TPD Genel Merkezi'nde 11 ve 12 Şubat günleri yoğun yaşandı. 11 Şubat Cuma günü sabah Saat 09.00'da Türk Psikologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yalın ve ÇGRSD Genel Sekreteri Dr. Hakan Erman ile yapılan görüşmeden sonra TPD Genel Merkezi'ni ziyaret eden Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ile ruh sağlığı alanının sorunları görüşüldü. Türkiye Psikiyatri Derneği'nin ruh sağlığı alanıyla ilgili gündemini ve gelecek tasarımını içeren önerileri ve Sağlık Bakanlığı'ndan talepleri bir dosya halinde Prof. Dr. Ünüvar'a sunuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü Sağlık Dairesi hekimlerinden psikiyatr Dr. Mine Küçükarslan ile Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği hakkında görüşüldü. Öğleden sonra başlayan Merkez Yönetim Kurulu toplantısı akşama dek sürdü. 12 Şubat Cumartesi günü 10.30'da başlayan II. Olağanüstü Merkez Genel Kurulu 10.30'da 50 merkez delegesinin katılımı ile açıldı. Saygı duruşundan sonra gündemin ilk maddesi TPD İzmir Şubesi'ne bir daire alınması yönündeki öneri görüşmeye açıldı. Dr. Ömer Aydemir, İzmir Psikiyatri Derneği'nin, TPD İzmir Şubesi'ne bir dernek binası alınması için yaptığı bağışla ilgili bilgiler verdi. Öneri oybirliği ile kabul edildi. Gündemin ikinci maddesi TPD tüzüğünde değişiklik yapılmasıyla ilgiliydi. Tüzüğün değişiklik önerilen maddeleri tek tek okunarak oylandı. Olağan genel kurulların üç yılda bir yapılması önerisi dışında, MYK tarafından getirilen değişiklik önerileri aynen ya da değişikliklerle kabul edildi. Ayrıca bir delege tarafından önerilen Merkez Onur Kurulu'nun adının "Merkez Disiplin Kurulu" olarak değiştirilmesi önerisi reddedildi. Bir başka delegenin önerdiği " şube olağan genel kurullarının, merkz genel kurulları ile aynı yıla rastlamak şartıyla iki yılda bir yapılması" yönündeki önerisi kabul edildi. Merkez Genel Kurulu dilek ve önerilerle kapandı.Cumartesi gününün son toplantısı Merkez Eşgüdüm Kurulu 14.00'de başladı. Merkez Eşgüdüm Kurulu, gündemindeki konuları görüştü. Bu toplantıda bir karar alınmadı.
I. HELSİNKİ BAKANLAR TOPLANTISI ÖNCESİNDE YAPILANLAR VE SONRASINDA YAPILACAKLAR
Dünya ölçeğinde gelişmiş ülkeler arasında Ruh Sağlığı Politikası bulunmayan ülke yoktur, gelişmekte olan ülkeler arasında da bulunmayan sayısı hızla azalmaktadır. Ülkemizde bu konuda bugüne dek atılan adımlar yarım kalmıştır. Üstelik ülkemiz psikiyatri uzmanlarının, psikiyatri hemşirelerinin, psikologların ve sosyal hizmet uzmanlarının yetişmişlik düzeyi gerçekçi bir politika metninin ve uygulama planlarının hazırlanması için yeterlidir. Siyasi irade ile birleşirse kısa zamanda çağdaş bir uygulama için sinerji oluşturacak bir atılım olanağımız vardır.
Bu gelişmenin ilk adımı olarak Sağlık Bakanlığı öncülüğünde Haziran 2004’de Ruh Sağlığı Danışma toplantısında 28 maddelik bir “Acil Yapılacaklar Listesi” hazırlanmış ve ertesi günü Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ’a sunulmuştu.
Sayın Bakan’ın önerisi ile Sağlık Bakanlığı’nden Temel Sağlık Genel Müdürü Dr. Mehmet Uğurlu, Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, Doç. Dr. Oğuz Karamustafalıoğlu ve üç derneğin (Türkiye Psikiyatri Derneği -Doç. Dr. Mustafa Sercan-, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği -Dr. Hakan Erman- ve Türk Psikologlar Derneği -Prof. Dr. Ayşe Yalın- temsilcisinden oluşan altı kişilik bir izleme kurulu oluşturulmuştur. Ancak bu kurulun görevini yerine getirmesi ile ilgili olarak bazı engeller aşılamamış, bu nedenle henüz etkinliğe geçilememiştir.
ü ÖNERİ:
1. Başlangıç için İzleme Kurulu’nu Sayın Müsteşar’ın toplantıya çağırması ve çalışma ilkelerini oluşturması için bir ilk işaret vermesi yararlı olacaktır.
2. İzleme Kurulu’nun faal hale getirilmesinden sonra yukarıdaki listede yer alan başlıkların gerçekleştirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı öncülüğünde Sağlık Bakanlığı hastaneleri, Üniversite Psikiyatri Klinikleri ve meslek derneklerinin görevlendireceği kişilerden oluşacak çalışma grupları ile bir Ulusal Ruh Sağlığı Politikası metninin hazırlanması, uygulama planlarının çıkarılması ve adım adım gerçekleştirilmesi.
3. Oluşturulacak Ulusal Ruh Sağlığı Politikası’nın; Ruh Sağlığı Hizmetlerinin toplumsal psikiyatri temelinde iyileştirilmesi ve koruyucu ruh sağlığı çalışmalarını kapsaması temel ilke olarak belirlenmelidir.
II. PSİKİYATRİK HASTA HAKLARINI KORUMA YASASI TASLAĞI
Ruh Sağlığı yasası da bu gelecek planında olması gereken, yine alt yapı yönünden ülkece hazır olduğumuz alanlardan birisi. Türkiye’nin dünyada Ruh Sağlığı yasası bulunmayan birkaç ülkeden biri olduğu gerçeğini hızla değiştirmek konusunda bir siyasi irade gereklidir.
Ruh Sağlığı Yasası kapsam itibariyle, bir yandan Ulusal Ruh Sağlığı Politikası ile belirlenecek hedeflerin örgütsel alt yapısının hukuki temellerini kuracak bir bölüm, bir yandan da psikiyatrik hasta haklarının yasal güvence altına alınacağı ikinci bir bölüm içerecektir. Bu iki bölüm birbirini beklemeden ayrı ayrı yasalaşabilir.
Türkiye Psikiyatri Derneği bu düşünceden hareketle bir komisyon kurmuş, bir çok ülkenin konuyla ilgili yasa metinlerini incelemiş ve ülkemiz hukuk ve ruh sağlığı sistemine uyarlayarak bir yasa tasarısı taslağı hazırlamıştır (Ek 2).
1. Bu metnin önce Sağlık Bakanlığı tarafından incelenip daha sonra Adalet Bakanlığı ile işbirliği yapılarak yasalaşması konusunda gereğinin yapılması uygun olacaktır.
2. Ruh Sağlığı Hizmetlerinin örgütlenmesi bağlamında Ulusal Ruh Sağlığı Politikası kapsamında yürütülecek çalışmalara paralel olarak bir yandan da ruh sağlığı yasasının örgütlenmelerle ilgili bölümü hazırlanarak ikinci bölümün gerçekleştirilmesi de mümkün kılınabilir.
III. ULUSAL RUH SAĞLIĞI POLİTİKASI GELİŞTİRİLMESİ KONFERANSI VE TPD’NİN KATKILARI
2002 - 2003 yılında gerçekleştirilen ve henüz sonuca ulaşmamış olan Ulusal Ruh Sağlığı Politikası Geliştirilmesi Konferansı’na Türkiye Psikiyatri Derneği etkin olarak katılmış ve toplantıya katılan meslek kuruluşları arasında yapıcı, destekleyici rol üstlenen bir Meslek Örgütü olmuştur. Bu konuda konferansı düzenleyen konsorsiyuma bir değerlendirme raporu gönderilmiştir (Ek-3). Yerli ya da yabancı bir konsorsiyuma ve bir ödeneğe gerek olmadan, konunun kaldığı yerden alınıp sonuçlandırılması yani Ulusal Ruh Sağlığı Politikası’nı geliştirecek bir çalışma, mümkündür ve TPD bu süreçte etkin olarak yer alabilecek kapasitede ve yapmaya isteklidir.
IV. GEÇMİŞTEKİ BÜTÇE UYGULAMA TALİMATLARININ MESLEKİ UYGULAMAYA VE RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİNE GETİRDİĞİ GÜÇLÜKLER
Bütçe uygulama talimatlarının kamu maliyesine yapacağı tasarruf, yöneticiler ve bütün ülke yurttaşları kadar psikiyatri mesleği mensuplarının da önemsediği bir olgudur. TPD getirilen kısıtlamaların ruh sağlığı hizmetlerinin niteliğini bozacak düzeyde kılınmasına karşı yapıcı öneriler geliştirilmesi gerektiği kanısındadır. Bu doğrultuda hazırlanmış TPD raporları ilgili dönemlerde, ilgili kurumlara gönderilmiştir (Ek-4, Ek 5 )
V. TÜRK CEZA KANUNU’NDAKİ HEKİMLİKLE İLGİLİ MADDELER
a) 1 Nisan 2005’de yürürlüğe girecek olan Türk Ceza Kanunu hekimlerin mesleklerini uygulamaları sırasında karşılaşacakları durumlarla ilgili olarak çağdaş gelişmeler ışığında eskisinden daha ileri hukuki haklar getirmesi beklenirken, tam tersine çağdaş tıp ve hukukla uyuşmayan maddeler içermektedir. Bunların değiştirilmesi için Türkiye Psikiyatri Derneği, Sağlık Bakanlığı ile hukuki ve tıbbi alt yapı çalışmaları temelinde işbirliği yapmaya hazırdır.
b) Yeni Türk Ceza Kanunu’nda sözü edilen adli psikiyatrik hastalar için Yüksek Güvenlikli Servis kavramının çağdaş tıbbi ve hukuki kavramlar ışığında projelendirilmesi, asgari standartlarının ve işleyişinin tanımlanması gerekmektedir. Öte yandan adli psikiyatrik hastaların sağlık sürekliliğinin toplum güvenliği yönünden izlenmesi sürecinin tıbbi ve hukuki işleyişinin tanımlanması ve bu doğrultuda yasada değişiklik yapılması konularında Sağlık Bakanlığı’nın öncülük etmesi durumunda TPD işbirliği yapmaya hazırdır.
VI. TÜRK MEDENİ KANUNU’NDAKİ PSİKİYATRİYİ İLGİLENDİREN MADDELERLE İLGİLİ GELİŞMELER
a. Türk Medeni Kanunu’ndaki cinsiyet değiştirme ile ilgili maddelerde bu konuda başvurmak için kişinin üreme yeteneğinin olmaması şartı tıbbi bilgilerimizle uyuşmamaktadır. İstanbul Tabip Odası’nın bu konudaki başvurusu, Türk Tabipleri Birliği aracılığıyla Sağlık Bakanlığı’na ulaşmış, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün çağrısı ile 26.4.2004 tarihinde yapılan bir danışma toplantısına TPD de temsilcisi ile katılmıştır. Toplantıda konu enine boyuna tartışılmış ve konu genel müdürlükçe (Ertan Kavaşoğlu ve Bilal Aytaç) hukuk yönünden araştırılmak üzere incelemeye alınmıştır. Bundan sonra Sağlık Bakanlığı’ndaki gelişmelerle ilgili bilgi alınamamıştır.
b. Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesinde tanımlanan resmi kurumun, koruma ve bakım amaçlı olmasından dolayı tedavi ile görevli hastanelere gönderilmesi uygulamada boşluk yaratmaktadır. Sosyal Hizmetler kapsamında bakım ve korumaya muhtaç kimseler için kurumlar oluşturulması ve yaygınlaştırılması konusunda Sağlık Bakanlığı’nın öncülük etmesi gerektiği kanısındayız.
VII. PSİKİYATRİ UZMANLARININ VE PSİKİYATR OLMAYANLARIN VERDİĞİ RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN STANDARDİZASYONU
a. Psikiyatrların ve hekim olmayanların verdiği ruh sağlığı hizmetlerinin kurala bağlanması.
Hekim olmayan ve dört yıllık lisans düzeyi üniversite eğitimi veren psikoloji, sosyal hizmet uzmanlığı, rehberlik ve psikolojik danışmanlık eğitimi veren fakültelerden mezun kişilerin özel ruh sağlığı alanında hizmet verdiği iddiasıyla büro açtığı ve hasta kabul ettiği bilinmektedir. Öte yandan bütün psikiyatri uzmanlarının bütün mesleki becerileri haiz olmadığı da bir gerçektir.
Ruh sağlığı alanındaki mesleklerden kişilerin bir takım içinde çalıştıkları hastane, dispanser, rehabilitasyon merkezi, poliklinik vb. kurumlarda görev ve sorumluluklarının günümüz koşullarına göre yeniden tanımlanması yanında, ne durumda tek başlarına hasta kabul edebilecekleri ile ilgili kuralların da tanımlanması, denetlenmesi ve uyulmadığında uygulanacak yaptırımların kurallaştırılması gereklidir. Bu alandaki eksikliğin bir çok kişinin ehil olmayan ellerde istismar edilmesine yol açtığının bilinmesinde yarar görüyoruz.
b. Kısaca NLP olarak anılan, asıl kullanım alanı sporcular veya iş dünyasında çalışanlar için bir moral yükseltme programı olan Nöro-Linguistik Programlama’nın sözde tedavi amacıyla kullanımı denebilecek uygulama, ehliyetsiz kişilerin işlettiği özel bürolarda, hastaların istismarında gittikçe artan bir yayılma göstermektedir. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda da açık ve işlevli bir tavır alması gerektiği kanısındayız. Bu konuda yapılacak çalışmalarda TPD olarak işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu bildirmek isteriz.
c. Hipnoz Yönetmeliği Taslağı.
Kişilerin uzun zamandır ve yoğunlukla istismar edildiği alanlardan başta geleni hipnoz uygulamasıdır.
TPD İstanbul Şubesi’nin girişimi ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün başvurusuyla Sağlık Bakanlığı bir Hipnoz Yönetmeliği Taslağı hazırlamış ve web sitesinde yayımlamıştı. Bu taslak üzerine TPD görüşleri ve önerileri bir yazı ile bakanlığa bildirilmişti (Ek- 6). Bu görüşler doğrultusunda TPD İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Dr. Şeref Özer’in hazırladığı taslağın geliştirilmiş hali, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimliği’nin bir yazısı ekinde Bakanlığa iletilmiştir (Ek-7). Söz konusu yönetmeliğin bir an önce yürürlüğe konulması dileğimizdir.
VIII. PSİKİYATRİ KLİNİĞİ ULUSAL STANDARDININ BELİRLENMESİ,
a. Halen ister özel ya da vakıf işletmeli; ister üniversite, Sağlık Bakanlığı ya da başka Kamu Kuruluşlarına bağlı hastanelerde bulunan psikiyatri kliniklerinin bir standart yapılanma içinde bulunmadıkları bilinmektedir. Psikiyatri kliniği standartlarının, çağdaş gelişmelere uygun olarak güncellenmesi gerekmektedir.
Psikiyatri klinikleri, poliklinikleri, dispanserleri, rehabilitasyon servisleri için genel bir standart belirlenmesi ve ister özel işletmeli, ister vakıf ya da Sağlık Bakanlığı ya da Üniversite işletmeli olsun bütün psikiyatri kliniklerinin bu standartlara uygun olması gerektiğini amir bir yönetmelik hazırlanması uygun olacaktır. TPD olarak bu yönde hazırlıklara başlamış bulunmaktayız. Bu konuda her türlü işbirliğine açık olduğumuzu bildirmek isteriz.
b. Benzer bir standart tanımın psikiyatri kliniklerinin ve ruh sağlığı merkezlerinin görev - kadro tanımı ve görev bölümü için de yapılması gerektiği kanısındayız. Bu kurumlarda çalışacak meslek dalları ve mensuplarının görev tanımının yapılması bir çok yönden önemlidir. Görev tanımı Ulusal Ruh Sağlığı Politikası temelinde yürütülecek hizmetlerin yalnızca niceliğinin değil aynı zamanda niteliğinin de yükseltilmesi için vazgeçilmez özelliktedir.
Hizmet verilecek alanların artırılmasıyla verilen hizmetlerin niteliğinde de artış sağlayacak girişimler sevindiricidir. Bu bağlamda Bursa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin ve Genel Hastanelerde Psikiyatri Servisleri’nin açılması kararını TPD olarak sevinçle karşıladığımızın da bilinmesini isteriz.