Son bir hafta içinde İstanbul'da yaşanan, insanımıza yönelik saldırılar ülkemizde yaşayan herkes için şok etkisi yapan bir darbe niteliğindedir. Tahmin edileceği gibi bu saldırılarda ölenlerin yakınları, saldırıda yaralananlar, olay yeri yakınında olup da yaralanmadan etkilenenler ve tanık olanlar ruhsal olarak doğrudan ve şiddetle etkileneceklerdir. Öte yandan bu saldırıların ruhsal etkileri, konuyla ilgili haber ve görüntüleri, yorumları TV, radyo ya da gazetelerden izleyenler üzerinde de ortaya çıkabilir. Ruh sağlığı ile ilgili bilim alanlarında bu tür etkilere ruhsal travma adı verilir. Aşağıda böyle bir olay yaşandığında ya da izlendiğinde ruhsal travma oluştuğunda bunu nasıl ayırt edebileceğiniz ve yapılması gerekenlerle ilgili kısa bilgi sunulmaktadır.
Travmanın getirdiği her türlü zedeleyici etmeni yaşadınız. Şimdi bir yandan yaşam normale dönmeye başlarken sizin de ruhsal açıdan bunlardan az ya da çok etkilenmeniz doğaldı. Bunları yalnızca siz değil olay bölgesindeki herkes yaşadı. Herkes korktu. Sıradan bir korkudan çok bir dehşet duygusuydu yaşanılan. Çoğu insan sizin gibi çaresizdi.
TRAVMANIN HEMEN ARDINDAN ŞUNLARI YAŞAMIŞ OLABİLİRSİNİZ
Travmanın hemen ardından kendini aşırı korkmuş, ne yaptığını bilmez halde hissetme. Duygularını hissedememe, tepki verememe, bulunduğu ortamı ya da durumu tam algılayamama, otomatik hareket etme.
YAKINLARINIZI YİTİRDİĞİNİZİ GÖRDÜĞÜNÜZDE YA DA ÖĞRENDİĞİNİZDE ŞUNLARI YAŞAMIŞ OLABİLİRSİNİZ
Yakınlarınızın kaybına ani ve şiddetli tepki gösterme, hiç tepki göstermeden donakalma, ağlayamama, üzüntüsünü hissedememe ya da ifade edememe. Yakınlarının öldüğünü kabul etmeme, inkar etme.
TRAVMANIN ÜSTÜNDEN BİR HAFTADAN ÇOK ZAMAN GEÇMİŞ OLDUĞU HALDE HALA AŞAĞIDAKİ YAKINMALARINIZ OLABİLİR
Aşırı korku, çaresizlik ve dehşete düşme Şok, duygularınızı hissedememe, tepkisizlik, ağlayamama Travma olayını sürekli yaşamak: Travma anlarını tekrar tekrar hatırlayabilir, yaşananlarla ilgili rüyalar görebilir, olay sanki yeniden oluyormuş gibi hissedebilirsiniz. Travma olayını hatırlatan yerlerden ya da durumlardan kaçınmak: Olayı hatırlayamayabilir, travmanın olduğu eve giremez, insanlardan uzaklaşır, olayla ilgili konuşmayı istemeyebilirsiniz. Aşırı gerginlik belirtileri: Uykusuzluk, sinirlilik, aşırı irkilme, çarpıntı, titreme, nefes almakta zorluk yaşayabilirsiniz. Geleceğinizin kalmadığı duygusuna kapılabilirsiniz. Yakınlarınızın ölmesi ile ilgili olarak kendinizi suçlu hissedebilirsiniz.
KENDİNİZE YARDIMCI OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
Erişkin veya çocuk bütün ev halkı olarak haber alma gereksinimini karşılayacak bir ölçüyü aşacak bir sürede TV başında ilgili konuyla ilgili programları izlemeyin. Kötü olasılıklar üzerine düşünmekten ya da abartılı senaryolar kurmaktan kaçının. Gerçeklere dayanan, gerçekçi önlemler almak aynı zamanda ruh sağlığınız da koruyacaktır. Yaşadığınız olayı konuşmaktan kaçınmayın. Duygularınızı, üzüntünüzü bastırmaya çalışmayın. Bu olayla ilgili duygu ve düşüncelerinizi çevrenizdekiler ile paylaşın. Yaşamın anlamını düşünün ve geleceğe yönelik planlar yapmaya çalışın.
