Şubat depremlerinin ardından bir yılı geride bıraktık. Hepimizin derinden hissettiği gibi depremler çok şiddetli, yıkımlar ise çok büyük oldu. Bir yıl sonunda ne yazık ki bölgede hala cenazesine ulaşılamayanlar, çadırlarda, konteynerlarda yaşayanlar, temel ihtiyaçlarına ulaşamayanlar var. Bir yılda kısmen toparlanma olması bekleniyorken bugün bölgenin büyük çoğunluğunda ne yazık ki toparlanmadan bahsetmek pek mümkün değil. Bölge halkının tüm ihtiyaçları gibi ruhsal ihtiyaçları da azalmadı. Hatta ilk dönem acının yeni olması nedeniyle yaşamsal zorluklar ön planda iken şu an duygusal acılar çok daha derin yaşanıyor, çok daha fazla farkediliyor.
Depremlerin çok şiddetli olması, bölgede yaraların sarılmasının gecikmesi, siyasi otoritelerce eşit ölçüde yıkım olmayan ve farklı sosyokültürel yapısı olan bölgelerin gereksinimleri arasındaki farkların gözetilmemesi ve bunun sonucunda bazı bölgeler yaşamsal desteğe daha kolay erişebiliyorken bazı bölgelerin hiç erişememesi yaraları ne yazık ki derinleştirdi. 6 Şubat depremlerini diğer doğal afetlerden ayıran en temel özellik belki de bir doğal afette insan elinin en çok yer aldığı afetler olmasındaydı. Teknolojik gelişmeler enkaz altında bir süre yaşanmaya devam edilebildiğini ancak bunun çok uzun süre olmadığını bizlere gösterdi. Ne yazık ki başta bölge halkı olmak üzere tüm ülke olarak bu sürece yakından tanık olduk, afetin çok ötesinde acılar ve çok yoğun duygular yaşadık. Türkiye Psikiyatri Derneği depremin ilk anından itibaren bölge halkı ile bölgede yaşayan psikiyatristlerle ve bölgede psikiyatri eğitimi alan uzmanlık öğrencileri ile irtibat halinde oldu. TPD Merkez Yönetim Kurulu, Afetlere Hazırlık ve Müdahele Birimi ve Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi Üyeleri, Şube Yönetimleri ve Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi tüm psikiyatrisler insani ve mesleki anlamda yaptıkları ile tüm uzmanlık dernekleri ve hatta dünyadaki tüm psikiyatri dernekleri içinde örnek oluşturacak özveri ve çaba ile bölgede oldular. Türkiye Psikiyari Derneği ilgili bütün kurulları ile ilk günden itibaren bölgedeki psikiyatristlerle irtibat sağladı. Toplantılar yapılarak bölgeye gidebilecek ya da deprem sonrası ruh sağlığı desteği sunabilecek tüm ruh sağlığı uzmanlarına açık eğitimler hızla organize edildi. Deprem nedeni ile aksayan psikiyatrik tedavi hizmetlerinin bir an önce hızla düzenlenmesi ve deprem nedeni ile ortaya çıkabilecek psikiyarik destek hizmetlerini sağlayabilmek adına hızla bölgeye gönüllü psikiyatrist gidişi planlandı. Dernek üyesi psikiyatristlerin beşte biri bölgeye gitmek üzere gönüllü oldu. Hızla üç merkezde haftalık dönüşümlerle gönüllü psikiyatristlerce ruhsal destek sağlandı ve altı ay boyunca düzenli olarak sürdürüldü. Psikiyatrik destek başta tabip odaları olmak üzere bölgede sağlık hizmeti sunan birimlerle koordinasyon içinde sürdürüldü. Psikiyatrik desteğe uzaktan erişim olanağı sağlayan çevrimiçi görüşme sistemi kuruldu. Burada da dernek üyesi gönüllü psikiyatristler tarafından psikiyatrik destek hizmeti sağlandı. Bölgede uzmanlık eğitimi almakta olan uzmanlık öğrencilerinin sağlık durumları, yaşamsal ihtiyaçları , eğitim ihtiyaçları değerlendirilerek Türkiye Psikiyatri Derneğinin pek çok kurulunun farklı konularda katkısı ile gereken destekler sağlandı. Uluslararası uzmanlık dernekleri ile irtibat kuruldu ve işbirlikleri oluşturuldu. Bölgede yaşanalar 1., 2. ve 6. ay faaliyet raporlarında kayıt altına alındı. Bu raporlar ayrıntılı olarak paylaşıldı. Dernek web sayfasından deprem raporlarının tamamı erişime açıktır. Türkiye Psikiyatri Derneği gerek yetkili kurulları gerek en yeni üyesi ile 6 şubat depremlerinde dayanışmanın ne demek olduğunu yaşayarak ve uygulayarak gösterdi. Derneğimiz ve ülkemiz için çok zor olan bu dönem aynı zamanda çok üretken ve güçlü desteklerin sağlandığı, yoğun ve onarıcı duyguların hissedildiği bir dönem oldu. Türkiye Psikiyatri Derneği bölge ile irtibatını ve bölgede destek hizmetini bölge ve zamanın koşullarına göre değiştirerek halen devam ettirmektedir. Dernek imkanları olanak verdikçe, bölge ihtiyacı sürdüğü sürece destek devam edecektir. Hepinizin bildiği gibi Türkiye bir depremler ülkesidir. Yaşanan afetler son olmayacaktır. Afetlerin büyük insani felaketlere dönüşmemesi için hem devlet kurumları hem afetlerde sağlık ve sosyal hizmetilerin organizasyonu ve sunulmasında görev alan mesleki örgütleri birbirleriyle koordinasyon içinde hazırlıklarını sürdürmelidir. Türkiye Psikiyatri Derneği olarak tüm ilgili kurumlarla işbirliği ile felaketlere önceden hazırlık planlamaları yapmaktayız. Yeni felaketlere ülke olarak tüm kurumlarla hazırlıklı olmak önemli. 6 şubat depremleri bize bir kez daha gösterdi ki psikiyatrik destek yaşamsal ihtiyaçlar karşılanmadan uygun biçimde yapılamaz. Depremden etkilenen kişilerin beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması ve üyeleri arasındaki dayanışmanın gücünden faydalanacakları sosyal ağlarının korunması için önlemler alınması en önemli destektir. Bu konuda yaşanan yokluklar, eşitsizlikler, adaletsizlikler insanın ruhunu yaşanan doğal afetten daha çok yaralamaktadır… Türkiye Psikiyatri Derneği ülkemizdeki afetlere hazırlıklı olmak amacıyla kurduğu Afetlere Hazırlık ve Müdahale Biriminin öncü faaliyetleri ile afetlere özgü kurumsal örgütlenmesini tamamlamakta, dayanışmayı ve edindiği deneyimi güçlendirerek yarınlara hazırlık yapmayı sürdürmektedir.
Türkiye Psikiyatri Derneği