Değerli Üyelerimiz;
Sağlık Bakanlığı, 20.10.2016 tarihinde Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmeliği Yürürlüğe koymuştu. Bu yönetmeliğe karşı Derneğimiz tarafından ortaklaşa açılan iptal davasında Danıştay 15. Dairesi hukuka aykırı olduğunu saptayarak yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
İlk Yönetmelikteki hukuka aykırılıklar giderilmeden 24.11.2017 tarihinde ikinci kez yürürlüğe konulan Yönetmelik hakkında da 09.10.2018 tarihinde ortaklaşa açtığımız davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Danıştay kararının gerekçesinde ilk verdiği yürütmeyi durdurma kararına atıfla ; “İdarenin yürütmeyi durdurma kararının gereğini yerine getirecek şekilde düzenleme yapması gerektiğini, kısmi değişiklikler yaparak hukuka aykırılığı saptanmış düzenlemenin canlandırılamayacağını” belirtmiş, ikinci düzenlemede de hukuka aykırılığın giderilmediğini saptamıştır.
Her iki Yönetmelikte de, kişilerin aldıkları herhangi bir sağlık hizmeti sırasında paylaştıkları ya da bu sırada saptanan kişisel bilgilerinin aktarılmasına itiraz etme, silinmesini, düzeltilmesini isteme, işlenen sağlık bilgilerinin hangi amaçla toplandığı, kime aktarıldığı ve hangi hukuki dayanakların mevcut olduğunu bilme haklarını koruyacak düzenlemeler yapılmamıştır.
Bu düzenlemeler, özel hayatın gizliliğini, hekimlerin sır saklama yükümlülüğünü ve hasta ile hekim arasında bulunması gereken güven ilişkisini zedelemektedir.
Danıştay’ın Yönetmeliğin yürütmesini durduran iki kararının gerekçesinde de,bu alandaki uyulması gereken hukuk normları belirtilmiş;Yönetmeliğin, Kişisel Verilerin Korunması Kanununda belirtilen koruyucu önlemler alınmadan, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun denetim ve kontrolünden geçmeden yürürlüğe konulmuş olmasının hukuka aykırılığına vurgu yapılmıştır.
2017 yılı Ocak ayında üyeleri belirlenen Kişisel Verileri Koruma Kurulu, kişisel sağlık verilerinin, uluslararası Sözleşmeler, Anayasa, Kanun ve Yargı Kararlarının gerekçelerini dikkate alarak, haklarının korunmasının güvencelerinin oluşturulmasını sağlamak ve ihlal edilmesinin önüne geçmekle görevlidir.
Bilindiği üzere, Türk Ceza Kanununda hukuka uygun bir neden olmadan kişisel verilerin işlenmesi ve aktarılması suç olarak düzenlenmiştir. Hukuka uygun bir biçimde sağlık verilerinin işlenmesine, aktarılmasına dair kurallar gösterilmeden, hastaların rızaları alınmadan, kişisel sağlık verileri işlenemez ve paylaşılamaz. Hekimlerden de bu yasağa aykırı davranmaları istenemez.Sağlık Bakanlığı’ndan beklentimiz hakların gerçek hayatta işlevsel bir biçimde hayata geçmesini sağlayıcı, öngörülebilir, kamu yararı için işletilen, hukuka uygun bir sağlık bilgi yönetimi sistemi oluşturulmasına yönelik bir düzenleme yapılmasıdır.