13.05.2017 Tarihinde Muğla’da Meydana Gelen Trafik Kazası ile İlgili Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şube'si Taziye Ziyareti Tutanağı

psikiyatri.org.tr /

Ziyaret 16.05.2017, saat 19:30-21:00 arası yapılmıştır.

13.05.2017 tarihinde Muğla'da meydana gelen trafik kazasında 24 kişi hayatını kaybetmiş, 10 kişi yaralı olarak kurtulmuştur. Yaralıların tedavisi halen devam etmektedir. Trafik kazası mağdurlarının; ağırlıklı olarak Buca Yaylacık mahallesi ve civar mahalle sakinlerinden oluştuğu ve çoğunluğunun Selanik Türkleri ve Buca Yaylacıklı'lar Derneği üyesi olduğu öğrenildi.

Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi başkan yardımcısı Dr. Nezaket Kaya ve PSDA İzmir koordinatörlerinden Dr. Berna Karakoç taziye ziyaretinde bulunmak, durum ve ihtiyaç tespiti yapmak ve gerekli psikiyatrik desteği planlamak amacıyla Selanik Türkleri Buca Yaylacıklı'lar Derneği başkanı Ali Kara ve yönetim kurulu üyesi Muharrem Albaş ve dernek yönetim kurulu iki üyesiyle görüşmüşlerdir. Taziye dileklerini takiben Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şube'yi temsilen gönüllü psikiyatrik destek için hazır olunduğu belirtilerek durum ve gereksinimler sorulmuştur.

Bölge sakinlerinin ağırlıklı olarak yaklaşık 100 sene önce mübadele sırasında Selanik'ten göçenlerden oluştuğu, mahalle halkının çoğunluğunun eş, dost akraba olduğu; mahallelinin kendi aralarında sık sık gezi amaçlı organizasyonlar yaptığını, söz konusu gezinin de bu şekilde organize edildiği, tek midibüs ihtiyacı karşılamayınca ikinci minibüsün ayarlandığı, katılanların hemen hepsinin Yaylacık ve civar mahallelerden olduğu, organizasyonunun haberlerde ilk geçtiği şekilde derneğin bir organizasyonu olmadığı bilgisi verildi. Kaza yapan otobüsde 34 kişi olduğu, ölenlerin arasında aynı aileden ve akrabalardan kişilerin de bulunduğu, 2. otobüste geziye katılanların tam sayısının halen bilinmediği ancak kaza yapan otobüste koltuk sayısından fazla kişi olduğu bilgisi edinildi. Diğer otobüstekilerin kazayı haber alır almaz geri olay yerine döndükleri ve kazaya müdahale ettikleri öğrenildi. Kazada ölenlerin kimlikleri ancak 24 saat sonunda netleştirilebildiğini,halen ikisi İzmir'de (Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi) 10 kişinin tedavi gördüğünü ve durumu ağır olanların olduğunu, ölü sayısının artmasından endişe duyduklarını ilettiler. İzmir'de tedavi gören kadın hastalardan birinin annesinin kazada öldüğü, ancak ölüm haberinin henüz hastaya söylenmediği öğrenildi.

Olay günü yönetim kurulu toplantısı nedeniyle derneğin açık olduğu, haberi aldıklarından beri iletişim, basına bilgi verme, durum güncellemesi, siyasiler ve belediyelerle işbirliği yapma gibi etkinlikler nedeniyle, adeta kriz merkezi gibi aralıksız çalıştıklarını, insanların olaydan beri koşuşturma içinde olduğundan henüz olayı yeterince algılayamadığını, cenazelerin Pazar ve Pazartesi kaldırıldığını, bir kısım cenazenin il dışında kaldırıldığını ilettiler. Görüştüğümüz kişiler kendilerinin birinci derece yakınlarından kazada ölen ya da yaralanan olmamasına rağmen kendilerinin de olaydan çok etkilendiklerini, mağdur yakınlarını aramaya henüz cesaret edemediklerini etmişlerdir. Bu süreçte ortalıkta avukatların dolaşarak mağdur yakınlarıyla tazminat davası açmaları konusunda konştuklarını ve bu durumun kendilerini çok üzdüğünü ifade etmişlerdir. Ayrıca, bu olaydan herkesin ders çıkarıp, bundan sonra böyle seyler yaşanmaması için tedbir almaları gerektiğini belirtmişlerdir.

