1 Eylül 2012
Savaşlar insanlık tarihi kadar eskidir. Kişisel tarihinde savaşa dair tanıklığı olmayan insan neredeyse yoktur. Savaşlar, bir anlamda insanın tarihsel gelenekleri ve gelecek yönelimini belirleyen önemli kilometre taşları olmuştur.
Mesleğimizin tarihi de neredeyse savaşlarla şekillenmiştir. Savaşlar ve sonuçları toplum psikiyatrisi çalışmalarını etkilemiş, psikiyatrinin insana ve çevresine bakışını önemli ölçüde değiştirmiştir. Savaşın sonuçları onbinlerce ölüyü, yaralıyı, engelliyi, evsizi, göçmeni arkasında bıraktığı için yardım alma gereksinimini artmıştır. Psikiyatri bu artan gereksinimi karşılayabilmek için hastane duvarlarının dışına çıkmış ve topluma ulaşmaya çalışmıştır.
Savaşlar toplumların sağlık yardımı alma gereksinimlerini eşit oranda artırmaz. Bu artış, bazı olumsuz koşullar içinde yaşayan toplumlarda kendini daha fazla hissettirmektedir. Dünyadaki yoksul ve yoksunlar savaşa ve olumsuz etkilerine daha açık bir halde yaşamaktadırlar. Adalet sağlamak adına yapılan savaşlar, yoksullar ve yoksunlar adına çok ciddi adaletsizliklere yol açmaktadır.
Savaş ve savaşın ardılları günlük yaşamımızda sıkça karşılaştığımız, yanı başımızdaki olaylar olagelmiştir. Yaşayışımızı, mesleğimizi, geleceğimizi topyekün etkilemektedir. Sonuçları ile birlikte bir sıradanlaşma ve kendini artırma, çoğaltma sürecine girmiştir. Savaş, savaşı çoğaltmaktadır. Savaş, hastalığı çoğaltmakta ve çevremizde kol gezmektedir.
Bu hastalık etkeninden arınmamız gerekir. İnsan sağlığı ve onuru için, bu yeryüzünün güzel hatırı için savaşa karşıyız. Savaşa karşı dayanışan barış dilencileriyiz.
Saygılarımızla…
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu