TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ 10 EKİM DÜNYA RUH SAĞLIĞI GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI: Ruh Sağlığına Öncelik Tanınmalıdır

psikiyatri.org.tr /

TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ
10 EKİM DÜNYA RUH SAĞLIĞI GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
 
Ruh Sağlığına Öncelik Tanınmalıdır
Ruh Sağlığı Kamusal Ve Küresel Öncelikli Olmalıdır
 
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından her yıl kutlanan 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde ülkenin ve dünyanın önemli ruh sağlığı sorunlarını,  ruh sağlığı politikalarını ve ilişkili konuları toplumun gündemine taşıyor. Her yıl bir ana temanın işlendiği bu önemli günün bu yılki konusu “Ruh sağlığını, tüm dünyada, tüm ülkelerde toplumun tüm kesimlerinin öncelikli konusu yapmak, küresel bir öncelik haline getirmek”.
Dünya üzerinde ruhsal rahatsızlığı/hastalığı olan yaklaşık 500 milyon kişi bulunuyor. Bu, her yedi kişiden birinin tedavi gerektirecek derecede ruhsal sorunu olduğu anlamına geliyor. Her dört kişiden biri ise yaşamının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkileniyor. Bu rakamlar ülkemiz için de geçerlidir. Ruhsal hastalığın bu kadar yaygın olmasına karşılık, rahatsızlığı olan her yedi kişiden ancak biri herhangi bir sağlık kuruluşuna tedavi için başvuruyor. Tedaviye başvurunun bu kadar az olmasında ruhsal hastalıkların belirtilerinin tanınmaması, tedavi edilebildiğinin bilinmemesi, doktora/tedaviciye ulaşma zorluğu veya maddi imkansızlık ve ruhsal hastalıklar konusunda toplumda varolan önyargı/damgalama nedeniyle başvurmaya çekinme gibi faktörler rol oynuyor.. Dünya üzerinde en fazla yeti yitimine neden olan on hastalıktan beşini, Depresyon, Şizofreni, Alkol-madde kullanım bozuklukları ve Obsesif-Kompulsif Bozukluğu da içeren ruhsal hastalıklar oluşturuyor. İnsanlar 'tedavisi mümkün olan' bu hastalıklar nedeniyle çalışamaz, işe gidemez  sosyal ya da  mesleki işlevlerini yerine getiremez hale geliyorlar
.
Ruhsal rahatsızlıklara yol açan pek çok faktör vardır. Bunlardan bazıları, örneğin genetik faktörlerin etkisini azaltmak için çabalar varsa da henüz bu alanda yeterli başarı elde edilememiştir. Öte yandan, yoksulluk, kötü yaşam koşulları, savaş, işkence, afetler gibi travmalar, sağlık ve sosyal güvencenin olmayışı, sosyal destek sistemlerini ortadan kaldıran zorunlu göç, ayrımcılık, ırkçılık gibi faktörlerin ruhsal hastalıklara yol açabileceğini, varolanları da ağırlaştırabileceklerini biliyoruz. Üstelik, genetik faktörlerden farklı olarak,  bu konularda iyileşme sağlamak, bu faktörleri ortadan kaldırmak mümkündür.
Ruhsal hastalıkların bu kadar yaygın olmasına, neden olduğu olumsuz sonuçlar bu kadar ağır olmasına rağmen, ülkemizde ruh sağlığına ayrılan kaynaklar yetersizdir. Ruh sağlığı hizmetlerine ayrılan yatak sayısı olması gerekenin ancak onda biridir. Bu açıdan ülkemiz, Avrupa ülkeleri arasında sonuncu sırada yer almaktadır. Ülkemizde yüzbin kişiye düşen ruh hekimi sayısı 1.6’dır. Bu dünya ortalamasının yarısı, Avrupa ortalamasının ise ancak 1/6’sıdır. u güne dek bu sorunların aşılmasında küresel ölçekte yeterli çaba gösterildiği de söylenemez.
Ruh sağlığını tüm dünya ve tüm toplumlar için bir öncelik haline getirmek, ruh sağlığına ilişkin tüm yasal düzenlemeleri, ruh sağlığı politikalarını ve uygulamalarını sağlık gündeminin öncelikli konusu haline getirmeyi gerektiriyor. Bu sorunların aşılması kamusal nitelikli, eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve kapsayıcı bir ruh sağlığı sisteminin yaşama geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Sağlığı geliştirmeyi, hastalıkları önlemeyi, tedaviyi, rehabilitasyonu, bakımı ve iyileşmeyi kapsayan bütünlüklü ve etkili bir ruh sağlığı sistemine ihtiyacımız olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Bunun çözümü için öncelikli olarak Zambia’da, Afganistan’da bile var olan ama henüz ülkemizde olmayan, hem hastaların, hem de ruh sağlığı çalışanlarının hak ve yükümlülüklerini düzenleyen bir “Ruh Sağlığı Yasası” çıkarılması büyük önem taşıyor.
 
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde Türkiye Psikiyatri Derneği olarak “Ruh Sağlığına Küresel Öncelik, Kamusal Öncelik” diyerek:
·Ruh Sağlığı Yasası’nın en kısa zamanda çıkarılması ve ilişkili hukuksal mevzuatın düzenlenmesi için ilgili tüm kurumların harekete geçmesinin,
·Temel ruh sağlığı sorunlarının çözülmesi ve bir insan hakkı olarak ruh sağlığının geliştirilmesi için ruh sağlığına ayrılan kaynağın artırılmasının,
· Ruh sağlığı alanında var olan personel eksikliğinin giderilmesinin, hekim, hemşire, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve diğer yardımcı sağlık çalışanı sayısını artırılmasının,
· Hastanelerde psikiyatri yatak sayısının artırılmasının, gündüz hastaneleri ve ayaktan tedavi birimlerinin sayısının ve niteliğinin artırılmasının,
·Ruhsal hastalıklar henüz ortaya çıkmadan önleyen, risk etkenlerini ortadan kaldıran ya da bu etkenlerle karşılaşmayı engelleyen, koruyucu ve önleyici çalışmalara öncelik tanıyan bir yaklaşımın yaygınlaştırılmasının,
· Sorunun kamusal bir sağlık sistemi anlayışı içinde çözülmesinin büyük önem taşıdığını vurgulamak istiyoruz.
 
Türkiye Psikiyatri Derneği, Ruh Sağlığı Platformu içinde yer alan diğer tüm örgütlerle işbirliği ve dayanışma içinde bu konularda çalışmalarını sürdürerek ruh sağlığını kamusal öncelik haline getirip, ruh sağlığının küresel öncelik olması için gereken çabayı göstermeye devam edecektir. Tüm halkımızı bu konuda duyarlı olup, el ele vererek ruh sağlığımızı korumaya davet ediyoruz.
 
 
 
 
Dr. Şeref Özer         
Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı       
Türkiye Psikiyatri Deneği Merkez Yönetim Kurulu adına