İşçilerin İş Cinayetlerinde Ölmediği Bir Ülke İstiyoruz!

psikiyatri.org.tr /

İşçilerin İş Cinayetlerinde Ölmediği Bir Ülke İstiyoruz!

Ülkemizde bu yılın başından itibaren 1800’e yakın işçinin öldürüldüğü kayıtlara geçti. Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli Dilovası’nda çok tehlikeli bir çalışma kolu olmasına ve defalarca yetkili mercilere ihbar edilmesine rağmen yangına karşı hiçbir önlem alınmayan, sigortasız çocuk işçilerin de çalıştırıldığı bir fabrikada çıkan yangında üçü çocuk, altı kadın işçi iş cinayetine kurban verildi. Sonraki günlerde ise ülkemizin farklı köşelerinde, farklı sektörlerde çalışan çocuk ve yaşlı işçilerin iş cinayeti haberleri gelmeye devam etti. Kasım ayı içinde 216 iş cinayeti gerçekleşti, 216 işçi önlenebilir kazalarda yaşamını yitirdi.

Mersin’de 16 yaşında bir çocuk inşaatta, Ağrı’da 14 yaşında bir çocuk tarlada çalışırken öldürüldü. Şanlıurfa’da marangoz atölyesinde çalışan 15 yaşındaki bir çocuğun işkence sonucu öldürülmesi ise işyerlerinde çocukları yaşadığı gerçeği tüm dehşeti ile göstermiş oldu. Fatsa’da taş ocağında öldürülen 75 yaşındaki bir işçinin bedeni ise günler sonra göçük altından çıkarıldı. Yaşları nedeniyle kendilerini koruyamayacak olan çocuklar artık işyerlerinde işkence görmekte ve öldürülmekte; yıllardır verdikleri emekle dinlenmeyi hak eden emekliler de ağır bedensel işlerde çalışırken ölmekte ya da yaralanmaktadır.

Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadan ve denetlenmeden çalıştırılan birçok iş yerinde kadın, erkek, çocuk, yaşlı işçiler, her gün iş cinayetinde hayatlarını kaybetme riski altında çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Bu durumun giderek kanıksanmasının ve neredeyse kabullenilen bir gerçek olmasının bir göstergesi olarak iş yeri kazaları sıradanlaşmakta, ölümler basında nadiren haber yapılmamakta, iş yeri kazaları sonucunda gerçekleşen yaralanmalara ve organ kayıplarına ise basında yer verilmemektedir.

“Artık yeter” demenin anlamını kaybettiği bir aşamaya gelmiş durumdayız. Görünen o ki, ülkemizde çalışma yaşamı sadece kâr uğruna işçilerin öldürülmesine göz yumulan, güvencesizlik ve denetimsizliğin neredeyse kural haline geldiği bir düzende sürdürülmektedir. Zorunlu eğitim on iki yıl olmasına rağmen Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla devlet eliyle çocuk işçilik meşrulaştırılmaktadır. Bu sözde eğitim kapsamında işlerde hayatını kaybeden çocuklar için ise sorumlu kurum ve kişilere hesap sorulmamaktadır.

MESEM’lerin yaygınlaştırılması, ortaokulu bitiren çocukların örgün eğitimden koparılarak ucuz işgücü haline getirilmesi ve bunun ölümcül sonuçları, konu ile ilgili eğitim ve ekonomi politikalarının acil bir şekilde gündeme alınması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu koşullar değişmediği takdirde işçileri daha çok iş kazası, meslek hastalığı, sakatlık ve ölüm beklemektedir.

İş cinayetlerinde yitirilen her işçi toplumu derinden yaralamaktadır. Her gün gelen bu can kaybı haberleri büyük bir hayal kırıklığına yol açmakta, öfke ve güvensizlik duygularını artmaktadır. Cinayetlerin sorumlularının adil biçimde yargılanmaması toplumda onarıcı adalet duygusunun oluşmasına engel olmaktadır. Mevcut koşullarda toplumdaki umutsuzluk ve karamsarlık günden güne artmakta, bu durum toplumun ruh sağlığını olumsuz etkilemekte ve toplumsal barış ortamını risk altında bırakmaktadır.

İşçilerin uzmanlık gerektiren alanlarda denetimsiz bir şekilde, gerekli önlemler belirlenmeden ve uygulanmadan çalıştırılmaya devam edilmesi, işletmelerin mevzuata ve ilgili standartlara uygun fiziksel koşullara sahip olup olmadığının yeterince takip edilmemesi; ekonomik sorunlar, güvencesizlik, eğitim sistemindeki sorunlar gibi çocuk işçiliğinin artması ve devam etmesini kolaylaştıran faktörlerin hep birlikte ele alınmaması iş ve işçi sağlığı alanında sorunların her geçen gün artarak devam etmesine sebep olacaktır.

İşçilerin iş cinayetlerinde ölmediği, gerekli önlem ve düzenlemelerin takip edilebilir bir şekilde uygulandığı, sorumluların adil bir şekilde yargılanarak hesap verebildiği bir ülkede yaşamak tüm bireylerin en temel hakkıdır! Ruhsal sağlık tüm bireylerin bugün de ve gelecekte güvende olduğu, barış içinde eşit şekilde yaşadığı bir ortamda mümkündür.

Ruhsal sağlık için güvenli gelecek mücadelesine devam edeceğiz.

Türkiye Psikiyatri Derneği İş Yaşamı ve İşçilerin Ruh Sağlığı Çalışma Birimi

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu