Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına,

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına,

Türkiye’de ruh sağlığı alanında çalışan psikologlar, psikiyatristler ve tüm hekimler  olarak Türk Ceza Kanunu'nda, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde, fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme teklifine dair derin bir mesleki kaygı duyuyoruz. Önerinin ikinci kısmında kendisine cinsel istismarda bulunan kişiyle evlendikten sonra, istismarcının kusuruyla evlilik sona ererse cezanın infaz edilmesi önerilmektedir ve bu istismarcıdan boşanmayı fiili olarak imkansız hale getirecektir. Bu yasa geleceğe yönelik olmasa bile birçok olası taciz veya tecavüzü özendirebilir. 

18 yaş altında yapılan bütün evlilikler ruhsal istismardır, bir çocuğun iradesinden/rızasından bahsedilemez. Ayrıca çocuklar cinsel istismarı tanıyamayabilir, sonuçlarını öngörmeyebilir, dolayısıyla kendini koruyamaz. Darp edilmeden, cebir ve tehdit olmadan da istismara uğrayabilir. Hileleri anlayamaz. İstismar her durumda örseleyicidir. 

Bir kadın ve kız çocuğu için cinsel istismara uğramak çok ağır bir ruhsal travmadır. Dolayısıyla bu travmayı yaşamış kişinin fail ile evlendirilmesi onun ruhsal sağlığını onulmaz şekilde yaralayacaktır. Ayrıca bu travma kuşaklar boyunca çocukları da etkileyecektir. Ruh sağlığı alanındaki bilimsel verilere göre, ruhsal travmaların iyileşmesinde faillerin cezalandırılması, adaletin sağlanması ve mağduriyetin tazmini iyileştirici olmaktadır. 

Bu yasa tasarısını değerlendirirken  yukarıda belirttiğimiz uzman görüşümüzün ve bilgimizin dikkate alınmasını ve acil olarak bu yasa tasarısının geri çekilmesini talep ediyoruz. 

Türkiye Psikiyatri Derneği 
Türk Psikologlar Derneği 
Türk Tabipler Birliği