Basına ve Kamuoyuna 17 Ağustos 1999 tarihinde ülkemizin en ağır yıkımlarından biri yaşandı. Ölümlerin, kayıpların ve yıkımların yanında afete hazırlığa ilişkin planların da ne kadar yetersiz olduğu, dahası mevcut kurumların yetersizliği görüldü. 17 Ağustos Depremi'nin 25. yılında hayatını kaybedenleri anıyor, geride kalanların acılarını yüreğimizde taşıyoruz. 17 Ağustos ile öğrenilmesi gerekenlerin maalesef öğrenilmediğini, 2023 yılında 6 Şubat Depremleri ile tekrar görmüş olduk. Yaşanılan yıkımlardan, acılardan ve hazır olmamanın yarattığı çaresizlikten yeterince ders alınmadığını, deprem gerçeğinin unutulduğunu, yine can kayıpları ve yıkımların sonuçlarını daha da ağırlaştıran deprem sonrası çalışmalarında gördük. Depremin ülkemizin bir gerçeği olması kadar ne yazık ki depremlerin yıkıcılığının ve önlem alınmadığı takdirde travmaların tekrar yaşanacağının unutulması da gerçeğimiz. Hazır olunmamasının bedellerini sadece depremlerde değil yaşanan yangın felaketlerinde ya da sel basmalarında da görmekteyiz. Bulunduğumuz noktada hala yangınlar için yeterli ekipman gerekliliği, dere yataklarına yapılan konutların durumunu konuşmaktayız. Ruhsal açıdan sağlıklı olmak öncelikle koruyucu ve önleyici tedbirlerle sağlanmaktadır. Yaşanan afetlere hazırlıklı olunduğunun bilinmesi ruhsal etkilenmeyi en aza indirir. Depremler kuşağında yaşamamız, 7 ve üzeri deprem beklenen dört bölgemizin olması, olası İstanbul Depreminin yüzyılın en büyük felaketi olarak beklenmesi vakit geçirilmeden önlem alınması gerektiğini göstermekte. Bununla birlikte strateji planlarının oluşumunda bir önceki depremin sağlıklı analizi yapılmadığı, kurumların kendi eksiklik raporlarını oluşturmadığı ve yapılan yanlışlar ve ihtiyaçlar dillendirilmediği sürece sağlıklı bir planlama ve hazırlık mümkün olmayacaktır. Depremlere hazırlık, merkezi ve yerel yönetimlerin bir aradalığı ve tüm sivil kuruluşların katılımı ile yapılmalı, hazırlık planları bilimin ve deneyimin ışığında gözden geçirilmelidir. Depremlere hazırlıklı olunması, zaman geçirilmeden AFET BAKANLIĞI kurularak tüm paydaşların katılımı ile afetlere hazırlık planlarının gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyor, bir daha böylesi acıların yaşanmamasını diliyoruz.
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu