Asıl Zihinlerdeki Ayrımcılık ile Mücadele Edilmeli, Ayrımcılığın Her Türlüsüne Karşı Durulmalı

psikiyatri.org.tr /

Son zamanlarda sağlık ortamı ile ilgili ayrımcılığı çağrıştıran, ayrımcılığı körükleyen ya da ayrımcılığa karşı olan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet içeren haberleri üzüntü ile karşılıyoruz.


Sağlık hizmeti ortamı insanların en üst seviyede sağlık hizmeti alabildiği, hem hizmet verenin hem de hizmet alanın hakları ile özgürce var olabildiği kapsayıcı bir dünya sunmalıdır.

Hekimlik andımızın bir gereği olarak; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin görevimiz ile hastamız arasına girmeyeceğine yemin ettik. Her sağlık çalışanın da ettiği yeminin, taşıdığı mesleki sorumluluk ve değerlerin bilincinde hareket edeceğine inanıyoruz.

Her şeyden önce bir hekim ve psikiyatrist olarak hastalarımıza yapılan ayrımcılığa karşı olduğumuz gibi başörtüsü ve kadın kimliği üzerinden meslektaşlarımıza karşı yapılan ayrımcı ifadelere de karşıyız. Biliyoruz ki asıl zarar veren, kişinin giydiği kıyafet, dış görünüş, dini inanç veya bedensel bir özellik değil zihinlerde ve tutumlardaki dışlayıcı ve dayatıcı yaklaşımlardır. Psikoterapi ortamı bu açıdan en hassas olunması gereken sağlık hizmetini içerir.

Bu yükümlülükten çıkarılacak sonuç ayrımcılığın her türlüsüne karşı durmaktır. Cinsel yönelim ve cinsel kimlik çeşitliliklerini yok saymakla kendini gösteren ayrımcı dil, kadın kimliği ve inanç özgürlüğünü zedeleyici bir yerde de karşımıza çıkabilir.

Bu vesile ile umarız ki; hekimlik andında yapılan değişiklik çabaları ile başlayan ayrıştırıcı ve dışlayıcı yaklaşımların nasıl olumsuz sonuçları olacağı görülmüş olur. Ayrımcılığa karşı tam ve eksiksiz bir karşı duruş olmadığı müddetçe ayrıştırıcı düşüncelerin sadece meslek ortamlarında kalmayacağı, hassas dönemlerde karşılık bularak toplumsal barışı bozacak bir bölünmeye yol açabileceği, bu bölünmelerin çıkar gruplarınca kışkırtılabileceği akılda tutulmalıdır.

Ruhsal sağlığın en önemli belirleyicileri evrensel hakların güvencesinde farklılıklar ile bir arada olabilmek, dayanışmak ve dayanışmayı hissetmek, güvenli ortam ve güvenli gelecektir.

Unutmayalım; bu dünya ve gelecek hepimizin.

Saygılarımızla,

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu