Basına ve kamuoyuna;
Dün bir meslektaşımız görevini yaparken bir hastası tarafından silahlı saldırıya uğradı ve verdiği yaşam mücadelesini ne yazık ki kaybetti... Bu acı olayla yeniden irkildik; yeniden diyoruz çünkü bitmiyor, bitirilmiyor. Sadece 2017 yılında hastanelerde beyaz kod uygulamasına 13409 başvuru oldu, bunların 1325’i doğrudan fiziksel şiddet.
Bildirilen şiddetin buzdağının görünen kısmı olduğu çok açık ve maalesef şiddet öyle sıradan bir olay haline geldi ki artık bırakın sözel şiddeti, ölüm ya da ağır yaralanma durumu olmadığında sağlık çalışanına yönelen şiddet eylemi neredeyse haber değeri bile taşımıyor. Sağlık hizmeti sunanlar ve bu hizmeti alanlar bir bütünün parçasıdır. Bu şiddet dalgasının kurbanları hepimiziz. Ateşli silahların bu kadar kolay temin edilmesi, bu kadar kolay taşınması hiç mi şaşırtıcı değil. Bütün sağlık ortamlarının güvenlik açısından değerlendirilmesini istiyoruz. Ne yazık ki sağlık ortamları adliyelerden, valiliklerden, alışveriş merkezlerinden daha güvenli değil. Kontrollü girişlerin sağlık ortamlarında da bulunmasını değerlendirmeliyiz. Sağlık ortamında gerçekleşen düşük ya da yüksek yoğunluklu her şiddet olayından sonra, şiddet davranışı incelenerek nedenlerinin ve önleme yollarının ortaya konulması gerekir. Sağlıkta şiddet yasasının bir an önce gündeme gelerek bu konuları yasal bir gereklilik haline getirmesi artık bir zorunluluktur.
Her şeyden önce şiddet dilini terk etmeliyiz. Suçlayan, eleştiren değil hep beraber mücadeleye davet eden yöneticilere gereksinmemiz var. Mış gibi yaparak gerçekleri saklayamayız. Olayların gerçek nedenlerini ortaya koymalı, sorumluluğumuz varsa bunu taşıyabilmeli ve gereğini yapmalıyız.
Yanlışların bedelleri eninde sonunda hepimizin canını acıtacak!
Başta yöneticiler olmak üzere herkesi şiddetle mücadeleye davet ediyor, meslektaşımız Dr. Fikret Hacıosman’ın başta ailesi olmak üzere tüm sevdiklerine ve topluluğumuza baş sağlığı diliyoruz.
Saygılarımızla.
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu