YÖK Yürütme kurulunun geçici görevlendirme kararı ile ilgili Ankara, İstanbul ve İzmir'de eş zamanlı olarak basın toplantıları düzenlendi.

psikiyatri.org.tr /

YÖK'ün 27 tıp fakültesinden 250'yi aşkın öğretim üyesini, 13 tıp fakültesinin ihtiyacını karşılamak gerekçesiyle, 2009-2010 ders yılı için en az 1 yıl süreyle "mecburi hizmet"e tabi tutmasına ilişkin olarak, bugün (05.03.2009) Ankara, İstanbul ve İzmir'de eş zamanlı olarak basın toplantıları düzenledi.

TTB Merkez Konseyi, TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK), Uzmanlık dernekleri ile Ankara, İstanbul ve İzmir Tabip Odalarınca düzenlenen basın toplantılarına, üniversitelerin ve uzmanlık derneklerinin ilgisi büyük oldu. Ankara'da, İstanbul'da ve İzmir'de düzenlenen basın toplantılarına  TPD MYK temsilcilerinin yanısıra uzmanlık derneklerinden ve tıp fakültelerinden çok sayıda temsilci katıldı. Her üç kentte de aynı basın açıklaması metni basına dağıtıldı.
 

05.03.2009
 
BASIN AÇIKLAMASI
 TIP FAKÜLTELERİ/HEKİMLERE KAÇINCI ZORUNLU HİZMET?
Yüksek Öğretim Kurulu’nun 26.2.2009 tarihinde Yürütme Kurulu kararı ile ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, Gazi, Ege, Hacettepe, Dokuz Eylül, Çukurova ve Akdeniz üniversitelerinden olmak üzere toplam 27 tıp fakültesinden 250’yi aşkın öğretim üyesinin, 13 tıp fakültesinin öğretim üyesi ihtiyacının karşılanması için 2009-2010 ders yılı sonuna kadar en az 1 yıl süreyle görevlendirileceği öğrenilmiştir.
Biz Türk Tabipleri Birliği, UDEK ve Ankara Tabip Odası olarak özellikle gelişmekte olan ve gelişmiş tıp fakültelerinde tüm olumsuzluklara rağmen görev yapan meslektaşlarımızın emek ve çabalarını büyük bir takdirle karşılıyoruz. Türkiye’de tıp eğitimine katkı sunan her öğretim üyesinin eğitime destek vermek isteyeceğini bilerek bu görevlendirme sisteminin haksız ve adaletsiz olduğunu belirtmek istiyoruz. YÖK’ün bu uygulamada amacının ne olduğu anlaşılamamıştır. Hatta uygulama ilgili önceki deneyimlerimiz nedeniyle kaygılanmamıza yol açmıştır.
Bilindiği gibi üniversitelerin profesör, doçent ve yardımcı doçent kadrolarını dengeli bir oranda tespit etmek görevi Yükseköğretim Kurulu’na aittir. Bu alanda yıllardır planlama yapılmaksızın neredeyse her ilimizde popülist kaygılarla ve altyapı hazırlıkları olmaksızın yeni tıp fakülteleri ve/veya eğitim hastaneleri açılmıştır. Bu durum, daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, alt yapıları tamamlanmadan ve eğitici insan gücü yetiştirilmeden tıp fakültelerinin açılmasının sonucudur. Özellikle de çoğu mezun vermiş bu tıp fakültelerinin taleplerinin temel tıp bilimleri ve klinik bilimleri ana dallarında bu denli eksikleri olması eğitim çıktıları açısından kaygı vericidir. Ayrıca muhtemeldir ki bu fakültelerin bugüne kadar yapmış oldukları kadro talepleri de karşılanamamıştır.
13 üniversitenin ihtiyaç bildirdiği ana dallarda öğretim üyesi görevlendirmesi yanı sıra yan dallarda veya yan dal olmayan bazı bilim dallarında görevlendirme istenmesi tıp fakültelerinin önemli işlevi olan eğitimden çok, hizmetin ön planda tutulduğunu düşündürmektedir.
Görevlendirme yapılması planlanan tıp fakültelerinden farklı illerdeki eğitim hastanelerine 130’dan fazla sınavsız ve önemli bir kısmı hukuk dışı bir biçimde şef ve şef yardımcısı atamaları yapılmıştır. Bu yolla gelişmekte olan üniversitelerin çoğunda üç büyük kente tersine göçle ciddi bir kan kaybı söz konusu olmuştur. Şimdi bir yanlış uygulama başka bir yanlış uygulamayla telafi edilmeye çalışılmaktadır.
Son 10 yıl içinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine tıpta uzmanlık eğiticilerini hastane kadrolarından sağlayan sınav sistemi uygulanmamış bunun yerine öğretim üyesi sıkıntısı çekilen tıp fakültelerinin doçent ve profesörlerinden çok sayıda atama yolu ile klinik şefi görevlendirilmiştir. Sadece 2008 yılında, tıp fakültelerinden Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerine şef ve şef yardımcısı olarak atanan profesör ve doçentlerden bilgisine ulaşılabilen öğretim üyelerinin listesi incelendiğinde, klinik şefliklerine öğretim üyesi gönderen 12 üniversitenin bugün ihtiyaç bildiren 13 üniversite arasında yer aldığı görülmektedir.
Bu geçici görevlendirmeler öğretim üyelerinin aile bütünlüklerini göz ardı etmektedir. Ayrıca görevlendirme talep edilen fakültelerdeki hizmetlerin de aksayacağı kesindir. Altyapı olanakları göreceli olarak kısıtlı bu tıp fakültelerinin bazılarına üst düzey teknoloji gerektiren dallarda geçici bir süre görevlendirme istenmesi bu görevlendirmelerin veriminin pek de iyi olamayacağını düşündürmektedir. Bu tür zorunlu görevlendirmelerle verim alınması oldukça güçtür.
Örnek Bir Tıp Fakültesi
Bu fakültelerden sadece birisine 37 Anabilim ve Bilim Dalı için 100’e yakın görevlendirme yapılması planlanmaktadır. Bu fakülte 2000 yılında kurulmuş ve 2003 yılında öğrenci almaya başlamış ve 2004 yılında YÖK tarafından Anabilim Dallarının kuruluş izni verilmiştir. Biyokimya, Histoloji, Anatomi, Tıbbi Biyoloji, Mikrobiyoloji gibi Temel Tıp Bilimleri Anabilim Dallarının bile kurulmadan bir tıp Fakültesinin kurulmuş olması ve öğrenci alması kabul edilemez bir gerçektir. Bugün bu fakültenin sadece 16 öğretim üyesi vardır, bunların ikisi profesör, kalanları yardımcı doçenttir. İlginçtir ki bu iki profesör şu anda Ankara’da bir eğitim hastanesinde şef olarak görevlidir. Kadrosunda bulunan iki profesörün (Kulak Burun Boğaz ve Kardiyoloji), Ankara Atatürk Eğitim Hastanesi’nde görevlendirildiği bilinmektedir. Şimdi bu üniversiteye başka üniversitelerden bu alanlarda da görevlendirme istenmektedir.
 
Önerilerimiz:
·        Yeni tıp fakültesi açılmamasını,
·        Alt yapısı tamamlanmamış tıp fakültelerinin değerlendirilerek öğrenci almasının durdurulmasını,
·        Görevlendirmelerin zorunlu değil gönüllü olmasını,
·        Gelişmekte olan üniversitelerde öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesini ve buralarda görev yapmanın özendirilmesini,
·        Öğretim üyelerine bu üniversitelerde daha iyi sosyal bir ortam yaratılmasını,
·        Bu fakültelerde alt yapı olanaklarının iyileştirilmesini,
·        Öğretim üyesi yetiştirme programları çerçevesinde kalıcı eğitici kadro yetiştirilmesini,

