RUH SAĞLIĞI PLATFORMUTÜRKİYEKuruluş: 2006
Platform Üyesi Sivil Toplum Kuruluşları:
Türkiye Psikiyatri DerneğiTürk Nöropsikiyatri DerneğiTürkiye Sinir ve Ruh Sağlığı DerneğiÇocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı DerneğiPratisyen Hekimlik DerneğiTürk Tabipleri Birliğiİstanbul Tabip OdasıAnkara Tabip OdasıKonya – Karaman Tabip OdasıCinsel Eğitim Tedavi Araştırma DerneğiTürk Psikologlar DerneğiPsikiyatri Hemşireleri DerneğiHalk Sağlığı Uzmanları DerneğiŞizofreni Dernekleri FederasyonuŞizofreni Dostları Derneğiİstanbul Dünya Şizofreni Derneğiİst. Şizofreni Gönüllüleri Dayanışma Derneğiİzmir Şizofreni Dayanışma DerneğiAnkara Şizofreni Hastaları ve Yakınları DerneğiDünya Şizofreni DerneğiManisa Şizofreni DerneğiKonya Şizofreni Gönüllüleri DerneğiToplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi
Yazışma Adresi:Op. Raif Bey Sok. Moralı Ap. 31/2 Şişli – İstanbul
Telefon: 212 - 219 97 77Faks: 212 - 343 00 95
23 Şubat 2007
Kamuoyunun dikkatine,23 tıp ve ruh sağlığı meslek kuruluşu, hasta ve hasta yakınları derneği ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla çalışmalarını Eylül 2006’dan bu yana sürdüren Ruh Sağlığı Platformunun ana gündeminde ülkemizde ruh sağlığı tedavi kurumlarındaki sorunlar ve ruhsal hastalıkların tedavisinde uygun standartlara ulaşılamamış olması bulunmaktadır.
Ruh sağlığı tedavi kurumlarının koşulları toplumun tüm kesimlerini ilgilendirmesi gereken bir konudur. Bu kurumlarda tedavi edilen hastaların bir kısmı bir süre için dışarıdan yalıtılarak tedavi edilir. Bu zorunlu uygulama kapalı tedavi ortamlarının dış gözlerin denetiminden de uzak tutabilir. Ruhsal tedavi için yatırılmış hastaların şiddete maruz kalması hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur. Madde bağımlısı olanların tedavisi ise özel ortamları, tedbirleri ve özel olarak eğitilmiş personeli gerektirmektedir. Ruh Sağlığı Platformunun kuruluşundan itibaren vurguladığı en önemli konu Türkiye’de bu zorunlu tedavi ortamlarıyla ilgili uygulamaların yasal alt yapısını düzenleyen bir Ruh Sağlığı Yasası’nın olmayışıdır.
Hastaların hak ihlalini ortaya serme amacı güden TV programındaki çekimlerde hastanın kimliğinin gizli kalması hakkının ihlal edilmiş olduğuna da dikkat çekmek istiyoruz. Bu programda hem hastalar “deşifre” edilmiş, hem de süren bir ihlalin varlığı bilindiği halde yasal yollarla durum gerekli mercilere intikal ettirilmeyip TV programına malzeme toplanmaya devam edilmiştir. Ayrıca, yayın için iki ay gibi uzun bir zamanın beklenmesi şeklindeki tutumun etik yönden değerlendirmesinin de yapılması gerektiği kanısındayız.
Öte yandan haberlerden öğrenildiğine göre açılan adli soruşturmalar nedeniyle programın müdahaleli bir yansıtma olma olasılığından söz edilmektedir. Bu doğru ise ruh sağlığı alanının kötüye kullanılmasının, her türlü toplumsal sınırı aşan bir boyuta ulaştığını üzüntüyle görüyoruz.
Ruh Sağlığına ayrılan payın hem sağlık hizmetleri içinde gereken düzeyde olmaması, bu nedenle ruh sağlığı yardımcı personelinin hem eğitim hem de sayıca yeterliliği konusundaki eksikler hem ruh sağlığı çalışanlarını (psikiyatri uzmanı ve asistanı, psikolog, hemşire, sosyal çalışmacı, yardımcı personel), hem de hastaları, hasta yakınlarını ve tüm kamuoyunu olumsuz etkilemektedir.
talep ediyoruz.Kamuoyunu ruh sağlığı reformu ve çabalarına destek vermeye çağırıyoruz.
Ruh Sağlığı Platformu Yürütme Kurulu