Saygıdeğer Meslektaşlarımız, Üyelerimizden aldığımız bilgi doğrultusunda psikiyatri kliniklerinden gerek Sağlık Müdürlükleri gerekse diğer kanallar aracılığıyla hasta bilgilerinin talep edildiği öğrenmiş bulunmaktayız. Konu ile ilgili, TPD-MYK, üyelerimizle paylaşılmak ve ilgili makamlara iletilmek üzere inceleme başlatmıştır. Bu amaçla görevlendirilen, Psikiyatride İnsan Hakları ve Etik ÇB koordinatörü Prof. Dr. Mustafa SERCAN ve Türkiye Psikiyatri Derneği Avukatı Ziynet ÖZÇELİK tarafından hazırlanan metni bilgilerinize sunarız.
---------------------------------------------------------------------------------------------
Psikiyatri Uzmanı üyelerimizden edinilen bilgilere göre, İl Sağlık Müdürlükleri tarafından hastanelerden; hastanede tedavi gören "uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığı bulunan kişiler" ve “akıl hastalarının” adı, soyadı, ikamet adresi, irtibat telefonunun “Bölge Sorumluluk Rehberi” kapsamında Toplum Sağlığı Merkezi’ne bildirilmesi istenilmektedir.
Bu çalışmalar ile Toplum Destekli Polislik Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında bölge sorumluluk rehberi adı altında bir rehber oluşturularak suçun önlenmesi ve suçluların yakalanması çalışmalarında kullanılmak üzere bilgi toplandığı düşünülmektedir. Hastanelerden istenilen hasta bilgilerinin söz konusu yönetmeliğin 65. Maddesi 1. bendinde tanımlanan sağlık kuruluşlarıyla işbirliği kapsamında değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Psikiyatrik tedavi gereksinimi olan alkol-madde bağımlıları ve akıl hastalarının kimlik ve adres bilgilerinin, “potansiyel suçlu” olarak izlenmek üzere toplandığı sonucuna varmak aşırı bir yorum olmayacaktır.
Bilindiği gibi genel sağlık hizmetlerinden yararlanma bakımından psikiyatrik hastalar çeşitli nedenlere dezavantajlı durumdadır. Öte yandan toplumda psikiyatriye dönük olumsuz ön yargı nedeniyle birçok psikiyatrik hasta ve madde bağımlısı tedaviye başvurmaktan kaçınmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın, bir yandan ruh hastalıkları için olanakları genişletme çabası içindeyken, öte yandan tedavi başvurusundan kaçınma tutumunu güçlendirecek böyle bir adımı atması son derece sakıncalıdır.
Ruh hastalıkları bulunan kişilerin suç işleme oranları toplum genelinden farklı olmadığı halde, psikiyatrik hastaların “potansiyel suçlular” olarak polis kaydına alınması hastalarımızın bilgilerinin gizliliğine ilişkin haklarını ihlal etmektedir.
Ne yazık ki 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 16. Maddesi hekimleri ile “gizli dahi olsa bütün belge, defter ve bilgileri talep edildiği takdirde ibraz etmek, …” zorunda bırakırken, 47. Maddesi ile hastaların kişisel bilgilerin gizliliğini güvence altına alacak sınırlar çizilmeden Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına “bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplama, işleme ve paylaşma yetkisi” verilmiştir.
Oysa sağlık kuruluşlarında kayıtlı kimlik, adres ve tıbbi bilgileri hukuken kişisel bilgi kapsamındadır. Yurttaşların kişisel bilgilerinin gizliliği temel haklarıdır.
- Anayasa’nın 20. Maddesiyle özel yaşamın gizliliği koruma altına alınmıştır. Özel bilgiler kişinin rızası veya yargıç kararı olmaksızın kullanılamaz.
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarına göre kişisel bilgi olarak tıbbi bilgi ve verilerin tıbbi işlemler dışında başka kurum ya da kişilerce toplanması ve kullanılması özel yaşam gizliliğinin ve kişilik haklarının açıkça ihlalidir.
- Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 8.maddesinde “Herkes kendisini ilgilendiren kişisel verilerin korunması hakkına sahiptir.” kuralına yer verilirken Dünya Tabipleri Birliği tarafından 1981 yılında yayımlanan Lizbon Hasta Hakları Bildirgesi’nde ise “Hasta hekimden, tüm tıbbi ve özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğine saygı duyulmasını bekleme hakkına sahiptir” ilkesine yer verilmiştir.
- 2003 yılında ülkemizde de onaylanarak yürürlüğe giren Biyoloji Ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi, Hasta Hakları Yönetmeliği’nin ‘Bilgilerin Gizli Tutulması’ başlıklı 23. maddesi, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 5. ve 9. maddesi ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 4. Maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 46. Maddesi hekimlerin sır saklama yükümlülüğünü düzenlemektedir.
Sağlık kuruluşlarına başvuran psikiyatrik hastaların çekince duymadan sağlık hizmeti alabilmeleri bu tedavileri ile ilgili her türlü bilginin gizliliğinin sağlanmasına bağlıdır. Bu nedenle;
- Sağlık Bakanlığı’na “hastaların kimlik ve adres bilgilerini toplama yetkisi” veren 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 47. Maddesi’nin kaldırılmasını talep ediyoruz.
- Sağlık Bakanlığı’nı ve Sağlık Müdürlüklerini “akıl hastası ve uyusturucu-uyarıcı madde bağımlısı” kişilerin kimlik, adres ve sağlık bilgilerinin toplanması ve emniyet teşkilatına gönderilmesi uygulamasını durdurmaya,
- Hastane yöneticisi, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, klinik yöneticisi meslektaşlarımızı yasalar, yönetmelikler, uluslararası sözleşmeler, meslek etik kuralları çerçevesinde hastalarımızın tedavi ve mahremiyet haklarını korumak için yöneticileri, Sağlık Müdürlüğü’nü uyarmaya davet ediyoruz.
SAYGILARIMIZLA