COVİD-19 salgınının ülkemizi de etkileyecek şekilde yayılmasını izleyen dönemde Türkiye Psikiyatri Derneği’nin birçok çalışma birimi ve üyesi salgınla ilgili yapılması gerekenler üzerinde çalışmalar yürütmektedir. Ruh sağlığı alanında çalışanların karşı karşıya kaldığı ve çözümü için genel-geçer bir model geliştirilememiş önemli bir diğer sorun da yatan hastaların bulunduğu psikiyatri servisleri ile ilgili önlemlerdir.
Sağlık Bakanlığının özellikle yatan psikiyatri hastalarının enfeksiyondan korunması, enfekte olması ve ayaktan ciddi bir ruhsal hastalık nedeniyle tedavi edilen kişilerin salgın sırasında birlikte psikiyatrik hastalıkları da nüks ederse yapılacaklarla ilgili sonuçları açıklanmış bir çalışması bulunmamaktadır. Her yataklı kurumun kendisinin bir yol haritası çizdiği ya da hiçbir değişiklik yapılmadan kriz yokmuş gibi çalışmalarını sürdürdükleri bilgileri alınmaktadır.
Daha önce yatarak tedavi sürdürülen psikiyatri klinikleriyle ilgili bazı önerilerde bulunmuştuk (https://www.psikiyatri.org.tr/2149/psikiyatri-yatan-hasta-kliniklerinde-covid-19-ile-ilgili-alinabilecek-onlemler). Ancak COVİD-19 muhtemel veya kesin tanısı ile izlenen hasta sayısında artış beklenen, yeni yatırılacak her hastanın enfeksiyonunun muhtemel olduğu bu koşullarda işlerliği gösterilmiş bir model yoktur. Türkiye Psikiyatri Derneği bünyesinde bu konuda öneriler geliştirmek üzere bir çalışma da başlatılmıştır.
Var olan durumu tespit edip bir rapor haline getirerek ileride baş etmek zorunda kalacağımız problemlere hazırlıklı olmak için TPD Şube yönetimlerinden şube sınırlarında yatarak tedavi hizmeti veren kurumlar ile ilgili bilgi istenmiştir. Bu amaçla TPD Şube yönetim kurulu üyeleri tarafından doldurması için kısa bir anket hazırlanmış ve şube alanında en çok yatağı olan beş kurumla ilgili olarak salgından sonra yatış durumları ve salgın sonrası alınan önlemlerle ilgili bilgi istenmiştir.
Türkiye Psikiyatri Derneği’nin 21 Şubemizden 20’si anketi yanıtlamış, 76 yataklı kurum ile ilgili veri elde edilmiştir. Bu 76 kurumun 28’ini üniversite hastaneleri, 35’ini Sağlık Bakanlığı Genel Hastaneleri ve 13’ünü de Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastaneleri (Bursa, Bakırköy, Erenköy, Tokat, Samsun, Elazığ, Manisa, Ataköy, Konya, Kayseri, Bolu, Adana ve Adana YGAP) oluşturuyordu.
76 servisin 24’ünde (%33) yatarak tedavi hizmetine son verildiği öğrenildi. Hizmetin durdurulduğu kurumların 16’sı (%70) Sağlık Bakanlığı hastaneleri, 8’i ise üniversite hastaneleriydi. 26 kurumda yatak kapasitesinin azaltıldığı, 26 kurumda ise değişiklik olmadan yatarak hasta takip edildiği bilgisi alındı. On üç Ruh Sağlığı Hastanesinin 8’inde hastane kapasitesinde bir değişiklik olmadan hizmetin sürdüğü anlaşılmaktadır. Hizmetin sürdüğü 52 servisin 37’sinde yatış süreci ile ilgili değişiklik yapıldığı ve hasta yatırma endikasyonunun elden geldiğince yukarıya çekildiği, mümkün olduğunca hastane yatışının yapılmamaya çalışıldığı, ayaktan tedaviye ağırlık verildiği öğrenildi.
Yatarak hizmetin sürdüğü 52 kliniğin 18’inde yatarak tedavisi gereken psikiyatri hastalarının muhtemel veya kesin COVİD-19 olmaları durumunda ne yapılacağına ilişkin bir hazırlıkları olduğu bildirildi. Diğer 34 kliniğin bir hazırlığının, bir planının olmadığı öğrenildi. Enfeksiyon hastalıkları konsültasyonu istenmesi veya pandemi kuruluna sevk yapılması bir hazırlık olarak kabul edilmedi. Hazırlığı olan kliniklerden sadece bir klinikte hastane bünyesi içinde salgınla ilgili bir komisyon kurulduğu ve komisyonun önerilerine göre hasta triajının yapıldığı öğrenildi. Hazırlığı olan kliniklerin önemli bir kısmı ilk yatan hastanın COVİD-19 bulguları ile ilgili tarama yapıldığını ve yeni yatan hastaların bir süre (5-14 gün) ayrı kliniklerde yatırıldıklarını, ancak klinikte izolasyonla ilgili olarak odada tek kişi yatılması dışında bir önlemden bahsedilmediği anlaşıldı. Hazırlık ya da önlemle ilgili olarak hiçbir klinikte çalışanların güvenliği ile ilgili bir tedbirden bahsedilmediği de görüldü.
Ülkede yatarak tedavi hizmeti sunulan tüm klinikleri değerlendirmek mümkün olmamışsa da, şubelerin bölgelerindeki en büyük kapasiteli kliniklerle ilgili bilgi vermiş oldukları göz önünde bulundurulduğunda bu bulgular önemli bir soruna işaret etmektedir. COVİD-19 salgını sırasında yatarak psikiyatrik tedavinin sürdürülme biçimiyle ilgili farklı kurumların kendi koşullarına göre uyarlayabilecekleri bir model ve önerilere hızlı bir şekilde gereksinim duyulmaktadır. Türkiye PsikiyatriDerneği’nin bu konuda çalışmaları tamamlanmak üzeredir. Salgınla ve etkileriyle etkin mücadele kurumlar arasında en üst düzeyde işbirliği, hiçbir kesimin dışarıda bırakılmadığı bir toplumsal dayanışma ile mümkündür.
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu