesi

- Ameliyat sonrası dönemde alıcı, alıcı ailesi ve verici ailesinin değerlendirilmesi

 

Ameliyat sonrası dönem kısa ve uzun dönem olarak düşünülmeli. Bu süreç operasyondan önce adayın seçimi ve hazırlanması dönemi, operasyonun ardından 2-4 yıllık dönemi hatta ömürboyunu kapsadığından kişi sadece operasyon döneminde değil sonraki bio-psiko-sosyo-kültürel süreç açısından da iyi ele alınmalı. Bu noktanın, operasyonun başarısı ve TAM BİR İYİLİK HALİNDE OLMAnın önemli bir parçası olduğu vurgulandı ve adayların seçiminde bu açıdan a değerlendirmenin yapılması vurgulandı.

 

- Transplantasyon operasyonlarında Sağlık Bakanlığınca yayımlanan yönergelerin eksiklikleri, yanlış değerlendirilmeleri ele alındı. 2011 yılında yayımlanan yönergede ameliyat ekibinde {Psikiyatrist veya Psikolog} bulunması gerekir ibareleri 2012 yılında yayımlanan yönergede kimi yerde { Psikolog} olarak bırakılmış, kimi yerde {Psikiyatrist veya Psikolog} olarak devam etmiştir. Bu toplantıda önce Dr. Ayşim Noyan ile yaptığımız tlf görüşmesi ardında edindiğim bu son yönergedeki bu yanlış konumlandırma vurgulandı. Bir ruh sağlığı ekibine ihtiyaç olduğunu ama bu ekibin başında veya olarak değil Psikiyatrinin bulunması gerektiğini bildirdim. Ekibimizde psikiyatrist, psikolog, hemşire (mümkünse bir de psikiyatri hemşiresi) sosyal hizmet uzmanı olmalı. Hatta ileride belki transplantasyon uçdalında uzmanlaşacak bir ekibe ihtiyaç duyulacak, transplantasyon psikiyatrisi hemşireliği uçdalları doğacaktır. Kimbilir?

- Operasyon sürecinde (öncesi –esnası ve sonrası) ameliyat ekibinin de ruhsal açıdan değerlendirilmesinin önemi vurgulandı. Bu nokta özellikle tarafımdan değil cerrahlar tarafından öncelikle dile getirildi. Cerrahın bazen “aşırı heyecanlanarak” vaktinden önce, “gaza gelerek” operasyon sürecine karar verebileceği veya sürecini başlatmayı isteyebileceği, bu açıdan tedavi ekibinin kendi arasındaki uyumsuzluğunun değerlendirilmesinin de başarı için önemli olduğu belirtildi. Bu noktada LİYEZON PSİKİYATRİSİNİN yeri ve önemi vurgulandı ki

- Operasyon sürecinde kullanılan ilaçların (antidepresanlar, antipsikotikler, anksiyolitiklerin) ruhsal durum, ruhsal durumun operasyon süreci üzerine etkileri ele alındı. Preüperi-postop dönemde karşılaşılabilecek delirium, depresyon, Anksiyete bozukluğuyla mücadelenin transplantasyon sürecine etkileri vurgulandı

- 27 Mart Salı günü 3. Toplantı gerçekleşecek.

 

Bundan sonra grubumuzun bir araya gelip (tabi e-ortamda) öneri, istek ve görüşlerini bildiren bir ortak metin hazırlanmasına ihtiyacımız var. Bu konuda en kısa görüşlerinizi bildirmenizi rica ediyorum. Çünkü katılmcıların toplantıya bilgilenmiş durumda gelebilmesi için toplantıdan bir süre önce bu metnin gönderilmesi isteniyor.

 

Sevgi ve saygılarımla

 

Çağatay Karşıdağ

 

KLP Çalışma Birimi Koordinatörü