Ceza İnfaz Kurumlarında İdare ve Gözlem Kurullarında Görevlendirilecek Meslektaşlarımıza Öneriler

psikiyatri.org.tr /

Değerli Meslektaşlarımız,

Daha önce TPD olarak "Hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna sevki ve izin kullanım durumlarında çevresine zarar verme açısından yüksek risk taşıyıp taşımadığı konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesi üzerine bu konuda gerek Adalet Bakanlığı’na itiraz ederek gerekse meslektaşlarımızı bilgilendirerek bu içerikteki taleplerin tıbbi bir değerlendirme konusu olmayıp, bu görüşün ceza infaz kurumlarının yetkili kurullarınca yapılması gereken bütüncül bir değerlendirme ile verilmesi gerektiği” belirtilmişti. 

Derneğimizce 26.12.2019 tarihinde yapılan basın açıklamasında da “Bu bütüncül değerlendirmenin de ceza infaz kurumunda birey hakkında en fazla bilgiye sahip birden fazla meslek mensubundan oluşan disiplin kurulunun görüşünü de alan idare ve gözlem kurulu tarafından yapılması yasal bir zorunluluktur.  Bu kurulların değerlendirmesi, tehlikeli suçlu ya da bir suçlunun tehlikeli olup olmadığını, işlediği suçun ağırlığını, ceza infaz kurumundaki tutum ve davranışlarını, firar veya firara teşebbüs etmesini veya sergiledikleri şiddet davranışlarıyla cezaevinde bulunanlar ve/veya toplum güvenliği açısından önemli risk oluşturmasını içermelidir." denilerek ceza infaz kurumu içerisindeki kurulların görevleri hatırlatılmıştı.

Aradan geçen sürede 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 89. Maddesinde 14.04.2020 tarihinde aşağıda belirtilen şekilde değişiklik yapılmıştır:

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun

Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi

Madde 89- (Başlığı ile Birlikte Değişik:14/4/2020-7242/36 md.)

89/3.Madde: Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır.

89/4. Madde: İdare ve gözlem kuruluna Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile izleme kurulundan katılan üyelere katıldıkları her bir toplantı günü için memur maaş katsayısının (500) rakamı ile çarpılması sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir.

İdare ve gözlem kurullarında görev alan meslek mensupları ile ilgili mevcut tüzüğün 34. Maddesinde psikiyatrist de olmasına rağmen ceza infaz kurumlarında kadrolu psikiyatrist çalışmadığından meslektaşlarımız bugüne kadar fiilen kurulda yer alamıyordu.


Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük

MADDE 34 – (1) İdare ve gözlem kurulu; kurum müdürünün başkanlığında, gözlem ve sınıflandırmadan sorumlu

ikinci müdür, idare memuru, cezaevi tabibi, psikiyatrist, psikolog, sosyal çalışmacı, öğretmen, infaz ve koruma başmemuru ile kurum müdürü tarafından teknik personel arasından seçilen bir görevliden oluşur.

(2) Birinci fıkrada sayılan personelin tamamının kurumda bulunmaması hâlinde, kurul mevcut olanlarla oluşturulur.
 

Kanunda yapılan değişiklikle idare ve gözlem kurullarında Sağlık Müdürlükleri aracılığı ile birer uzmanın görevlendirilmesi eklendiğinden ceza infaz kurumu bulunan illerde psikiyatri uzmanlarının görevlendirilmeye başlandığını öğrenmiş bulunuyoruz. 

Öncelikle idare ve gözlem kurullarının bir sağlık kurulu niteliğinin olmadığını, farklı meslek gruplarından oluşan bir kurul olduğunu, psikiyatristin bu kurul üyesi olarak tıbbi rapor düzenlemeyeceği, mesleki bilgi ve deneyimini kullanarak ilgili mevzuatla sınırlı olmak üzere görüş bildirmesi gerektiğini belirtmek isteriz. Kurulun görev ve yetkileri aşağıdaki yönetmelikte belirtilmiştir. Ancak psikiyatristin kuruldaki görevi değişen kanun maddesindeki görev alanları ile sınırlıdır.

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik

Kurulların toplanması

MADDE 26- (1) Kurullar, mevcut üyelerinin çoğunluğuyla toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar verir. Oylarda eşitlik olması hâlinde ilgili kurul başkanın oyunun bulunduğu tarafa üstünlük tanınır.

Kararların deftere geçirilmesi

MADDE 27- (1) Kurullar tarafından verilen kararlar, ilgili kurulların karar defterine yazılır, üyeler tarafından imzalanır ve teftişe hazır hâlde tutulur. Bu defterlere kayıt usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.

İdare ve gözlem kurulunun görev ve yetkileri

MADDE 28
- (1) İdare ve gözlem kurulu aşağıda sayılan işleri yapmakla görevli ve yetkilidir:
a) Hükümlülerin suç türlerini belirleyerek, durumlarına uygun kurumlara ayrılmalarını sağlamak ve bunlara uygun olacak infaz ve iyileştirme rejimini saptamak.
b) Hükümlülerin kurumlara kabullerinden sonra kalacakları odaları belirlemek.
c) Kurumlarda kalmakta olan hükümlüleri gruplandırmak.
ç) Hükümlülerin kalmakta oldukları odaları değiştirmek.
d) Hükümlülerin bireysel olarak, psiko-sosyal yardım servisince hazırlanan iyileştirme programlarına uyumunu ve sonuçlarını değerlendirmek.
e) İyileştirme programları kapsamında spor alanları, çok amaçlı salon, kütüphane ve iş atölyelerinden yararlanma gibi faaliyetlere katılabilecek durumdaki hükümlüler ile kurumun iç hizmetlerinde çalıştırılacak hükümlülerin belirlenmesi ile ilgili karar almak.

f) Tehlikeli hâli bulunan ya da örgüt mensubu olan hükümlülerle ilgili olarak, telefon görüşmeleri ile radyo, televizyon yayınları ve internet olanaklarından yararlanma hakkının kısıtlanmasına karar vermek.

g) Açık kurumlar ile eğitimevlerinde bulunan hükümlülerden; kurum dışındaki eğitim, ağaçlandırma, çevre düzenlemesi ve temizliği, doğal afet sonrası yardım, tiyatro çalışmaları gibi sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılacak hükümlülerin, kurum dışına çıkabilmeleri için karar almak.

ğ) Açık kurumlarda ve eğitimevlerinde kalan hükümlülerin, oda ve eklentilerinde bulundurabilecekleri eşyaların cinsleri ve miktarlarını belirlemek.

h) Koşullu salıvermeye ve uygulanacak infaz rejimine esas teşkil edecek iyi hâl kararını almak.

ı) Hükümlüleri, tutum ve davranışlarına göre ödüllendirmek.
i) Mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

(2) İdare ve gözlem kurulu, birinci fıkrada sayılan görevleri yerine getirirken diğer kurulların önerilerini de dikkate alır.

(3) İdare ve gözlem kurulunun, birinci fıkranın (b) ilâ (ğ) bentlerinde sayılan görevleriyle ilgili olarak aldığı kararlarla, diğer kurulların kararları arasında uyumsuzluk bulunması durumunda, psiko-sosyal yardım servisinde çalışan personelin görüşü de alındıktan sonra, idare ve gözlem kurulu tarafından verilecek karar uygulanır.

Derneğimiz Hukuk Bürosu’ndan, söz konusu değişiklik kanun ile yapıldığından bu görevlendirmeden kaçınmanın mümkün olamayacağı ancak mesleki bir çerçeve çizilmesinin meslektaşlarımıza yol göstereceği şeklinde öneri alınmıştır. 

Yukarıda açıklandığı gibi Ceza İnfaz kurumlarında idare ve gözlem kurullarında görevlendirilen meslektaşlarımıza yol göstermesi amacıyla TPD Adli Psikiyatri Çalışma Birimi tarafından öneri metni hazırlanmıştır.

Saygılarımızla,

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu

 

 


Aşağıda ilginize sunulan Ceza İnfaz Kurumlarında İdare ve Gözlem Kurullarında Görevlendirilecek Meslektaşlarımıza Yönelik TPD Adli Psikiyatri Çalışma Birimi Önerileri'ne ulaşmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

 

 

Ceza İnfaz Kurumlarında İdare ve Gözlem Kurullarında Görevlendirilecek Meslektaşlarımıza Yönelik
TPD Adli Psikiyatri Çalışma Birimi Önerileri

Ceza infaz kanununda yapılan değişiklikle idare ve gözlem kurullarında psikiyatrların da yer alma zorunluluğu bulunduğu görülmüştür. İdare ve gözlem kurullarının görüş bildirdiği konular;

  • Hükümlülerin değerlendirilmesi iyi halin belirlenmesi
  • Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazının sürdürülmesi
  • Koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmeler
  • Açık ceza infaz kurumuna ayırma durumlarında çevrelerine zarar verme açısından yüksek risk taşıyıp taşımadıklarının değerlendirilmesidir.

 Bu kurulların değerlendirmesinde bir kişinin tehlikeli olup olmadığı, işlediği suçun ağırlığı, ceza infaz kurumundaki tutum ve davranışları, firar veya firara teşebbüs etmesi veya sergiledikleri şiddet davranışları göz önüne alındığında cezaevinde bulunanlar ve/veya toplum güvenliği açısından önemli bir risk oluşturup oluşturmadığının ortaya konmasının hedeflendiği ve adli psikiyatri çalışma biriminden de meslektaşlarımızın nasıl bir çerçeve ile görüş bildirmeleri konusunda bir metin hazırlanmasının istendiği anlaşılmaktadır.

Meslektaşlarımız, ciddi bir ruhsal hastalığa bağlı olsun ya da olmasın kişilerdeki şiddet eğilimini, tehlikelilik riskini değerlendirmeye çalışacaklardır. Bu değerlendirmede kişilerin şiddet eğilimini ve dolayısıyla  tehlikeliliklerini yordamada yaygın olarak kullanılan ölçütleri sınamaya çalışmak faydalı olabilir. Bu değerlendirmeyi yaparken meslektaşlarımız  ceza infaz kurumunda bulunan tıbbi belgeleri, düzenlenmiş sosyal inceleme raporlarını, psikososyal servis raporları gibi veri kaynaklarını ve  suç sayısı, suç niteliği gibi verileri değerlendirmek isteyebilirler. Kişilerin öyküsünü değerlendirirken aşağıdaki ölçütleri gözden geçirmek uygun olur.

  • Kişinin geçmişte şiddet eylemleri olmuş mu? Tekrarlayıcı mı? Zaman içinde artma eğiliminde mi?  Planlı şiddet eylemleri, komplo kurma girişimleri var mı? Ceza infaz kurumunda yapılan görüşmeler sırasında gösterilen yazılı, sözlü ya da fiziksel  şiddet davranışı var mı?
  • Kişide Psikotik Bozukluk, Duygudurum Bozuluğu, Bilişsel Bozukluklar gibi ağır, ciddi ruhsal rahatsızlık bulunması, kronik yozlaştırıcı bir gidiş olması, psikotrop ilaçlara yanıtsızlık, psikososyal girişimlere yanıtsızlık olması, geçmişte hastalığın şiddetle ilişkili bulunması
  • Kişinin madde kullanımının olması ve buna bağlı sorunlar yaşaması, akut zehirlenme sırasında dürtüsel kontrolsüz davranışlar göstermesi, şiddetle ilişkili kişilik özelliklerinin artması (karşı gelme, düşmanca tavır), maddelerin üretiminde, dağıtımında yer alması, ev yaşantısı, iş yaşantısı, destekleyici kişilerarası ilişkilerde kesinti olması, erken yaşta başlaması
  • Kişilik Bozukluğu olması, kişide sabit ve uyumsuz kişilik özelliklerinin bulunması, sosyal rollerini ve yükümlülüklerini yerine getirmede başarısızlık olması, kendisini, başkalarını riske atması, kişilik örüntüsüne bağlı yaygın sorunlar yaşaması, Antisosyal Kişilik Bozukluğunun varlığı
  • Travmatik deneyimler olması, kişinin çocukluk, ergenlik, erişkinlik döneminde cinsel, fiziksel, psikolojik kötüye kullanımının olması. Kardeş, ebeveyn, yakın arkadaşın şiddet görmesine tanık olma, ebeveyn ihmali ya da zorlayıcı ya da aşırı disiplinli ebeveynler, ebeveynlerin şiddet içeren, içermeyen suçları, madde kullanımı, çocuklukta bakımveren sürekliliği
  • Şiddet eylemi içermese de fatura ödemelerinde gecikme, park ihlalleri, mağaza hırsızlıkları, yasadışı maddeleri bulundurma, üretme, ticaretini yapma çete içinde yer alma gibi şiddet eylemi içermeyen diğer antisosyal davranışlarda bulunma, bunların erken yaşta, ergenlikten önce başlaması, üç ya da daha fazla tekrarlayan bu tür eylemlerin bulunması söz konusu mudur?
  • Kişilerin özel ve sosyal ilişkiler kuramaması ya da yürütememesi, dolayısıyla sosyal ya da duygusal desteğinin eksik olması, kavgalı, dengesiz, çelişkili özel ilişkilerinin olması, sık sık ihanet etmesi, aile, arkadaş, tanıdık ilişkilerinde kişileri kullanma eğiliminde olması ve sosyal olarak dışlanması
  • Kişinin iş yaşamında sorunlar olması, yasal işler bulmada, sürdürmede ve iş kurallarına uymada sıkıntı olması, işe geç gelmesi, izinsiz devamsızlık yapması veya kurallara uymaması, uzun süreli ya da sık aralıklarla işsiz kalması, çalışma arkadaşları veya üstleriyle ciddi çatışmalar yaşaması, tekrarlayıcı biçimde işten atılması, bu yüzden geçim sıkıntıları yaşaması, temel gereksinimlerini karşılayamaması
  • Şiddet tutumları, inançları, değerleri veya düşünceleri, şiddeti minimize etme ya da yadsıma, şiddet uygulayan arkadaşlarla sürekli etkileşim, adli sistem ve çalışanlarına karşı alaycı tutum, sosyal norm ya da geleneklerden çekinme veya alay etme, statü edinme, saygınlık kazanma gibi amaçlara  varmayı şiddet gerekçesi sayma, şiddetin mali ya da maddi hedeflere ulaşmada gerekçe gösterilmesi, suç örgütlerine katılma, silah taşıma
  • Tedavi veya denetime tepki kişinin psikososyal uyumunu veya ruh sağlığını geliştirme ve/veya şiddet olasılığını azaltma için tasarlanmış tedavi, rehabilitasyon veya denetim planlarına uymaması, gönüllü, ya da zorunlu, kurum içi, ya da toplumda tedaviye ya da gözetime uymada isteksizlik veya  reddetme, kurumlardan kaçma ya da kaçma girişimi, zorunlu koruma tedavi, madde tedavisi kararlarına uymama, şartlı salıverilme sırasında hastaneye ya da ceza infaz kurumuna geri dönme

Kişinin kuruldaki klinik durumunu ve son günlerdeki halini değerlendirmede aşağıdaki ölçütler yarar sağlayabilir.

  • İçgörü yönünden kişinin şiddet  eğilimini anlayamaması ya da farkındalığının olmaması, bununla birlikte içgörünün ruhsal bozukluk, şiddet riski ve tedavi gereksinimi yönlerinden üç boyutta değerlendirilmesi gerekir ve sadece tedavi reddini esas almamak uygundur.
  • Şiddet düşünceleri veya niyeti olması, kişinin başkalarına zarar verme düşünceleri, planları, arzuları, fantezileri veya dürtülerinin olması, sadece bir psikotik süreç bağlamında ele alınmamalı, sık tekrarlaması, ayrıntılı, gerçekçi ve uygulanabilir olması, davranışlara veya tehdit içeren söylemlerine yansıması, kişide intihar ya da intikam düşüncelerinin varlığı
  • Ciddi ruhsal bozukluk belirtilerinin varlığı, hastalığın son dönemde aktif olması, kişinin hastalık belirtilerine bağlı sıkıntılar yaşaması, kısa süre önce sanrıları doğrultusunda eylemin varlığı, uyum göstermede güçlük ve hastalık seyrinin kötüleşmesi (Bu durumda kişinin tıbbi tedaviye erişimi konusunda görüş bildirilmelidir)
  • Dengesizlik, duygusal, davranışsal veya bilişsel alanlarda işlevselliğin ve dengeli uyumun sürmesinde ciddi sorunlar olması, ani ortaya çıkan kaygı, öfkelenme, umutsuzluk veya hüzün, tepkisel veya sorumsuz  davranma, kendini kötü veya eksik görme, yaşamdaki tüm sorunlar için kendini veya başkalarını suçlama, çok hızlı yargılama, durumu değerlendirmeden ani kararlar verme
  • Tedavi ya da Denetim Yanıtı, toplumda ya da kurumda şiddet riskini azaltmaya yönelik tasarlanmış hizmetlere erişimde, katılımda, uyum  göstermede sorunlar, motivasyon azlığı,  çaba göstermeme, tedavi uyumsuzluğu, tedaviye yanıtsızlık

Bu değerlendirmede son olarak da kişinin cezaevinden çıkması söz konusu ise,  dışarıda kişinin tutum ve davranışlarını etkileyebilecek etmenler hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir.

  • Yaşam Durumu Kişinin, kurumda ya da toplumda dengesini bozup şiddet riskini arttıran unsurlar önem taşır. Yaşam ortamında (ev, apartman, sokak, mahalle)  karmaşa (çok fazla insan, sık değişen kişiler, kişiler arası çatışmalar), olumlu sosyal olanaklarının azlığı, yetersiz iş ya da finansal kaynaklar, güvenli olmayan ortam gibi
  • Kişisel Destek yetersizliği, sosyal ağ yokluğu, yetersiz sosyal, duygusal, maddi destek, sorun çözmede yetersiz destek, kişinin becerilerinin ya da motivasyonunun yetersiz olması
  • Stres ya da Başa Çıkmada zorluklar olabilir.  Gelecekte zorlayıcı  yaşam koşullarının varlığı, ya da kişinin yaşam olaylarının üstesinden gelme yetkinliği ile ilgili sorunlar olabilir. Stres etkenlerini önleme ya da sonuçlarından korunmada olası yetersizlik vardır. Uygun olmayan başa çıkma yöntemlerine yönelme olasılığı, basit  ya da sık karşılaşılan sorunlarla  başa çıkmada zorluk, çok zorlayıcı yaşam olayları gelişme olasılığı

Meslektaşlarımız kurullarda görev aldıkları sırada, asli görevlerinin ciddi ruhsal bozukluklara bağlı tehlikelilik değerlendirmesinin olduğunu, şiddet davranışının tıbbileştirilmesinin uygun olmadığını ve kendilerine görevleri olmayan bir sorumluluk yüklendiğini dile getirmeyi de sürdürmelidirler.

 

TPD Adli Psikiyatri Çalışma Birimi Koordinatörleri

Yasemin Görgülü & M. Can Ger