10 EKİM DÜNYA RUH SAĞLIĞI ETKİNLİKLERİ SÜRÜYOR...

psikiyatri.org.tr /

10 ekim Dünya Ruh Sağlığı günü nedeniyle bugün (9 ekim 2009) saat 13.00 te Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde bir basın açıklaması yapıldı. Etkinliğe Mersin’de çalışan psikiyatri ve çocuk-ergen psikiyatrisi uzman ve asistanları, diğer branşlardan hekimler, hemşireler, yardımcı sağlık personelleri, Mersin Tabip Odası yönetim kurulu üyeleri katıldı. Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından hazırlanan basın açıklaması Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı tarafından okundu. Basın açıklamasının ardından, ruh ve beden sağlığı bir bütündür anlayışını vurgulamak üzere katılımcılara, hasta ve hasta yakınlarına “yarım elma” ikram edildi. Mersin Üniversitesi. Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Yazıcı “Mersin Haber” radyosunda canlı yayına katılarak dünya ruh sağlığı günü ile ilgili bilgi verdi.
 
TPD Denizli Şubesi Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü ile ilgili bir Basın açıklaması yaptı. Dr. Ahmet Öz ile Yrd. Doç. Dr. Cem Şengül DRT (Denizli Radyo Televizyon) tv kanalında 1,5 saat süren bir canlı yayına  katılarak Dünya Ruh Sağlığı günü ile ilgili açıklamalarda bulundular.

TPD Bursa Şubesi ve TPD Samsun Şubesi tabip odalarının da katkılarıyla birer basın toplantısı düzenlediler. TV programlarına katıldılar. 

BASIN AÇIKLAMASI
Biz Mersin’de hizmet veren psikiyatristler olarak 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Gününde ruh sağlığını ve ruh sağlığı hizmetlerini tüm dünyada, toplumun tüm kesimlerinin öncelikli konusu yapmak ve küresel bir öncelik haline getirmek için çaba harcanmasını talep ediyoruz.
2009 yılında tüm dünyada milyarlarca insan şiddetin, savaşın, açlığın, yoksulluğun, pençesindedir. Küresel nitelikteki krizlerle perçinlenen işsizliğin, iş stresinin, aşırı çalışmanın mağdurudurlar. Ayrımcılık, damgalanma, sağlık hizmetlerine de yansıyan toplumsal eşitsizlikler, sağlık ve sosyal güvenceye sahip olamama, sağlık hizmetlerine ulaşamama ve eğitimsizlik ruh sağlığını sürdürmeyi tehdit etmektedir. Ruh sağlığını geliştirmek, yaygınlaştırmak, ücretsiz ve kolay ulaşılabilir bir kamu hizmeti niteliğine kavuşturmak öncelikli bir hedef olarak kabul edilmelidir.
Günümüzde her dört kişiden biri yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir. Ülkemizin 15-55 yaş arasındaki nüfusunda depresyon ve anksiyete bozuklukları en yaygın hastalıklar içinde ilk beşte yer almaktadır. Ama ne yazık ki ruh sağlığı sorunu olan kişiler tedaviye başvurmaktan kaçınmakta ve başvuranların bir çoğu çeşitli engeller nedeniyle tedaviden yeterince yararlanamamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ülkemizdeki ruh sağlığı yatağı olması gerekenin onda biridir. Ülkemizde yüz bin kişiye düşen ruh sağlığı uzmanı sayısı 1.6’dır. Bu Avrupa ortalamasının altıda biridir.
10 Ekim’in bu yılki ana teması “ruh sağlığını geliştirmek, birinci basamakta ruh sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırmak ve ruhsal tedavi olanaklarını artırmak” olarak belirlenmiştir. Ülkemizdeki koruyucu ruh sağlığı ve tedavi hizmetlerinin yetersizliği göz önüne alındığında, ruh sağlığı hizmetleri birinci basamak sağlık kurumlarında bir kamusal hizmet olarak yaygınlaştırılmalı, ücretsiz ve ulaşılabilir bir niteliğe kavuşturulmalıdır. Bunun yanında “ruh sağlığının geliştirilmesini” sağlayan toplumsal sağlık projelerinin de yaşama geçirilmesi gerekmektedir.
Türkiye Psikiyatri Derneği üyeleri olarak derneğimizin taleplerini tekrarlıyoruz:
·Ruh Sağlığı Yasası’nın en kısa zamanda çıkarılması için TBMM’ni göreve ve sorumluluk almaya çağırıyoruz.
·Temel ruh sağlığı sorunlarının çözülmesi ve bir insan hakkı olarak ruh sağlığının geliştirilmesi için ruh sağlığına ayrılan kaynağın artırılmasını talep ediyoruz.
·Ruh sağlığı alanında var olan personel eksikliğinin giderilmesini, psikiyatrist, hemşire, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve diğer yardımcı sağlık çalışanı sayısının ve niteliğinin artırılmasını istiyoruz.
·Genel hastanelerde psikiyatri yatak sayısının artırılmasını, gündüz hastaneleri ve ayaktan tedavi birimlerinin sayısının ve niteliğinin artırılmasını istiyoruz
·Ruhsal hastalıklar henüz ortaya çıkmadan önleyen, risk etkenlerini ortadan kaldıran ya da bu etkenlerle karşılaşmayı engelleyen, koruyucu ve önleyici çalışmaları destekleyen bir yaklaşımın yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz.
·Tüm bu düzenlemelerin devletin asli sorumluluğu olarak kabul edilmesi, hükümetlerin öncelikli konusu olması gerektiğini düşünüyor, kamusal bir sağlık sistemi anlayışı içinde çözülebileceğine inandığımızı vurgulamak istiyoruz.
Ülkemizin bir “Ruh Sağlığı Yasası”na ve herkes için, ulaşılabilir, yaygın ruh sağlığı hizmetine ihtiyacı var.
Ruh sağlığı ve beden sağlığı bir bütündür. Ruh sağlığını içermeyen bir sağlık anlayışının yarım kalacağını vurgulamak üzere sizlere yarım elmalarımızı dağıtıyoruz. Katılımınız için teşekkürler…