Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konuları ruh sağlığı ve genel olarak sağlık çalışanlarının örgün eğitim programlarında sıklıkla ele alınmamaktadır. Giderek artan başvuru nedeniyle bu konulara sürekli mesleki gelişim programlarında sıklıkla yer verilmektedir. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konularıyla ilgili bilgi ve uygun yaklaşımla ilgili beceri edinilmesi, olumsuz etkileri araştırmalarla ortaya konan uygun ve etik olmayan uygulamaların önüne geçilebilmesi, ruh sağlığı meslek gruplarının gereksinim duyanlara nitelikli hizmet sunabilmesi için önem taşımaktadır.
Bu yıl, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türk Psikologlar Derneği 2014 yılından beri Ankara’da bu alanda sürdürülen bir eğitim programını işbirliği içinde düzenlediler. ‘Ruh Sağlığı Alanında Çalışanlar İçin Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Atölyeleri’ Ocak-Mayıs 2019 döneminde ayda bir gün düzenlenen beş oturumla tamamlandı. Kontenjanın çok üzerinde yapılan başvurular arasından eğitim koordinatörleri tarafından yapılan bir seçmeyle, erişkin ve çocuk psikiyatri uzmanı ve uzmanlık öğrencisi, psikolog, psikolojik danışman, psikiyatri hemşiresi ve sosyal hizmet uzmanlarından eğitim grubu oluşturuldu. Önceki yıllarda olduğu gibi, ancak artan sayıda, Kocaeli, Şanlıurfa gibi Ankara dışından gelen katılımcılar da oldu.
Kendi başına bir terapi yöntemi eğitimi olmayan program cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili ruh sağlığı çalışanlarının gereksinim duyduğu kuramsal arka planı, kültürel bilgileri, yaklaşımın genel ilkelerini içermektedir. Hemen her oturumda sorunun öznesi olan gruplardan deneyim aktarımlarına, günün konusuna uygun olgu sunumlarına yer verilmeye çalışıldı. Böylesine geniş bir konuda eğitim ekibine birçok disiplin ve çalışma alanından katkıda bulunuldu. Hem bazı sunumlar hem de organizasyon ve deneyim paylaşımıyla ilgili KaosGL’den destek sağlandı.
Daha önce Türk Psikologlar Derneği tarafından düzenlenen eğitime Türkiye Psikiyatri Derneği’nin düzenleyici olarak katılmasıyla, katılımcıların ruh sağlığı alanının faklı yönlerini temsil niteliği arttı. Süreçte heterojen bir topluluk olan katılımcıların ve eğiticilerin birbirlerine katkıda bulunabildikleri bir ortam hazırladı.
Son yıllarda, daha önce eğitim almış kişilere de açık yapılan olgu sunumu gününde, bu eğitim programı dışında da olgu sunumları ve daha spesifik konulara yönelik kısa eğitim etkinliklerinin belirli aralıklarla ve yine derneklerin işbirliğiyle yapılması önerisi şekillendi. Her sene olduğu gibi katılımcıların geribildirimleri ile yeniden gözden geçirilen programın yanı sıra ruh sağlığı alanındaki iki büyük derneğin işbirliğinin başka etkinliklerle de devam edeceği anlaşılıyor.
Atölye Düzenleme Kurulu adına, Koray Başar