.        Öğretim üyesi değişim programlarının rasyonel biçimde hayata geçirilmesini,
·        Mevcut zorunlu hizmet uygulamasından bu tıp fakültelerine kadro verilmesini ve
·        Bu uygulamanın başlatılmadan durdurulmasını, gerçekçi bir planlamayla eğitici yetiştirilerek toplum sağlığı açısından kalıcı bir yarar sağlanmasını bekliyoruz.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ
TTB-UZMANLIK DERNEKLERİ
EŞGÜDÜM KURULU (UDEK)
ANKARA TABİP ODASI 
İSTANBUL TABİP ODASI
İZMİR TABİP ODASI
UZMANLIK DERNEKLERİ


YÖK YÜRÜTME KURULUNA GÖNDERİLEN MEKTUP

Sayın Başkan,
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulu tarafından; 13 Üniversite Rektörlüğü’nün, tıp fakültelerinde anabilim ve bilim dallarında öğretim üyesi ihtiyacı nedeniyle talepte bulundukları belirtilerek, en az bir yıl süre ile öğretim üyesi ihtiyacını karşılaması uygun görülen üniversitelerden öğretim üyelerinin ihtiyaç bulunan yerlerde görevlendirilmesine  karar verilmiştir.
2547 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca, ihtiyacı karşılaması uygun görülen üniversitelerin Rektörleri, Yükseköğretim Kurulu’nca, ihtiyaç listelerinin kendilerine ulaştığı tarihten itibaren en geç iki hafta içinde ihtiyaçları karşılamak üzere hangi öğretim üyelerini görevlendirdiklerini Yükseköğretim Kurulu’na bildirmekle; isimleri bildirilen öğretim üyeleri de, bir yarı  yıldan az, dört yarı yıldan fazla olmamak üzere görevlendirme yazılarında yer alan süre kadar, kadroları kendi üniversitelerinde kalmak kaydıyla görevlendirildikleri üniversitelere gitmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı maddeye göre, öğretim üyeleri, görevlendirme yazısının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek işe başlamak zorundadırlar.
2547 sayılı yasanın 41. maddesi esasen yüksek öğretim amacıyla görevlendirmeye olanak sağlarken, 13 Üniversitenin ihtiyaç bildirdiği öğretim üyelerinin alanları, ihtiyaç bildiriminin temel tıp eğitiminin yanı sıra uzmanlık eğitimi ve özellikle de sağlık hizmeti için yapılmış olduğunu düşündürmektedir.
Yükseköğretim Kurulu’nun, 2547 sayılı yasasının 7. maddesi uyarınca, üniversitelerin kurulmasına ilişkin önerilerini, bölümlerin, anabilim ve bilim dallarının açılma ve kapatılma kararlarını, yükseköğretimin planlanması çerçevesinde, yükseköğretimin amaçları ve gereksinimleri doğrultusunda oluşturması gerekmektedir. İhtiyaç bildirimlerine bakıldığında, bir kısmı son yıllarda kurulan tıp fakültelerinin, bir bölümünde bütün dallarda olmak üzere, önemli sayıda öğretim üyesi ihtiyacı olduğu görülmektedir. Son uygulamalar, ihtiyaçlar belirlenmeden, eğitim-öğretim programları ve araştırma faaliyetleri planlanmadan, öğrenci sayıları ve eğitim-hizmet dengesi üzerinden akademik kadrolar oluşturulmadan tıp fakültelerinin açıldığını ve çözümün, aynı çarpık yapılanma anlayışıyla, geçici görevlendirmelerde görüldüğünü ortaya koymaktadır.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulu’nun, geçici görevlendirme olarak tanımlanabilecek bu işleminin en önemli sonuçlarından biri, geçici görevlendirme yapılan personelin asli kadrosunun bulunduğu birimde hizmetin aksayacak olmasıdır. Öncelikle, söz konusu üniversitelerde, ihtiyacın geçici olmadığı, bu nedenle geçici görevlendirmelerin çözüm oluşturamayacağı , çözümün Yükseköğretim Kurulu’nun belirli bir plan içinde öğretim üyesi yetiştirilmesine ilişkin hükümleri yerine getirmesinden geçtiğini belirlemek gerekiyor.
Yaşama geçirilmek istenen uygulama, çözüm üretmek bir yana, eğitim-hizmet ve araştırma dengesini oluşturmuş birimlerde, bu yapıyı bozarak, olumsuz etkilere yol açılacağını göstermektedir. Çok sayıda öğretim üyesinin görev yaptıkları tıp fakültelerinden ayrılmasının doğrudan sonucu, bazı bölümlerde tıpta uzmanlık eğitimi, ileri tedavi uygulamaları ve bilimsel  çalışmalar açısından ciddi aksamaların ortaya çıkması olacaktır.
Öte yandan, öğretim üyesi ihtiyacı bulunan üniversitelerden çok sayıda öğretim üyesi  son yıllarda sayıları hızla artan Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine  hukuka aykırı bir biçimde klinik şefi ve şef yardımcısı olarak atanmış ve böylece bu öğretim üyeleri temel tıp eğitiminden çıkartılarak  tıpta uzmanlık ve sağlık hizmeti ile sınırlı bir alanda görevlendirilmiş tir. Üstelik Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde eğitim sorumlusu ihtiyacı hastane bünyesinde görev yapan uzman hekimlerden mesleki ve bilimsel bir değerlendirme yöntemi ile sağlanabilecek iken 10 yıldır bundan kaçınılmış, zaten öğretim üyesi sayısı yetersiz olan fakültelerin kadroları iyice boşaltılmıştır.
 
Söz konusu uygulamayla, görevlendirilecek öğretim üyelerinin eğitim, araştırma ve hasta bakımına yönelik çalışmalarının kesintiye uğrayacağı, döner sermaye ödemeleri gibi alanlarda özlük hak kayıplarının olacağı da açık olarak görülmektedir. Bu tür kayıpların giderilmesine yönelik, hiçbir tedbir alınmamıştır. Ayrıca, görevlendirmeler için hangi ölçütlerin kullanılacağının açık olmaması, bu tür görevlendirmelerin uzun süreli olarak planlandığının, yönetim tarafından kişilerin isteğinden bağımsız olarak uygulamaya konulacağının anlaşılması, üniversitelerde öğretim üyelerine yönelik örtülü bir tehdit de içeren, özgürlükleri sınırlayıcı bir ortamın oluşmasına neden olabilecektir.   
 
Türk Tabipleri Birliği-Uzmanlı k Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB-UDEK) olarak, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulu’nun almış olduğu karara, yukarıda belirttiğimiz gerekçeler doğrultusunda karşı olduğumuzu bildiriyor, söz konusu kararın uygulamaya geçilmeden geri alınmasını talep ediyoruz.
 
5 Mart 2009, Perşembe günü, Ankara, İstanbul ve İzmir’de ilgili illerin tabip odalarınca (Ankara Tabip Odası, İstanbul Tabip Odası ve İzmir Tabip Odası);  TTB Merkez Konseyi, TTB-UDEK, uzmanlık dernekleri ve tıp fakülteleri dekanlıklarının davet edileceği basın toplantıları yapılacaktır. Aşağıda, yer ve saatle ilgili bilgilerin verildiği basın toplantılarına sizin ya da derneğiniz Yönetim Kurulu’nu temsilen bir üyenin katılması, yanımızda olmanız, taleplerimizi dile getirme de bizi daha güçlü kılacaktır.
 
                                                                                                          Saygılarımızla,
Prof.Dr. Raşit Tükel
                                                                                                          TTB-UDEK Başkanı