On iki yıllık eğitim sonrasında, üniversiteye giriş sınavı için milyonlarca kişinin içerisinde dereceye girerek tıp fakültesini kazanan, hekim olabilmek için altı yıl gecesini gündüzüne katarak sayfalarca kitaplar okuyan, nöbetlere kalan, sonunda dünyanın en zor sınavlarından biri olan tıpta uzmanlık sınavını geçebilmek için büyük emekler veren doktorlar ve onlardan yalnızca biri: Dr. Rümeysa Berin Şen. Meslektaşımız Dr. Rümeysa Berin Şen gün aşırı olarak tuttuğu 36 saatlik nöbetin sonunda eve dönerken elim bir kaza sonrası vefat ediyor ve hayatını adadığı hayalleri sonlanıyor. Bir anda nöbet listelerinden adı siliniyor, arkadaşları kalan nöbetlerini tutarak işleyişin devam etmesini sağlıyor. 24 yıllık kısa hayatı biz geride kalanlara hekimlerin insani olmayan çalışma koşullarını hatırlatıyor. Kulak kesiliyoruz insanımızın azımsanmayacak bir kısmından gelen sese: Bu gençlerde çok nazlı değil mi, bilmiyorlar mı 36 saat nöbet tutulduğunu bu bölümlerde, taksiyle gitseydi işe, telefonla uğraşmasaydı, ayda kaç nöbet tutuyorsunuz ki, biz sizin zamanınızdayken, sonuçta para alıyorlar her nöbette…. Tıpta uzmanlık eğitim yönetmeliğine göre: ”uzmanlık öğrencileri 3 günde birden daha sık olmayacağı şekilde nöbet tutmalıdır.“ ifadesine rağmen kliniklerde 14-15’i bulan nöbet sayılarına maalesef göz yumulmaktadır. Meslektaşımız Dr. Rümeysa Berin Şen’den geriye ”eksik bir işim kalmışsa ara” mesajı kaldı. İnsani olmayan çalışma koşulları, mobbing, dinlenme odası olmayan klinikler, 36 saate varan nöbet süreleri, yedi nöbetten fazlasının ücretinin ödenmemesi, nöbet ertesi izin hakkının yok sayılması, kaşıkla verilip kepçeyle geri alınan performans ücretleri, hak edilmiş ödemelerin aylar sonrasına sarkması, kliniğin her türlü angarya işlerinin mesleğin bir parçası gibi zorla yaptırılması ve tüm bu koşullara rağmen mesleğini icra etmeye çalışan doktorlarımızın sesinin duyulmaması ne kadar devam edecek? Kan kaybeden sağlık sisteminde hekim istifaları çığ gibi büyürken, umudunu her gün biraz daha kaybeden hekimlerin sorunlarının daha fazla kulak ardı edilmesini kabul etmiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nı ivedilikle göreve çağırıyoruz. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini ve nöbet sonrası izin hakkımızı istiyoruz. Can korkusu olmadan çalışmak istiyoruz. Çok mu şey istiyoruz?
Türkiye Psikiyatri Derneği Asistan Hekim Komitesi