Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinde Artan Sorunlar Acilen Çözüm Bekliyor!

psikiyatri.org.tr /

Ülkemizde yatarak psikiyatrik tedavi uygulanabilen yatak kapasitesinin yaklaşık yarısı ruh sağlığı hastanelerinde bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı 2019 İstatistik Yıllığına göre 11 Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde toplam 3912 yatak bulunmaktadır.

İstanbul Bakırköy, İstanbul Erenköy, Manisa, Bolu, Samsun, Adana, Elazığ, Trabzon Ataköy, Tokat Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastaneleri ile Genel Eğitim ve Araştırma Hastanelerine bağlı Bursa Dörtçelik ve Konya Beyhekim Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastaneleri bölge hastaneleri olarak görev yapmaktadır. Bu hastaneler bölge illerinden gönderilen hastalara ayaktan ve yatarak hizmet vermesi yanı sıra adli olgulara yönelik bilirkişilik ve tedavi hizmetlerini, AMATEM kliniklerinin hizmetlerini, Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinin hizmetlerini, ildeki ceza infaz kurumlarındaki psikiyatrik hizmetleri de vermektedir.

Bu hastaneler, yıllar içerisinde giderek artan nüfusa kısmen azalan yatak sayısı ile hizmet vermeye çalışırken halen yoğun başvurularla baş etmeye çalışmaktadır. Pandemi döneminde de birçok genel hastanenin psikiyatri kliniklerinin pandemi servisine dönüştürülmesi ya da yatak sayısını azaltması nedeniyle ruh sağlığı hastanelerinin mevcut yükleri daha da artmıştır. Çevre illerden sevk edilen ciddi ruhsal hastalığı olan olguların yatarak tedavileri yanı sıra birçok kurumun gönderdiği olguların adli ve idari sağlık raporlarının düzenlenmesi yükü ile de karşı karşıyadır. Ciddi ruhsal hastalığı olan hastaların akut ve kronik servislerde tıbbi tedavileri yanı sıra çoğu sosyal destekten yoksun olan hastanın bakım hizmetleri de verilmektedir.

Giderek artan iş yükü nedeniyle zorlanan başta psikiyatri uzmanları olmak üzere diğer ruh sağlığı çalışanları hem tükenmişlik yaşamakta hem de emeklerinin karşılığını alamamaktadır.

Son yıllarda ruh sağlığı hastanelerine mali kaynak sağlanmamakta, SUT ödemeleri son derece yetersiz olduğundan hastane giderleri karşılamakta zorlandığı gibi çalışanlarına ya ek ödeme ödeyememekte ya da oldukça düşük ödeyebilmektedir. Birçok hekim ve diğer çalışanlar ya emekli olmakta ya tayin istemekte ya da istifa etmektedir. 2021 yılı içerisinde ruh sağlığı hastanelerinden %20-50 arasında değişen oranlarda psikiyatri uzmanı ayrılmıştır. Ayrıca Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde eğitim kadrosundaki deneyimli hekimler de giderek artan sayıda ayrılmaktadır. Psikiyatri uzmanı, psikolog, sosyal çalışmacı, hemşire, hizmetli ve güvenlik görevlisi sayısı azalan hastanelerde nitelikli hizmet vermek giderek azalmakta, çalışan ve hasta güvenliğini tehdit eden koşullar oluşmaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen halen geçici görevlendirmeler bu hastanelerden yapılmaktadır. Birçok hastanede mecburi hizmetini bitiren psikiyatri uzmanları ayrılmakta, hizmet sürekliliğinde aksamalar olmaktadır.

Ruh sağlığı hastanelerine kaynak aktarılmaması sebebiyle fiziksel altyapıları her geçen gün giderek daha da kötüleşmektedir. Sosyal destekten yoksun hastaların temel ihtiyaçları dahi karşılanamamakta, rehabilitasyon hizmetleri ya hiç yapılamamakta ya da giderek azalmaktadır. Başka illerde ikamet eden hastaların tedavileri tamamlandığında kamusal kaynaklarla güvenli bir şekilde evlerine gitmeleri mümkün olmamaktadır.

Genel hastanelerdeki psikiyatri yatak sayısının yeterli olmaması, toplum ruh sağlığı hizmetlerinin henüz yeterli olmaması, nüfusa oranla psikiyatri yatak sayısının azlığı gibi nedenlerle ruh sağlığı hastaneleri hala en zor olguların, akut olguların, adli psikiyatrik olguların ve en incinebilir olguların ruh sağlığı hizmeti alabildiği en önemli kurumlardır. Ülkemizin de tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler, BM Engelli Hakları Komitesinin yorumları, BM Genel Kurulunun 46/119 sayılı Ruhsal Hastalığı Olan Kişilerin Korunması ve Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Geliştirilmesi Kararı uyarınca hastalara verilen tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin niteliğinin acilen artırılması gerekmektedir.

Çözüm Önerileri:

  • Hastanelerin özellikli sağlık hizmeti veren kurumlar olarak nitelendirilmesi,
  • Kurumların fiziksel alt yapılarının hızla düzeltilmesi, nitelikli hizmet vermeye uygun tedavi ve rehabilitasyon ortamlarının oluşturulması,
  • Başta psikiyatri uzmanı olmak üzere tüm sağlık çalışanı sayısının hızla artırılması, ayrılmaların önüne geçmek için özendirici (sözleşmeli çalışmaya geçiş vb.) girişimlerde bulunulması,
  • Hastane gelirlerinin artırılması için verilen hizmetlerle bağdaşmayan SUT katsayılarının gerçekçi hale getirilmesi, Sağlık Bakanlığı’nca ek gelir aktarılması,
  • Çalışanların ek ödemelerinin hak ettikleri şekilde artırılması ve düzenli verilmesinin sağlanması, psikiyatrik hizmetlerdeki girişimsel işlem puanlarının uygulamalara uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesi,
  • Yoğun hizmet verilirken adli ve idari makamların baskılarına yönelik çalışanların yalnız bırakılmaması ve taleplerinin Sağlık Bakanlığı’nca desteklenmesi,
  • Hizmet kalitesi belli bir düzeye gelinceye kadar geçici görevlendirmelerin yapılmaması,
  • Yatan hastaların diğer sağlık sorunları nedeniyle yerinde hizmet alabilmeleri için yeterli sayıda diğer temel branşlardaki hekimlerin hastanelerde görevlendirilmesi,
  • Hasta ve çalışan güvenliğini önceleyen tüm önlemlerin azami düzeyde sağlanması,
  • Hizmetli ve güvenlik personellerinin ruh sağlığı hizmeti verilen kurumlarda görev yapacak nicelik ve nitelikte olmalarının sağlanması, düzenli hizmet içi eğitim verilmesi gerekmektedir.

Türkiye Psikiyatri Derneği, ruh sağlığı ve hastalıkları hastanelerinde giderek ciddi boyutlara varan sorunlar nedeniyle gerek çalışanların hakları ve çalışma koşullarının gerekse hastaların hakları ve tedavi edildikleri koşulların takipçisi olacaktır.

Türkiye Psikiyatri Derneği
Merkez Yönetim Kurulu