Covid 19 salgını son 1,5 yıl içinde tüm dünyada yaklaşık 225 milyon kişinin hastalanmasına, 4,5 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Salgın hastalıkların depresyon, alkol-madde kullanım bozuklukları, uyku bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu gibi bir çok ruhsal hastalığın da görülme sıklığını artırdığı bilinmektedir. Covid 19 salgını da hastalığın seyrinin bilinmezliği, ölümcüllüğü, izolasyon ve karantina zorunluluğu, tüm bunların getirdiği damgalanma ile beraber kişilerin yaşadıkları ruhsal sorunları da arttırmaktadır. İntihar, her yıl 800 binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine yol açan önemli bir halk sağlığı sorunudur. İntihar davranışına % 90’lara varan oranlarda bir psikiyatrik hastalık varlığı eşlik etmektedir. Son 1,5 yılda salgının getirdiği ruhsal hastalıkların artışı ile birlikte ekonomik ve sosyal güçlüklerin de intihar sıklığında artışa yol açması beklenmektedir. Bugünlerde tüm toplumun her zamankinden daha fazla ruhsal desteğe ihtiyacı vardır. Birçok ülke salgın sonrası ortaya çıkması beklenen ruhsal sıkıntılarda yoğun artışa yönelik eylem planlarını başlatmıştır. Ülkemizde de özelikle bu dönemde ruhsal sağlık hizmet kaynaklarının, ayaktan ve yatarak sağlanan ruhsal sağlık hizmetlerinin artırılması, hiçbir koşulda salgın hastalığı bağlı artan sağlık ihtiyaçlarını karşılamak adına ruh sağlığı hizmetlerinden feragat edilmemesi gerekmektedir. Covid 19 salgını sonrasında ortaya çıkabilecek intihar sıklığındaki artışı engellemek adına intiharın sosyal, kültürel ve psikolojik boyutları unutulmadan ilgili tüm kurumların birlikte çalışarak ulusal bir eylem planının hayata geçirilmesi gerekmektedir. TPD Krize Müdahale ve İntiharı Önleme Çalışma Birimi