Olayın öğrenilmesini takiben yurdun her tarafından aranarak destek aldıklarını, Marmaris'te de vatandaştan olağanüstü destek gördüklerini, Buca Belediyesinin 1 hafta boyunca yemek temini sözünü verdiğini, derneğin karşısındaki kahvehanelerden birinin bu amaçla kapatılarak taziyelere tahsis edildiğini, SGK' dan görevlilerin gelerek, SGK aylıklarının bağlanması konusunda destek vereceklerini beyan ettiklerini, SGK'lı olmayanların cenaze masraflarının karşılanacağının söylendiği, Başbakan ve Kılıçdaroğlu'nun cenazeye geldiğini belirttiler. Zaman zaman cenazede önde yer alabilmek için bazı siyasilerin tutumlarının acılı insanları üzdüğünü belirttiler.

Psikologların ilk andan itibaren yanlarında olduğunu, olayı civar okullarda çalışan üyelerinden duyarak hemen geldiklerini, kendilerine bilgilendirme amaçlı el ilanları dağıttıklarını, belediye başkanının da onlara çalışabilmeleri için Şirinyer'deki parkın bitişiğinde yer alan Özgecan merkezini tahsis ettiğini anlattılar. El ilanlarından bize de verdiler. (İlan buca belediyesi amblemi içeriyor ve psikologlar derneği İzmir Şubesi,  Türk PDR-DER İzmir Şubesi ve SHUDER İzmir Şubesi imzalı; travma sonrası ortaya çıkabilecek olası psikolojik tepkiler ve yapılması gerekenler konusunda kısa bir bilgilendirme içeriyor).

17.05 2017 de Büyükşehir, Buca Belediyesi ve Buca Selanikli'ler Derneği YK da görevli Avukat Aydoğan Bey'le telefonla görüşebildik. Kendisine taziye dileklerimizi ilettik. Kendisi de diğer dernek yetkilileri gibi, yakın ve tadıklarını kaybetmiş, ancak kaza gününden buyana yapılması gerekenlere koşturan konumunda idi. Gereksinimler soruldu, Gönüllü Psikiyatrist Ağı aktarıldı. Yas süreci aktarıldı. Kendisi ile iletişimimiz sürecek.

Özet:

1.     İlk andan itibaren Selanikliler derneği; Cenazeler, Belediye ile ilgili gereksinimler, SGK ve diğer devlet kurumları ile iletişim ve yapılması gerekenleri yapma, sivil toplum örgütlerini karşılama, Basınla iletişim gibi önemli işlevleri yerine getirmiş.

2.     Marmaris ve Muğla Halkına minnettalar.

3.     Psikologlar ilk andan itibaren oradalarmış (mahalledeki okuldan Psikologlar bağlantıyı kurmuş).

4.     Büyükşehir ve Buca Belediyesi bir çok açıdan desteğini sürdürüyor.

5.     Yakınını kaybeden erkekler kahvehanede birara, kadınlar herkes kendi evinde yakınları ile birlikte.

6.     Hekimlerin de kendilerine destek olmak için gelmesinin çok iyi geldiğini, bizleri takdir ettiklerini söylediler.

7.     Afet çalışma birimi koordinatörlerinin telefon numaraları verildi, belli aralarla, gereksinimi saptamak amaçlı biraraya gelinebileceği (Aydoğan Bey le) konuşuldu.

8.     Birincil travmatizasyon, ikincil travmatizasyon, riskli gruplar kimler olabilir bilgisi aktarıldı.

9.     PSDA henüz ekip olamamış. Ekibin birkaç parçası ilk andan itibaren orada, bir başka parça olayın üçüncü gününde oradaydı. (Belki basını dikkatli izlemek için de içimizde görevlendirmeler yapabiliriz).

10.  Ekip olamamanın sonucu olarak travmaya maruz kalmış bu insanların tekrar tekrar aynı şeyleri anlatmaya zorlandığını, yorgun olduklarını gözlemledik. Aktarıldığına göre Büyükşehir Belediyesi’ nden ayrı bir Psikolog ekibi de gelecekmiş, ayrıca Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığından da ziyaretçiler olacakmış. Bu tür ağların (sivil toplum ya da devlet kurumlarının) hizmet götürülen insanların gereksinimleri ve onarıcı olmak adına birlikte, eşgüdüm, ekip çalışması anlayışı ile çalışmasının uygun olduğu kanısındayız.

11.  Aksaklıklara rağmen bu toplu travmada her kurum, birim kendi sınırları içinde elinden geleni yapmış. Bir daha böyle acılar yaşanmaması dileklerimizle. Başımız sağolsun                                                               

 

Saygılarımızla

Dr. Berna Karakoç, Dr. Nezaket Kaya