Harekete Geçerek Umut Yaratmak 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü, Uluslararası İntiharı Önleme Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde toplumun dikkatini intihar davranışına çekmek amacıyla her yıl kutlanmaktadır. 10 Eylül haftası boyunca yapılan etkinlikler ve açıklamalar ile dünyada intiharın önlenmesine dikkat çekmek, intihar konusundaki farkındalığı artırmak ve toplumları intiharın olumsuz etkilerine karşı bilgilendirmek amaçlanmaktadır. İntiharı Önleme Günü’nde her sene vurgulanan ana bileşenler şu şekilde sıralanabilir:
Bu yıl 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’nün teması "Creating Hope Through Action – Harekete Geçerek Umut Yaratmak," olarak belirlenmiştir. Bu tema, intihara alternatif başka yollar olduğunu hatırlatmakta ve aynı zamanda intihara karşı eyleme geçmenin güçlü bir çağrısını yapmaktadır. Harekete geçerek yaptıklarımız aracılığıyla intihara karşı umudu teşvik edebileceğimizi ve intiharı önleme mücadelemizi güçlendirebileceğimizi vurgulamaktadır. İntihar düşüncesi yaşayan kişilere yaptığımız, umut veren küçük veya büyük her eylem onların mücadelesinde anlamlı olabilir. Onlara karşı desteğimiz, bazen eylemin boyutundan bağımsız intihara alternatif yolda onların ilk adımını sağlayabilir. Bireysel eylemlerin yanında intiharı önlemek için acil sağlık politikalarının eyleme geçirilmesi gerektiğini de bu tema bizlere hatırlatmaktadır.
İntihar sonucu ölüm, genellikle intihar düşünceleri ve niyetleriyle başlayan bir dizi sürecin sonucudur. Bu süreçte kişinin intiharla ilgili düşünceleri değişkenlik gösterebilir, intihar sonucu yaşamına son verme isteği bazen güçlü şekilde yaşanırken bazen kaybolabilir. Bu nedenle intihar düşüncesi veya niyeti olan kişilerin mümkün olan en erken aşamada profesyonel yardım araması, intiharın önlenmesi için kritik bir adımdır. Bu adımın atılmasına yönelik teşvik edici eylemler hayat kurtarıcı olabilir. 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme günü toplumun her bireyini intiharın nedenlerini ve risk faktörlerini bilmeye, intihar düşüncesi veya niyeti olan kişileri anlamaya, onlara destek olmaya ve intiharın önlenmesine katkı sağlamaya davet etmektedir.
Bu yıl 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’nde, Türkiye Psikiyatri Derneği ve İntiharı Önleme Derneği iş birliği ile Ankara’da gerçekleştirilen 15. İntiharı Önleme Günü Sempozyumunda “İntihar Davranışında Sosyoekolojik Etmenler Epidemiyolojiyi Değiştiriyor mu?” başlığı altında dört konuşmacı yer aldı. Prof. Dr. Bedriye Öncü “Dünya’da ve Türkiye’de İntihar Davranışının Epidemiyolojisinde Neler Değişti?” sunumunda intiharı önleme programları ile dünyada intihar hızlarında önemli düşüşlerin olduğuna dikkat çekti. İntiharı önleme programları için ayrılan kaynakların ve çabaların artırılması, eylem planlarının etkin şekilde uygulanması ile intiharların önlenmesinin mümkün olabileceğinin vurgulandığı sunumda Türkiye’ye ait veriler de yer alıyordu. Dünyanın hemen her bölgesinde son 10 yılda intihar hızları azalmakta iken Türkiye’de intihar hızlarında artış olması, intiharı önlemek üzere çok daha fazla kaynak ayrılması ve aktif şekilde eylem planlarının yapılmasına ihtiyaç olduğunu göstermekteydi. Doç. Dr. Burçin Çolak “Dünya’da ve Türkiye’de İntihar Davranışında Pandeminin Etkisi” sunumunda özellikle pandeminin kapanma döneminde intihar hızlarında bir artış olmakla birlikte, genel olarak bu dönemde intihar hızında birçok araştırmada azalma olduğu yönünde yayınlar olduğunu belirtti. Dr. Çolak sunumunda pandemi döneminde intihar hızı ile ilgili değerlendirme yapabilmek için gerekli bilimsel çalışmaların nitelikleri ve metodolojisi ile ilgili kısıtlılıklara özellikle dikkat çekti. Prof. Dr. Kamil Alptekin “Göçlerin ve Ekonomik Koşulların İntihar Davranışına Etkisi”ni ele aldığı sunumunda azınlık gruplarda intihar risk faktörlerindeki artışa vurgu yaparken göçün birinci ve ikinci kuşak üzerinde oluşturduğu ruhsal etkileri de ayrıntılı olarak değerlendirdi. Sempozyumun son konuşmacısı Doç. Dr. Aybeniz Civan Kahve ise “Dünya’da ve Türkiye’de Hekim İntiharları” ile ilgili sunumunda önemli bir konuyu gündeme taşıdı. Hekim intiharlarının yalnız meslek grubu ile sınırlı olmayan toplumsal boyutu ve etkilerinin ele alındığı sunumda, mesleğe özgü risk faktörleri ve koruyucu faktörler kapsamlı şekilde dinleyicilerle paylaşıldı ve hekim intiharlarına yönelik müdahale planları anlatıldı.
İntiharı Önleme Günü’nde birlikte harekete geçtiğimiz, etkin bir şekilde sunumlara katılım ve katkı sağlayan, ruh sağlığı alanında çalışan paydaş olduğumuz meslek mensuplarının da yer aldığı bu etkinlik sonrası çağrımızı yineliyoruz: İntihar bir çözüm yolu değildir, intihar davranışına karşı birlikte harekete geçmek, umuda doğru ilk adımı atmada küçük ya da büyük her eylem bir hayatı kurtarabilir! Saygılarımızla TPD Krize Müdahale ve İntiharı Önleme Çalışma Birimi İntiharı Önleme Derneği