Psikiyatri uzmanlık alanına giren tıbbi uygulamaları yapan kişiler hakkında yaptığımız son dönemdeki hukuki girişimlere ilişkin bilgi vermek istiyoruz.
Derneğiniz adına tarafımızca Koçluk adı altında yürütülen faaliyetlerin bir meslek olarak kabulü ve mesleki yeterlilik standartlarının hazırlanma süreçlerine ilişkin Mesleki Yeterlilik Kurulu nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.
Buna paralel olarak da 'Yaşam koçu', 'manevi koç' gibi adlar altında psikiyatri uzmanlık alanının yetkisine giren tıbbi uygulamaları yapan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, bu kişiler hakkında 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 25. maddesinde düzenlenen ‘hekim olmadığı halde hasta tedavi etmek’ suçunu işlediği gerekçesiyle hakkında kamu davası açılması talep edilmiştir. Yapılan girişimlerde bazı kişiler yönünden kamu davası açılmış, bazılarında ise kovuşturmaya yer olmadığı kararları verilmiş ve süreç ceza davası açılmadan sonlanmış olup, ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır.
I. K.S.
Derneğinizce K. S. adındaki kişinin kendini Medyum’, ‘Gizli ilimler ve manevi tedavi uzmanı’, ‘alternatif tıp uzmanı’, 'manevi koç' gibi unvanlarla olarak tanıttığı, internet sitelerinde ruhsal problemler başta olmak üzere, birçok tıbbi rahatsızlığı manevi yöntemlerle tedavi ettiğine ilişkin bilgi iletilmişti.
Bunun üzerine söz konusu kişi hakkında Derneğiniz adına 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 25. maddesinde düzenlenen ‘hekim olmadığı halde hasta tedavi etmek’ suçunu işlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuştu. Ayrıca Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'ne şikayette bulunulmuştu.
Süreçte Ankara Valiliği Makamınca tarafımıza tebliğ edilen yazıda;
§ İl Sağlık Müdürlüğünce 30.08.2010 tarihinde sanığın faaliyette bulunduğu …. adresinde denetimde bulunulduğu,
§ Sahibi olduğu işyeri hakkında Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğe aykırı faaliyet göstermesi nedeniyle süresiz faaliyet durdurma cezasına hükmedildiği ifade edilmiştir. Ayrıca yazının sonunda sanığın bu daireyi boşaltarak faaliyetine son verdiği bilgisi yer almaktadır.
Ayrıca söz konusu şahıs hakkında 1219 sayılı Yasanın 25. maddesine aykırı faaliyet yürütmek suçundan kamu davası açılmıştır. Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2012/758 E. sayılı dosyasında yürütülen kovuşturma sonucunda 13.12.2012 tarihinde karar verilmiştir. Kararda, kişinin atılı suçu işlediğini sabit olduğu gerekçesi ile 8 ay hapis cezası ve 1.500 TL adli para cezasına hükmedilmiştir. Karar sanık avukatı tarafından temyiz edilmiş olup, temyize ilişkin süreç halen devam etmektedir.
II. Dr. G.T.
İzmir ….. Semt Polikliniğinde görevli Kadın Doğum Dr. G. T. psikiyatri uzman hekimi olmamasına karşın, kendisini psikoterapist olarak tanıttığı, ruhsal hastalıkları tedavi ettiğine dair internet ortamında tanıtım yaptığı, psikiyatri uzmanlık alanına ve psikiyatri uzman hekimlerinin hak ve menfaatlerine zarar verdiği saptanmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 8.maddesinde hekimlerin genel olarak hastalıkları tedavi yetkisi bulunduğu belirtildikten sonra herhangi bir tıp dalında uzman olmak ve bu unvanı kullanma hakkını elde etmek için uzmanlık belgesine sahip olmanın zorunlu olduğu belirtilmektedir. Bu yasa çerçevesinde ilgili hekim için İzmir Tabip Odası’na gerekli işlemlerin yapılması amacıyla başvurulmuş, İzmir Tabip Odası Onur Kurulu kararı ile kişi hakkında soruşturulma açılmıştır. Soruşturma süreci halen devam etmektedir.
II. A.E.
A. E. hakkında ise, söz konusu kişinin hekim olmadığı halde, panik bozukluğun bir hastalık olmadığı konusunda TV programları ve internet sitesi aracılığıyla topluma bilimsel dayanağı olmayan yanlış bilgiler verdiği ve panik bozukluk rahatsızlığını 1 günde tedavi ettiğini ileri sürerek bilimsel açıdan yanlış bir bilgi üzerinden hastaları kendisine yönlendirdiği ve bu suretle 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 25. maddesinde düzenlenen ‘hekim olmadığı halde hasta tedavi etmek’ suçunu işlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuştur. Suç duyurusunda Şikayet olunana ait ……….. adresli internet sitesinde yer alan panik atağın yanı sıra konuşma bozuklukları, vajinismus, depresyon, obsesyon gibi çok sayıda rahatsızlığı tedavi ettiğini ileri sürdüğü beyanları, atılı suçu işlediğine ilişkin çok sayıda internet dökümü ve TV program kaydı delil olarak sunulmuştur.
Ancak Cumhuriyet Savcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Bu karara itiraz ettik ve itirazımız kabul edildi. Savcılığa geri gelen olayla ilgili bu kez savcı kişinin davranışlarını 1219 sayılı Yasa'ya aykırı gördü ve hakkında bir iddianame hazırladı. İddianamenin kabulü ile de A. E. hakkında İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesinde 2015/55 E. sayılı ceza davası açıldı.
Ancak mahkeme kişinin doğrudan hasta üzerinde uygulama yaptığına kanaat getirmemiş ve 'Sanık hakkında hekim olmadığı halde psikolojik danışmanlık yaparak yasal mevzuatta hekimlere tanınmış olan hasta tedavi etmek yetkisini kullandığından bahisle 1219 Sayılı Kanunun 25. Maddesinin uygulanması istemi ile kamu davası açılmış ise de, şikayet dilekçesi kapsamındaki soyut iddialar dışında sanığın yüklenen suçu islediğine dair sanığın mahkumiyetini gerektirecek her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunamadığı' gerekçesiyle sanığın beraatına karar vermiştir. Bu karar tarafımızca temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesi devam etmektedir.
III. B. M.
B. M. hakkında da, çeşitli televizyon programlarında, Ana haber bültenlerinde ve kendine ait internet sitesinde ruhsal sorunları, panik atak, depresyon gibi hastalıkları tedavi ettiğini ileri sürdüğü, bilim dışı yöntemler kullanan kişinin kendini 'kişisel gelişim danışmanı' 'Yaşam koçu' olarak tanıttığı, hekim olmadığı halde sadece psikiyatri uzmanlık alanına tanınmış hekimlik yetkilerini kullandığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Aynı zamanda B. M., İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne de şikayet edilmiştir.
İl Sağlık müdürlüğünün dilekçemizi ihbar kabul ederek Cumhuriyet Savcılığına göndermesi üzerene, kişi hakkında iki soruşturma dosyası açılmıştır.
Bizim suç duyurumuz üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Bilişim Suçları Bürosu'nca açılan soruşturma, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinin 1 fıkrasının f bendinde düzenlenen 'bilişim sistemlerini kullanarak işlenen nitelikli dolandırıcılık' suçuyla ilgili açılmıştır. Kişi savunmasında, kendisinin yurt dışında mühendislik eğitimi aldığını, ayrıca NPL danışmanlığı yaptığını, kitaplarında doktor olmadığını açıkça belirttiğini, bir nevi yaşam koçu olduğunu' iddia etmiştir.
Savcılık kararında şüphelinin 1219 sayılı Yasa'ya aykırı olarak hekimlik faaliyeti yaptığına dair delil bulunmadığı, ayrıca internet sitesi ve kitaplarının kendi tanıtımını yaptığı bölümlerde mühendislik olduğunu açıkça belirttiği ve kendisini kişisel gelişim uzmanı olarak tanıttığı gerekçesiyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Karara itiraz edilmiştir.
Ayrıca İl Sağlık Müdürlüğüne şüpheli hakkında yaptığımız şikayetin Müdürlükçe ihbar kabul edilerek Savcılığa yine aynı kişi hakkında bu kez 1219 sayılı Yasa'nın 25. maddesinde düzenlenen 'Hekim olmadığı halde hasta tedavi etme' suçunu işlediği gerekçesi soruşturma açılmıştır. Ancak B. M. hakkında daha önce açılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği gerekçesi ile burada da aynı yönde karar verilmiştir. Karara tarafımızca itiraz edilmiştir.
IV. U. K.
Derneğinizden gelen başvuru üzerine, U. K. hakkında hekim olmadan hasta tedavi ettiği gerekçesiyle 11.06.2014 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.06.2015 günlü ve 2014/25503 Soruşturma, 2015/8145 Karar numaralı kararında, şüphelinin atılı suçu kabul etmediği ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün şüphelinin işyerine yaptığı denetim sonucu herhangi bir tıbbi alet,cihaz vb. bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara tarafımızca; tıpta psikiyatri alanının niteliği gereği her psikiyatrik hastalığın tanı ve tedavisinde tıbbi cihaz, yatak, sedye vb. araçlar kullanılmadığı, bu yönüyle İl sağlık Müdürlüğü tutanağının suçun tespit edilmesinde yeterli olmadığı ve kararın gerekli yasal unsurları içermemesi, bu yönüyle savunma hakkımızı kullanmamıza olanak sağlanmaması nedeniyle itiraz edilmiştir. Bakırköy 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 2015/4073 değişik iş numaralı ve 21.08.2015 günlü kararıyla itiraza konu karar hukuka uygun bulunmuş ve itirazımız reddedilmiştir.
Alanımıza ilişkin sınır ihlalleri ile ilgili hukuksal girişimlerimiz yanında, psikiyatri ile adı geçen uygulamaları gerçekleştirenlerin uygulamaları arasında örtüşen noktalar ve psikiyatri için potansiyel sınır ihlalleri konusunda hukuk çalışanlarını ve toplumu hedef alan bilgilendirme ve farkındalık yaratma çalışmaları gerçekleştirmek üzere çalışmalar yapılacaktır.
Saygılarımızla
TPD MYK