Yaşadıklarınız karşısında kendinizi çaresiz, hiçbir şey yapamayacak durumda hissedebilirsiniz. Travma yaşamış kişilerde tüm bu belirtilerin görülmesi normaldir. Doğaldır. Ancak bu yakınmalar şiddetliyse, azalmıyorsa, yaşamınızı güçleştiriyorsa, baş etmede zorlanıyorsanız, bir haftadan uzun sürüyorsa bölgenizde size yardımcı olmaya hazır ruh sağlığı uzmanlarına ya da ruh sağlığı uzmanı bulunan sağlık merkezlerine başvurmalısınız.
TRAVMA SONRASINDA ÇOCUKLARINIZ NELER YAŞAYABİLİR?
Aşırı korku, çaresizlik hissedebilir. Çevresinde olup bitenleri algılayamayabilir. Konuşmama ya da duygusal tepkilerinde azalma, donukluk, dalgınlık gözlenebilir. Bunun tam tersine olaya ilgisiz davranma, oyun oynama, şarkı söyleme gibi davranışlar görülebilir. Çocuklar için her iki tür tepki de olası ve doğaldır. Travma sırasında ve sonrasında olanları hatırlamayabilir. Travma anını sanki yeniden yaşıyor gibi olabilir (korkma, bağırma, titreme, çarpıntı). Yalnız kalmaktan, kapalı yerlerden, karanlıktan korkabilir. Uykusuzluk, korkulu rüyalar görme,ani seslerden irkilme olabilir. Yaşından küçük bir çocukmuş gibi davranabilir (anne babadan ayrılamama, altını ıslatma, ısrarcılık ve inatçılık. Bulantı, karın ve baş ağrısı, sık tuvalete gitme, iştahsızlık görülebilir.
ÇOCUĞUNUZA YARDIMCI OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
Çocuklarınıza yardımcı olabilmenizin ilk koşulu sizin, duruma hakim, sakin, güven verici, tutarlı bir tutum içinde olmanızdır. Çocuklarınızı yanınızdan uzaklaştırmayın, beslenme, barınma, ilgi gereksinimlerini doğrudan siz karşılayın. Çocuklarınızın sizin yakınlığınıza her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayın (bedensel yakınlığı, elini tutmayı, sarılmayı ihmal etmeyin). Öte yandan bu yakınlığınızı aşırı bir koruyuculuğa dönüştürmeden sürdürmelisiniz. Çocuklarınıza yaşlarına uygun ve yapabilecekleri işler, sorumluluklar vermenizin onların yararına olduğunu akılda tutun. Travma sırasında ve sonrasında yaşadıklarını anlatması yönünde ona destek verin anlatmaya yüreklendirin. Korku, kızgınlık gibi duygularını ifade etmelerine izin verin hatta yüreklendirin, ağlamalarını önlemeyin, tekrarlayan sorularına yanıt verin. Yaşadıklarının son derece doğal olduğunu, bir hastalık olmadığını anlatın. Çocuklarınızı rahatlatmak için "Geçti." ya da "Bir şey olmaz" demek yerine olası travmalarda yapması gerekenler konusunda bilgi verin. Çocuklarınızın yanında travma ile ilgili konuları konuşmaktan kaçınmayın. Çocukları travmadan ya da sıkıntıdan korumak için olanları gizlemek doğru değildir. Çocukların da neler olduğunu bilme ve anlamaya gereksinimleri vardır. Anlatırken onların anlama düzeylerine uygun bir ifade kullanmanızda yarar var. Çok fazla etkilenen, davranış değişiklikleri azalmayıp süren ya da gittikçe artan çocuklarınızı en yakın Ruh Sağlığı Uzmanına mümkünse Çocuk Ruh Sağlığı Uzmanına götürün.
TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ AFET PSİKİYATRİSİ ÇALIŞMA BİRİMİ İSTANBUL TABİP ODASI OLAĞAN DIŞI DURUMLAR ve SAĞLIK HİZMETLERİ ÇALIŞMA BİRİMİ