TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ MERKEZ YÖNETİM KURULUNDAN DERNEĞİMİZİN ADI KONUSUNDA AÇIKLAMA

psikiyatri.org.tr /


Sayın meslektaşlarımız,
Son günlerde ülkemizde gelişen olaylara duyarlılık gösteren bazı meslektaşlarımız Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu ve Genel Başkan'ından derneğin adının değiştirilmesi konusunda taleplerde bulunmuşlardır. Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu konuya açıklık getirmek amacıyla bir açıklama yapmayı uygun görmüştür.

Günümüzde ülkemiz insanlarının her geçen gün daha çok şiddetle karşı karşıya kaldığı bir gerçektir. Yaşamın her alanında her yaştan insanın,  sürekli ve her çeşit şiddet altında yaşamak zorunda bırakıldığı  çağımızda ülkemiz ruh hekimlerinin meslek örgütü olarak Türkiye Psikiyatri Derneği'nin şiddetin her çeşidine karşı çıktığını açıklamak  istiyoruz. Bilinmelidir ki her türü ile şiddetin yalnızca sağlıklı  yaşamayı güçleştirmekle kalmadığını her yönüyle yaşamı tehdit etmekte olduğunu görmek, günümüze ve geleceğe ilişkin kaygılarımızı  yükseltmektedir.

Bu koşullar altında çağdaş aydın sorumluluğunun yalnızca ölenler için üzülmekle sınırlı kalamayacağını, bedensel ve ruhsal travma yaşayanlar,  yaşamı doğrudan ya da dolaylı bir yas bulutu içinde yaşamak zorunda  kalanlarla bir eşduyum kurmayı da gerektiren tümel bir bilinç anlamına  geldiğini, ülkemizin bütün insanları için ayrım gözetmeden her türlü şiddete karşı durmak sorumluluğunda olduğumuzu biliyoruz.

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu olarak, kişilerin ve toplumun yaşadıklarını ve  dinamiklerini  dinleme, anlama ve çözüm  getirme esasına dayanan mesleğimizin ancak güvenli bir ortamda  uygulanması mümkün olduğunun bilinci ile yaşananlara karşı tavır  alınmasının zorunluluk olduğunu, şiddetin önlenmesinde çağdaş eğilimin  her zaman insancıl ve  demokratik çözüm yöntemlerinin tercih edilmesinden geçtiğinin bir kez daha vurgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemiz, hizmet verdiğimiz insanlarımız ve meslektaşlarımız arasında dayanışmacı bir tutum yerine ayrımcılık yapmanın güven bozucu olduğu ve ruh sağlığının onarılmasına değil bozulmasına yol açtığı  gerçeğini vurgulamak istiyoruz.  Ayrıca meslektaşlarımız arasında  ayrımcılık, kötüleme, küçük düşürme anlamına gelecek her türlü tutumun aynı zamanda meslek etiğimize de aykırı olduğunu anımsatmak istiyoruz.

Derneğimizin adının bunca yıldan sonra birleştirici  olmaktan uzak gerekçelerle tartışma konusu yapılmasından duyduğumuz  üzüntüyü de meslektaşlarımızla paylaşmak istiyoruz. Öyle görünüyor ki bu  konu, sürecin nasıl yaşandığı hakkında söylentilerden ibaret bir bilgiye  dayanarak tartışılmaktadır.

Derneğimizin kuruluşu 1995 yılı Haziran ayında Ankara’da yapılan bir kurucular toplantısında kararlaştırılmış, Psikiyatri Derneği adıyla resmi kuruluşunu aynı yılın Ekim ayında tamamlamıştır. 23 Mart 1998'de yapılan 2. Olağan Merkez Genel Kurulu'nda dernek adının başına Türkiye sözcüğünün getirilmesi konusunu karara bağlamıştır. Bu  genel kurulda derneğin adında yer alacak sözcüğün TÜRKİYE olması 46 yandaş, 2 karşı oyla kabul edilmiştir.

O dönemde yürürlükteki Dernekler Yasası'na göre "bir derneğin adında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile  bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler  Bakanlar Kurulu izni ile kullanılabilir" (Madde 65) olduğundan gerekli  başvurular yapılmış ve Bakanlar Kurulu'nun 15-04-1999 tarih ve 99/12774 sayılı kararı ile PSİKİYATRİ DERNEĞİ adının başına TÜRKİYE sözcüğü eklenmiştir.  Derneğimizin adının değiştirilmesi, Türkiye yerine Türk adının alınması Genel Başkan veya Merkez Yönetim Kurulu yetkisinde olmadığı gibi, TPD Genel Kurulu'nda bu yönde karar alınması  da yalnızca sürecin bir   basamağını oluşturmaktadır.  Asıl son yetki yeni Dernekler Yasası'nda  Bakanlar Kurulu yerine İçişleri Bakanlığı'na verilmiştir (Madde 28).

İçinde bulunduğumuz koşullarda ad değişikliği taleplerinin Merkez  Yönetim Kurulu ya da Genel Başkan'dan istenmesi ile bir sonuç  alınamayacağının bilinmesinde yarar görmekteyiz. Bu yöndeki isteklerin getirileceği ilk yer Merkez Genel Kurulu'dur. Öte yandan yasanın ilgili maddesi okunduğunda, devletin genel duruşu  açısından Türk ve Türkiye sözcükleri arasında politik temsil edicilik ve birleştiricilik yönünden bir fark gözetilmediği anlaşılmaktadır.

Derneğimizin adının başındaki sözcüğün aynı zamanda ülkemizin yöneticisi  olan devletin de adı olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır.

Türkiye Psikiyatri Derneği'nin, bütün üyelerini bağlayan ve bütün  organlarıyla gerçekleştirmeye çalışacağı amaçlar tüzüğünde yazılıdır.  Merkez Yönetim Kurulu'nu bağlayıcı kurallar tüzükte yazılı olanlardır ve  psikiyatri uzmanı hekimlerin ruh sağlığı alanında takınacakları tavırla sınırlıdır.

Üyelerimizin mesleki olmayan politik tutumları TPD amaçlarıyla sınırlanamayacağı gibi, TPD merkez yönetim organının takınacağı  tutumların da üyelerinin meslek dışındaki politik tutumlarının tüm  çeşitliliğini kapsayamayacağı açıktır. 1500 dolayında üyesi bulunan bir  derneğin üyelerinin farklı görüşte olması ve her bir görüşü savunanların  kendi görüşlerinin TPD temsiliyeti ile seslendirilmesini istemeleri ne  kadar doğalsa, bu derneğin merkez organında  görevli üyelerinin de bütün üyelerin dernek amaçları dışındaki görüşlerine eşit mesafede durma  zorunluluğu duyması da o kadar doğaldır.

Dernek amaçlarının gerçekleştirilmesi için üyeler arasında farklı  görüşler olduğunda merkez organının, üyelerin çoğunluğu doğrultusunda  davranma zorunluluğu vardır ama derneğin tüzükte belirtilmiş amaçları  dışındaki politik bir görüş üyeler arasında çoğunlukta olsa bile merkez organı bu konuda tavır sergileyemez. Bu hem dernekler yasasında hem de  dernek tüzüğünde kurala bağlanmıştır.

Üyelerimize saygıyla duyurulur.

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu