8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Kadın Hakları İnsan Haklarıdır!

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, yüzyıllar boyunca süren kadın mücadelesinin, emeğinin ve direnişinin simgesidir. Bugün, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, kadına yönelik şiddete, ayrımcılığa ve sömürüye karşı dayanışmayı yükseltmek ve eşit, özgür bir dünya talebimizi haykırmak için bir aradayız!

Kadınların eğitime, istihdama, siyasete, sağlığa ve sosyal hayata eşit erişiminin önündeki engeller varlığını sürdürmektedir. Afet gibi olağan dışı koşullarda eğitim hakkı ilk engellenen kız çocukları olmaktadır. Ev içi bakım yükü altında karşılıksız, görünmez ve sınırsız olarak emeği sömürülmekte iş hayatlarında ise düşük ücretle, güvencesiz çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Nafaka ve miras hakkı gibi temel kazanımlar dahi tartışmaya açılarak kadınlar için boşanma süreci zorlaştırılmakta, kadınların var oluşlarına yönelik tehditler her geçen gün artmaktadır.

Şiddetin son durağı yaşam hakının elinden alınmasıdır. “Aile Yılı” olarak ilan edilen 2025 yılının ilk 2 ayında 16 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. 2024 yılında ise 394 kadın öldürülmüş, 259 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetmiştir. Cezasızlık, kadınları koruyan mekanizmaların yetersizliği kadın cinayetlerinin önünü açarken kadınları hedef haline getiren ve risk altına sokan ise kadınların yaşam haklarının siyasi tartışmaların ve gerici devlet politikalarının konusu olarak görülmesidir.. Kadınlar sadece fiziksel değil; ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddete de maruz bırakılmakta, kazanılmış hakları tehdit edilmektedir.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede kritik öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, özellikle kadınların ve çocukların sağlığını olumsuz etkileyen ev içi şiddete yönelik koruyucu olmayan politikaların bir göstergesidir. İstanbul Sözleşmesi, şiddeti önlemek, maruz kalanları korumak ve failleri cezalandırmak için kritik bir hukuk mekanizması sunmaktadır. Şiddetin önlenmesi ve şiddet olayı meydana geldiğinde adaletin sağlanarak gerekli desteğin sunulması ruh sağlığı için büyük önem taşımaktadır. Kadınları kamusal alandan dışlamaya ve şiddeti meşrulaştırmaya çalışan politikalara karşı mücadeler, aynı zamanda kadınların ruh sağlığını korumak için yapılan mücadeleldir. Kadına yönelik şiddete karşı yasaların etkin olarak uygulanması İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesi ve 6284’ün etkin olarak uygulanması gerekmektedir.

Kadın hakları mücadelesi, insan hakları mücadelesidir. Eşit, adil ve şiddetsiz bir toplum, kadınların mücadelelerinde başarıya ulaşmaları ile mümkün olacaktır. Bizler, kadınların maruz kaldığı hak ihlallerine, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ruh sağlığına etkilerine ve kadına yönelik şiddetin yarattığı travmalara karşı bilimsel ve toplumsal sorumluluğumuzla çalışmayı sürdüreceğiz.

Eşit ve özgür bir yaşam için mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz!

Kadın Hakları, İnsan Haklarıdır!

İstanbul Sözleşmesi yaşatır!

TPD Kadın ve Ruh Sağlığı Çalışma Birimi
TPD Merkez Yönetim Kurulu