Denetimli Serbestlik Görev Grubu Raporu Denetimli Serbestlik Görev Grubunun Uygulamalarının Standardizasyonu konulu raporu
TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi DENETİMLİ SERBESTLİK UYGULAMALARININ STANDARDİZASYONU GÖREV GRUBU RAPORU 06 Mayıs 2008 Türkiye Psikiyatri Derneği Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi Denetimli Serbestlik Uygulamalarının Standardizasyonu Görev Grubu Figen Karadağ (Koordinatör) Yeşim Can Ender Altıntoprak Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Kültegin Ögel Katkıda bulunanlar Zeki Yüncü Cüneyt Evren Artuner Deveci Hüseyin Soysal Doğan Yeşilbursa Yıldız Akvardar
GİRİŞ Denetimli serbestlik uygulamaları ülkemizde madde bağımlılığının tedavisi için önemli olanaklar sunan bir sistem olmakla beraber birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu amaçla Türkiye Psikiyatri Derneği Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi, dernek yönetimine bir görev grubu oluşturulmasını talep etmiştir. Dernek yönetim kurulunun kararıyla bir görev grubu oluşturulmuştur. Oluşturulan görev grubu ilk olarak bağımlılık tedavisi yapan kurumlara DS uygulamalarını yazmalarını istemiştir. Bu uygulamayı yapan Ankara AMATEM, İstanbul AMATEM, İzmir AMATEM ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Bağımlılık Tedavi Merkezlerinden yanıt gelmiştir. Bu merkezlerin hemen hepsinin farklı bir uygulama yaptıkları gözlenmiştir. Merkezlerin tedavi süreleri 1 ay ile 1 yıl arasında ve görüşme sayıları ise 4 ile 12 arasında değişmektedir. Bu kurumlarda günlük bakılan DS olgusu ortalaması ise 12 ile 100 arasında değişmektedir. Bu kadar az sayıda merkezden yanıt gelmesine rağmen uygulamalar arasında bu kadar fark görülmesi de yine bir standardizasyon çalışmasına ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Raporun içindekiler şunlardır:
1. GENEL BİLGİLER Denetimli Serbestlik kurumu, suça uygulanan yaptırım veya tedbirin ceza infaz kurumu dışında, yani toplumun içinde yerine getirilmesi ile ilgili bir kavramdır. “Denetimli serbestlik”, hükmün ertelenmesi, suçluluk tespitine rağmen ceza tayin edilmemesi, ceza tayininin ertelenmesi veya Kıta Avrupası’nda uygulandığı şekliyle cezanın infazının ertelenmesi olarak ifade edilmiştir. Denetimli Serbestlik sistemini; soruşturma, sorgulama, hükümlülük aşamasında adalet sistemi açısından önemli bir boşluğu doldurmayı, suç işleyenlerin topluma kazandırılması için yapılacak çalışmalarla, sorumluluğu hemen tüm toplum kesimlerine yaymayı, suç işleyenin dışlanmadan topluma kazandırılması için onlara yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Denetimli serbestlikte sanık veya mahkuma yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde bu tedbirden vazgeçilmesi, ertelenen hükmün verilmesi veya cezanın çektirilmesi mümkündür. Yani “kişinin cezası, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde infaz edilir”. Ülkemizde ilk kez oluşturulan bu Kurum, 5402 Sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu ile yasal bir zemine oturtulmuştur. Denetimli Serbestlik, Cumhuriyet Başsavcılıkları, Ceza İnfaz Kurumları, Sivil Toplum Örgütleri, Kamu Kurumları ve Kolluk Gibi Devletin pek çok birimini ilgilendirdiği, ilk kez oluşturulduğu ve fiili bakımdan bir geçmişi de olmadığı için, etkin bir şekilde uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla projelendirilmiştir. Denetimli serbestlik kurumu, Merkez (Daire Başkanlığı) ve Taşra (Şube Müdürlükleri, Bürolar, Koruma Kurulları) teşkilatından oluşmaktadır. Fail hakkında infazın toplum içinde yapılmasında temel görev “Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlükleri”, “Bürolar” ve “Koruma Kurulları”na düşmektedir Bu sistemde nihai amaç; Hükümlüler açısından, hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine seçenek yaptırımlar uygulanması suretiyle hükümlünün topluma kazandırılması, koşullu salıverme müessesesinin amacına daha uygun kullanılması ve bu şekilde infaz rejiminin etkinliğinin sağlanması, şüpheli ve sanıklar açısından ise, tutuklama tedbirine seçenek olan adli kontrol uygulaması ile haksız tutuklamaların sebep olduğu insan hakları ihlâlleri ve ekonomik külfetin ortadan kaldırılmasıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Denetimli Serbestlik ile ilgili hükümleri MADDE 191 (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. (3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir. (4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç yıldan fazla olamaz. (5) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilir. Kişi etkin pişmanlıktan yararlanmışsa, davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur. Bu maddenin tüm içeriği DS tedavi sürecini ilgilendirmektedir. Sağlık kurumlarının devreye sokan ve görev tanımını yapan madde ise 4. maddedir. Denetimli serbestlik uygulamasının başladığı tarih, tedavinin başlamasıyla başlamaktadır Etkin pişmanlık yasası MADDE 192 (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. (2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. (3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. (4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Bu maddenin ise sadece 4. fıkrası DS tedavi uygulaması ile ilgilidir. Ancak diğer maddelerde tedaviye gerek görülenler için denetimli serbestlik uygulamasını dışlamamaktadır, bu durumda da 191. maddenin uygulanacağını belirtiyor. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Denetimli Serbestlik yasası ile ilgili uygulama yönetmeliği olan 18.4.2007-26497 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin DS ile ilgili tedavi uygulamalarına değinen maddeleri de aşağıdadır. Tedavi veya muayene tedbirine uyma MADDE 25 (1) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olma ve bunları kabul etme yükümlülüğünü ifade eder. (2) Şüpheli veya sanığa, sağlık kuruluşuna sevk edilmesi için on gün içinde şube müdürlüğü veya büroya gelmesi hususunda bildirim yapılır. (3) Şüpheli veya sanığın haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmaksızın; on gün içinde şube müdürlüğü veya büroya başvurmaması hâlinde, şube müdürlüğü veya büroca ilgili defterdeki kayıt kapatılarak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. (4) Şüpheli veya sanığın süresinde şube müdürlüğü veya büroya başvurması hâlinde, sağlık kurumuna sevk yazısı yazılarak beş gün içinde bu kuruma başvurması istenir. Ayrıca, sağlık kurumuna şüpheli veya sanığın; kuruma başvurduğu tarih, uygulanacak tedavi programı ile tedavinin tamamlandığı tarihin bildirilmesi konusunda yazı yazılır. Sağlık kurumu tarafından hazırlanan tedavi programının, şube müdürlüğü veya büroya iletilmesinden sonra denetim görevlisi veya denetleme memuru tarafından denetleme planı hazırlanır. (5) Şüpheli veya sanığın sağlık kurumunca belirlenen tedavi programına uymaması hâlinde durum, bu kurum tarafından şube müdürlüğü veya büroya bildirilir. (6) Şüpheli veya sanığın sevk tarihinden itibaren beş gün içinde sağlık kurumuna başvurmaması veya tedavi programına uyulmadığının sağlık kurumu tarafından bildirilmesi ya da şube müdürlüğü veya büro tarafından tespit edilmesi hâlinde, şüpheli veya sanık denetleme planına uyması yönünde uyarılır. Uyarıya rağmen denetleme planına uyulmaması halinde, kayıt kapatılarak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Ayrıca durum sağlık kurumuna bildirilir. (7) Yükümlülük kaldırıldığında durum sağlık kurumuna iletilerek, kayıt kapatılır ve evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. (8) Sağlık kurumunca tedavi programının sona erdiğinin raporla bildirilmesi halinde yedinci fıkradaki işlemler yapılır. Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin yerine getirilmesi MADDE 83 (1) Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen sanık veya hükümlüye on gün içinde sağlık kuruluşuna sevk edilmesi için şube müdürlüğü veya büroya başvurması hususunda bildirim yapılır. (2) Sanık veya hükümlünün; haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmaksızın şube müdürlüğü veya büroya; on gün içinde başvurmaması hâlinde, şube müdürlüğü veya büroca ilgili defterdeki kayıt kapatılarak durum Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla mahkemeye bildirilir. (3) Sanık veya hükümlünün belirlenen süre içinde şube müdürlüğü veya büroya başvurması hâlinde, Sağlık Bakanlığınca belirlenen sağlık kurumuna sevk yazısı yazılarak, sanık veya hükümlünün beş gün içinde bu kuruma başvurması istenir. Sağlık kurumunca yapılan tetkik ve muayene sonucu, bağımlı olmayanların hakkında takip programı hazırlanarak sanık veya hükümlüye bildirilir. Ayrıca programın bir örneği şube müdürlüğü veya büroya gönderilir. Yapılan tetkik ve muayene sonucunda bağımlı olduğu anlaşılanlar ise, sağlık kurumunca madde bağımlılığı tedavi merkezine sevk ederek, durumu şube müdürlüğü veya büroya bildirir. Sanık veya hükümlü üç gün içinde madde bağımlılığı tedavi merkezine başvurur. Şube müdürlüğü veya büroca sanık veya hükümlünün sevk olunan madde bağımlılığı tedavi merkezine başvurup başvurmadığı takip edilir. (4) Şube müdürlüğü veya büroca sağlık kurumuna; sanık veya hükümlünün kuruma başvurduğu tarih, tedavinin başladığı tarih, uygulanacak tedavi programı ile tedavinin tamamlandığı tarihin bildirilmesi konusunda yazı yazılır. (5) Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilen sanık veya hükümlüye rehberlik etmek üzere bu Yönetmeliğin 90 ıncı maddesine göre tayin edilen rehber tarafından, değerlendirme formu ve madde kullanım listesi çerçevesinde sanık veya hükümlünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasının nedenleri, etki ve sonuçları hakkında ayrıntılı değerlendirme yapılarak on gün içinde denetim planı hazırlanır. (6) Rehber denetim planı doğrultusunda; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulama süresince sanık veya hükümlüyü uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenler. Rapor, şube müdürü veya büro tarafından mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. (7) Sanık veya hükümlünün sağlık kurumunca belirlenen tedavi programına uyup uymadığı, şube müdürlüğü veya büro ile rehber tarafından her zaman denetlenir. (8) 5237 sayılı Kanunun 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süre ile devam edilir. Tedavi sona erdikten sonra sağlık kurumu tarafından gönderilen rapor, sanık veya hükümlü hakkında düzenlenecek denetim raporu ile birlikte mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Ayrıca tedavi tamamlandıktan sonra gerektiğinde sanık veya hükümlü hakkında gözden geçirilmiş denetim planı hazırlanabilir. (9) Sağlık kurumunca bildirilen tedavinin tamamlandığı tarih, devam edecek olan denetimli serbestlik tedbirinin başlangıç tarihidir. (10) Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin başlama tarihi, sanık veya hükümlünün sağlık kurumuna sevk edildiği tarihtir. (11) Tedavinin bittiği tarih; a) Madde bağımlısı olmayanların Sağlık Bakanlığınca belirlenen sağlık kurumu tarafından hazırlanan takip programının tamamlandığına ilişkin düzenlenen, b) Madde bağımlısı olanlar hakkında madde bağımlılığı tedavi merkezi tarafından hazırlanan tedavi programının tamamlandığına ilişkin düzenlenen, c) Sağlık Bakanlığınca belirlenen sağlık kurumları tarafından yapılan tetkik ve muayene sonucu bağımlı olmadığı anlaşılan ayrıca takibe de gerek görülmeyenler hakkında düzenlenen, rapor tarihidir. (12) Tedavi tamamlandıktan sonra devam eden denetimli serbestlik tedbiri süresince, şube müdürlüğü veya büroca gerekli görülmesi hâlinde sanık veya hükümlü, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için sağlık kurumuna sevk edilebilir Sanık veya hükümlünün Sağlık Bakanlığınca belirlenen sağlık kurumuna sevk yazısı yazılarak beş gün içinde bu kuruma başvurması istenir. Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlali ve kaydın kapatılması MADDE 84 (1) Sağlık kurumuna sevk tarihinden itibaren beş gün içinde sağlık kurumuna başvurmaması, denetim planına uymadığının şube müdürlüğü veya büro tarafından tespit edilmesi, belirlenen tedavi programına uymadığının sağlık kurumunca bildirilmesi veya tedavi tamamlandıktan sonra devam eden denetimli serbestlik tedbiri süresince uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığının tespit edilmesi hâlinde, sanık veya hükümlü şube müdürlüğü veya büro tarafından denetim planına uyması yönünde uyarılır, gerekli görüldüğünde gözden geçirilmiş denetim planı hazırlanır. Uyarıya rağmen denetim planına uyulmaması halinde, kayıt kapatılarak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Ayrıca durum ilgili sağlık kuruluşuna bildirilir (2) Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri sona erdiğinde kayıt kapatılır ve evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Başka suçtan tutuklu veya hükümlü olanlar hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının infazı MADDE 85 (1) Başka suçtan tutuklu veya hükümlü olanlar hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının infazı, bulundukları ceza infaz kurumunun olduğu yerdeki Sağlık Bakanlığınca belirlenen sağlık kurumunca ilk muayene ve takibi yapılmak suretiyle yerine getirilir. Ayrıca tutuklu veya hükümlüye rehber görevlendirilir. (2) Sağlık kurumunda yapılan muayene sonunda, tutuklu veya hükümlünün laboratuar ve klinik bulgulara göre bağımlı olduğuna karar verilmesi halinde, Cumhuriyet başsavcılığınca Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen madde bağımlılığı tedavi merkezinin bulunduğu yerdeki ceza infaz kurumuna tedavi süresince bulunmak kaydıyla sevk edilerek tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazına başlanır. (3) Tutuklu veya hükümlünün bulunduğu yerde birinci fıkrada belirtilen kurumun bulunmaması halinde, tutuklu veya hükümlü Cumhuriyet başsavcılığınca bu sağlık kurumunun bulunduğu yerdeki ceza infaz kurumuna tedavi süresince bulunmak kaydıyla sevk edilerek tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazına başlanır. Tutuklu veya hükümlünün laboratuar ve klinik bulgularına göre bağımlı olduğuna karar verilmesi halinde ikinci fıkradaki işlemler yapılır. (4) İkinci ve üçüncü fıkralardaki durumlarda; tutukluların duruşmalarına sevkleri ile hükümlülerin cezalarının infazının takibi, sevk edildikleri ceza infaz kurumunun bağlı bulunduğu Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yerine getirilir. Denetimli serbestlik tedbirinin kayıt işlemleri MADDE 86 (1) Denetimli serbestlik tedbiri; 5237 sayılı Kanunun 191 inci maddesi gereğince; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesidir. (2) Mahkemece karar Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Cumhuriyet başsavcılığınca ilâm denetimli serbestlik genel defterine kaydedildikten sonra şube müdürlüğü veya büroya iletilir. (3) Şube müdürlüğü veya büro tarafından; yetişkinler için verilen kararlar denetimli serbestlik defterine, çocuklar için verilen kararlar çocukların denetimine ilişkin deftere kaydedilir. Denetimli serbestlik tedbirinin yerine getirilmesi MADDE 87 (1) Hakkında denetimli serbestlik kararı verilen sanık veya hükümlüye on gün içinde şube müdürlüğü veya büroya başvurması hususunda bildirim yapılır. (2) Sanık veya hükümlünün; haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmaksızın şube müdürlüğü veya büroya; on gün içinde başvurmaması hâlinde, şube müdürlüğü veya büroca ilgili defterdeki kayıt kapatılarak durum Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla mahkemeye bildirilir. (3) Sanık veya hükümlünün belirlenen süre içinde şube müdürlüğü veya büroya başvurması hâlinde, rehber tarafından değerlendirme formu ve madde kullanım listesi çerçevesinde sanık veya hükümlüyü bu suça iten nedenler hakkında ayrıntılı değerlendirme yapılarak on gün içinde denetim planı hazırlanır. Rehber denetim planı doğrultusunda; denetimli serbestlik tedbirinin uygulama süresince, sanık veya hükümlüyü uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime gönderilmek üzere şube müdürlüğü veya büroya verir. (4) Denetimli serbestlik tedbiri süresince, şube müdürlüğü veya büroca gerekli görülmesi hâlinde sanık veya hükümlü, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için sağlık kurumuna sevk edilebilir. Bu durumda, Sağlık Bakanlığınca belirlenen sağlık kurumuna sevk yazısı yazılarak sanık veya hükümlünün beş gün içinde bu kuruma başvurması istenir. (5) Denetimli serbestlik tedbirinin başlama tarihi, sanık veya hükümlünün şube müdürlüğü veya büroya başvurduğu tarihtir Denetimli serbestlik tedbirinin ihlali ve kaydın kapatılması MADDE 88 (1) Denetim planına uyulmadığının tespit edilmesi hâlinde sanık veya hükümlü denetim planına uyması yönünde uyarılır, gerekli görüldüğünde gözden geçirilmiş denetim planı hazırlanır. Uyarıya rağmen denetim planına uyulmaması halinde, kayıt kapatılarak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. (2) Denetimli serbestlik tedbiri sona erdiğinde kayıt kapatılır ve evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. 2. UYGULAMA SÜRECİ Yukarıdaki maddeler göz önüne alındığında:
3. ÖNERİLER Öneri 1
Çünkü Bağımlılık tedavi merkezlerinin çoğu Denetimli Serbestlik olguları nedeniyle tıkanmış durumda olduklarını sık sık beyan etmektedirler. Şimdiye kadar olan uygulamalara baktığımızda DS bürosundan hükümlülerin büyük kısmı bağımlı olup olmadıkları sorulmadan ve araştırılmadan doğrudan bağımlılık tedavi merkezlerine tedavi amaçlı gönderildikleri gözlenmektedir. Bu uygulamanın hem iyi hem de kötü tarafları var gibi görünmektedir. Seyrek madde kullanımı olanlarla, madde kötüye kullanımı ve bağımlılığı olanlar aynı ortamda ve aynı tedavi yöntemi ile tedavi edilmek zorunda kalmaktadırlar. Bağımlılık geliştirmeye yatkın olanları daha yoğun kullanımı olanlarla bir araya getirerek, yoğun kullanımı olanlardan etkilenmelerine yol açılabilmektedir. Öte yandan da tedavi eden kuruma kişinin bağımlı olup olmadığının sorulmaması, bağımlılık kararı belki de zaman zaman çok zor verilebileceğinden (belki de yatırmak gerekeceğinden) kurumu rahatlatmaktadır. Bir psikiyatrist, bir psikolog ve/veya sosyal çalışmacı ve/veya psikiyatri hemşiresi ve laboratuar olanakları tarama testleri için uygun olabilecek donanımda olan her hastanede bu işlem yürütülebilir. Pozitif çıkan idrar testleri için doğrulama testleri yakın bir ildeki bir laboratuara gönderilmek üzere buzdolabında süreyle bekletilebilir. Bilindiği gibi buzdolabı ısısında idrar uzun süre bekletilebilir. Eğer hükümlünün 18.4.2007-26497 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 83. Maddesinin 3. bendinde belirtildiği gibi bağımlı olup olmadığına öncelikle karar verilmesinin istenmesinin sağlanması halinde, Türkiye’nin her yerinde yukarıdaki şartlara sahip Sağlık Bakanlığına ait hastanelerinin psikiyatri servis ekibine Türkiye Psikiyatri Derneğinin (TPD) şubeleri aracılığı ile TPD Bağımlılık Çalışma Birimi üyeleri, bağımlılık ve kötüye kullanım ayrımını yapılmasına yönelik bir eğitim programı planlayabilir ve çeşitli şubelerde yaklaşık 2 aylık bir sürede eğitimi tamamlayabilir. Hastanelerin bu olguları ayrımına yönelik uygulanacak laboratuar incelemeleri ve görevlendirilecek diğer personelin (hemşire, sağlık memuru, hizmetli gibi) eğitimini de kapsayan bir program hazırlanabilir (örneğin nasıl idrar alınır, bu olgulara nasıl yaklaşılır, idrar alınan tuvaletlerin özellikleri gibi). Her bir devlet hastanesi psikiyatri uzmanının kendisine en yakın bağımlılık merkezi ile birlikte çalışması ve gerektiğinde bu merkezlerden süpervizyon da almaları sağlanabilir. Öneri 2
Bilindiği gibi bağımlılık merkezlerinin çoğu Denetimli Serbestlik olguları nedeniyle tıkanmış durumdadır. Kendi isteği ile başvuran hastalara yetişememektedirler. Denetimli Serbestlik olgularına bakabilecek merkez sayısını artırmak bu tıkanmaları önleyebilecektir. Öneri 3
Bağımlılığı olanların daha yoğun bir programa alınmaları doğal olarak gereklidir. Ancak seyrek madde kullananlarla, madde kötüye kullanımı olanları ayırt etmek ve onları asgari koşulları sağlayan hastanelerde, bağımlılardan ayrı olarak tedavi etmek de ayrıca yatkın olanları bağımlı olmaktan koruyan bir yöntem gibi durmaktadır. Madde bağımlılığı ile uğraşan herkes iyi bilir ki tedavi motivasyonu değişken bir durumdur ve olumsuz etkilenmelerde motivasyon da olumsuz hale gelebilir. Hükümlülerin bağımlı olup olmadığına karar verildikten sonra bağımlılar ilgili Bağımlılık Tedavi Merkezine gönderilir, diğerleri o hastanede bir programa alınır. Kötüye kullanımı olan veya ara sıra kullanımı olan hükümlülerde önerilen tedavi modeli aşağıdaki şekildedir.
Öneri 4
Bağımlılık tanısı konulan sanık ya da hükümlülerde tedavi programı önerisi, aşağıdaki şekildedir: 1- En az altı aylık bir izlem süresi önerilir. Arındırılma süreci sonunda (idrarda madde metabolitleri negatifleştikten sonra) 6 aylık süre içinde en az 6-10 sürpriz idrar tetkiki yapılmalıdır. Sürpriz idrar tetkikleri, telefonla çağrılarak yapılmalıdır. Süreç içinde 2 pozitif idrar bulunması tedavinin gidişinin olumsuzluğuna işaret edecektir. 2- İlk görüşme psikiyatrist tarafından yapılır ve ardından gruplara yönlendirilir. 3- 12 haftalık ayaktan bilinçlendirme grupları uygulanır. Bu gruplar hekim, psikolog, psikiyatri hemşiresi, sosyal çalışmacı tarafından yürütülebilinir. Gruplar döngüsel olmalı, yeni başvuran hükümlülerin katılımına açık olmalıdır. Eğitim programı; bağımlılık kavramının öğrenilmesi, tedaviye hazır olmanın artırılması, relaps önleme ve psikososyal becerilerin kazanılmasını içermelidir. 4- Tedavi olup olmadığına ilişkin karar; tedavi programlarına katılım (en az … grup oturumuna katılım), gruplardaki uyumuna, sosyal gelişme ve idrar tetkiklerine bağlı olarak verilir. 5- Bağımlılık Tedavi Merkezlerine başvuran bağımlılar motivasyonlarına göre ele alınmalıdır. Düşük ve yüksek motivasyonu olanların 2 ayrı kategori olduğu aşikardır. Bu nedenle tedaviye başvuranlar yüksek ve düşük motivasyonlu olarak iki ayrı kategoride ele alınmalıdır. Ancak motivasyon bir durum olduğundan ve değişebileceğinden her iki motivasyon düzeyindeki hastaları aynı tedavi programında başlatmak ve daha sonra motivasyon problemi sürenler ya da uyumları bozulanlar farklı birimlerde tedavi etmek uygun olacaktır. Tabi farklı birimler tesisi yasal olarak bazı düzenlemeleri gerektirmektedir. Ancak farklı birimlerde daha yoğun ve sıkı bir tedavi programına uymak zorunda bırakılanlarda da bir süre sonra motivasyon değişiklikleri gözlenebilir. Bunu teklif ederken amaç daha çok sayıda bağımlıyı tedavi içine çekebilmektir. Böylece, hükümlülerin birbirlerinden olumsuz etkilenmesi önlenecektir. Düşük motivasyonlu gruplardan, yüksek motivasyonlu gruba geçmek mümkün olabilmelidir. 6- Bağımlılık Tedavi Merkezlerinde çalışanların bildiği gibi, bağımlılığı olan DS hükümlüleri eğer bu durum olmasa tedaviye belki çok uzun bir dönem gelmeyeceklerdi. Zorla geldikleri için çok öfkeli olabilmektedirler. Bu durumda da DS sanık ve hükümlülerinin görüldüğü ayaktan tedavi ünitelerinde yer yer şiddete varabilecek olan olaylar çıkabilmektedir. Bu noktada güvenlik elemanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Güvenlik elemanlarının doğrudan bu ünitelerde çalışmaları tedavi motivasyonu olmayan hükümlülerden kaynaklanabilecek bu tarz olayları önleyebilmektedir. Öneri 5
Sağlık kurulu raporu Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğine göre gerekmemektedir. Bununla birlikte bazı merkezlerde yapılan uygulamalardan gelen geri bildirimlerde, hükümlünün tedaviyi daha ciddiye almasında ve kurallara uymasında işe yaradığı, ayrıca tek kişinin karar mercii olmadığını bilmenin hükümlülerin tedavi eden hekime karşı da tutumunu olumlu yönde etkilemekte olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle sağlık kurulu raporunun verilmesi uygun olacaktır. Öneri 6
Bunun için “Takip Kartları” kullanılabilir (Ek 5). Hükümlünün hem DS bürolarına hem de tedavi edildiği merkeze göstereceği takip kartları oluşturulduğu taktirde, bu kartlar muayene tarihlerini randevu tarihlerini idrar metaboliti testi yaptırıp yaptırmadığını izlemeye her iki tarafın da izlemesine olanak sağlar. Öneri 7
Bu alanda çalışan merkezlerde çalışanlar, uygulamaların nasıl yapılması gerektiği, idrar alım teknikleri, takip edilmesi gerekenler, muayene sırasında dikkat edilmesi gerekenler gibi konularda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını belirtmektedirler. Bu nedenle onlara yönelik uygulama kılavuzlarının hazırlanmasında, uygulama broşürlerinin geliştirilmesinde yarar vardır. Bunlar TPD bilimsel çalışma birimi tarafından geliştirilebilir.
Ek 1 T.C ADALET BAKANLIĞI .............................................................................................................................Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimlik Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’ne İlgi:...............................................tarih ve 2007/.......................................D.S sayılı yazınız. İlgi yazınızla Denetimli Serbestlik tedbiri kapsamında tedavi amacı ile hastanemize gönderilen,………………………………………………..……oğlu/kızı ......………/…………….........doğumlu..............................…………………………. ….../........./.............. tarihinde hastanemize başvurmuş,………/………/……………. ayaktan tedavi programına, alınmıştır. Adı geçenin takip ve tedavisi için nüfus cüzdan fotokopisi, ücretlendirme için sosyal güvence belgesinin sağlanması, denetim planı ile sosyal araştırma raporunun gönderilmesi ve kişinin muayene için mesai günlerinde saat 08.00 de başvurması gereklidir. Uygulanacak tedavi programı; ……….. polikliniğinde; on günde bir olmak üzere en az ….. defa psikiyatrik muayene ve idrarda madde metabolit tetkikleri ile takip yapılacaktır. Ayrıca haftada 1 gün olmak üzere ….. sayıda bilinçlendirme gruplarına katılacaktır. Denetimli Serbestlik Büroları tarafından tedavinin düzenli sürdürülüp sürdürülemediğinin kontrolü için, kişilere tedavi takip kartları verilecek ve başvurular bu kartlara işlenecektir. Hükümlülerin hastanemize başvuru tarih, sayı ve düzeni büronuz tarafından bu kartlarla takip edilmelidir. Tedavi programına uyum sağlayanlara Sağlık Kurulu raporu düzenlenecektir. Gereğini bilgilerinize rica ederim. Uzman Doktor Tarih
Ek 2 SAĞLIK KURULU BAŞKANLIĞI’NA
.............................................................................................................Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimlik Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’nün ............ ................................ tarih ve …………………………….……….. sayılı yazısı ile Denetimli Serbestlik .Tedbiri için gönderilen ………………………………………….. oğlu ….……………..…………doğumlu…………………………...………………………... ‘in ………………………..……… tarihinden itibaren ayaktan… ….. ... kez yapılan muayeneleri, idrarda metabolit tetkikleri ve haftalık eğitim gruplarına katılması ile adı geçenin uygulanan tedavi programının gereklerine uygun davrandığı saptanmıştır. Denetimli Serbestlik tedbirinin, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Şube Müdürlükleri veya Bürolarında çalışan görevliler tarafından sürdürülmesinin uygun olduğunu bildirir tıbbi kanaat raporudur. Tarih Uz. Dr. …….
Ek 3 T.C. ADALET BAKANLIĞI ………………………………………………………….…………..Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimlik Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’ne İlgi:................................................tarih ve 2007/............................................D.S sayılı yazınız. ……………………………………..oğlu/kızı ……..…/……………………..……….doğumlu ……………………………………….……………………………….………………………….isimli hükümlü ………/……./……… tarihine kadar tedavi için başvuruda bulunmamıştır. Bilgilerinize rica olunur. Tarih Uz.Dr. ………
Ek 4 T.C. ADALET BAKANLIĞI ………………………………………………………….…………..Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimlik Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’ne İlgi:................................................tarih ve 2007/............................................D.S sayılı yazınız. ……………………………………..oğlu/kızı ……..…/……………………..……….doğumlu ……………………………………….……………………………….………………………….isimli hükümlü ayaktan tedaviye alındığı…………/………./……….tarihinden sonra en son …………./………/………. tarihinde olmak üzere toplam …………..kez polikliniğimize başvurmuştur. …..kez idrarda madde metaboliti bakılmıştır ve bu durumuyla tedaviye uyumsuz / uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bilgilerinize rica olunur. Tarih Uz.Dr. …………
Ek 5 DENETİMLİ SERBESTLİK TAKİP KARTI AD SOYAD: YAŞ D. S. BÜROSU: SEVK TARİHİ:
Muayene
Idrar tetkiki
Grup oturumu
1.
Yapıldı ( ) Yapılmadı( )
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.