55. Ulusal Psikiyatri Kongresi'nde ödül alan araştırmacılar çalışmalarını anlatıyor

psikiyatri.org.tr /

55. Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde Ödül Kazanan Araştırmalar ve  Araştırmacıları Yakından Tanıyalım

55. Ulusal Psikiyatri Kongresi meslektaşlarımızın yoğun ilgisi ile, yaklaşık 1300 kayıtlı katılımcıyla 23-27 Ekim 2019 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongrede “Ödüle Aday Bildiri” sunumlarında sunulan sekiz bildirinin değerlendirmesi sonucu ödül almaya hak kazanan ilk üç araştırmanın sahiplerine kapanış töreninde ödülleri verildi, meslektaşlarımızı başarılarından dolayı kutluyoruz.

Ödüle layık görülen ilk üç çalışmayı ve araştırmacıları ile ilgili kısa bilgilendirmeyi siz değerli meslektaşlarımızın ilgisine sunarız. Bu süreçte; başta Kongre Düzenleme Kurulu üyelerimiz olmak üzere, ödül jurisinde yer alan Dr. Levent Atik, Dr. Okan Taycan, Dr. Emre Bora, Dr. Şebnem Pırıldar ve Dr. Aslıhan Dönmez’e ve emeği geçen tüm meslektaşlarımıza ayrıca  teşekkür ederiz.

Türkiye Psikiyatri Derneği olarak etik ilkeler ışığında yürütülen bilimsel çalışmalara destek olma çabamız ilerleyen dönemlerde de devam edecektir. Tüm meslektaşlarımız ile bir arada olmayı dilediğimiz, dayanışma ile üretkenliğimizi sürdüreceğimiz bir sonraki kongremizde görüşmek dileğiyle.

Saygılarımızla,

Türkiye Psikiyatri Derneği
Merkez Yönetim Kurulu

Kadına Yönelik Şiddet: ‘Ancak Gösterilen Bir Sorun Çözülebilir’

Birincilik Ödülünü son yıllarda giderek artan ve önlenemez hale gelen kadına yönelik şiddetin risk etkenlerini ve ruhsal yaşamın birçok alanına olan etkisini araştıran çalışmalarıyla Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Psikiyatri ve Halk Sağlığı Anabilim Dallarından araştırmacılar aldı. ‘Çanakkale İl Merkezi’nde Kadına Yönelik Şiddetin Yaygınlığının Saptanması, Risk Etkenleri ile Ruhsal Dayanıklılık Arasındaki İlişkinin İncelenmesi’ başlıklı çalışma, kadına yönelik şiddeti önleme ve müdahaleye yönelik  programların geliştirilmesine rehberlik edecek bulgulara ulaşmak amacıyla gerçekleştirilmiş. Dr. Yağmur Duva’nın tez çalışması olan bu araştırmada Dr. Demet Güleç Öyekçin tez danışmanı olarak görev yapmış.

Yağmur Duva, Demet Güleç Öyekçin, Buse Yüksel, Coşkun Bahar’dan oluşan araştırma ekibi kadına yönelik şiddetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın, ancak önleme ve rehabilitasyon müdahalelerinin etkin yürütülemediği bir halk sağlığı sorunu ve insan hakları ihlali olduğunu vurguluyor.

Araştırmacılara göre araştırmanın en çarpıcı sonucu her 3 kadından en az 1’inin hayatının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalması. Araştırmacıların diğer önemli bulguları ve sonuçlarla  ilgili sözleri ise şöyle: “Kadınların çocuklukta şiddete maruz kalmış olması, partnerin çocuklukta aile içi şiddete şahit olmuş olması ve alkol kullanımının varlığı kadına yönelik şiddet için risk faktörleri olarak saptanmıştır. Şiddet kuşaklar arası ileten ve şiddeti artan, ruhsal dayanıklılığı zedeleyen çok önemli bir sorundur. Risk altındaki kadın ve erkeklerin, aile içi şiddete maruz kalan/tanıklık eden ailelerdeki çocukların değerlendirilmesinin önleyici, sağaltıcı ve rehabilite edici müdahalelerin oluşturulması bağlamında ilk adım olması gerektiği açıktır. Kadına yönelik şiddetin yaygınlığının ve nedenlerinin belirlenmesi bu nedenle çok önemlidir. Çünkü ancak gösterilebilen bir sorun çözülebilir.”

 

Şizofrenide Metabolik Değişkenler: Aktivite ve İrisinin Rolü

Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi psikiyatri kliniğinde yürütülen 'Şizofrenide Metabolik Sendrom Değişkenlerinde Aktivite Artışı ve İrisin Rolünün Değerlendirilmesi' ikincilik ödülünü aldı. Gamze Erzin, Olga Güriz, Ali Yalçındağ, Akfer Kahiloğulları, Sibel Örsel’den oluşan araştırma ekibini hipotezleri;  aktivite düzeyi yeterli olmayan şizofreni hastalarında; aktivite düzeyi yeterli ya da düşük olanlara göre irisin düzeyinin daha düşük olduğu ve genel olarak şizofreni hastalarında sağlıklı kontrollere göre daha düşük olduğuydu. 
Türkiye Psikiyatri Derneği Genç Psikiyatristler Komitesi koordinatörü olan Dr. Gamze Erzin, 2016 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uzmanlık eğitimini tamamlamış ve halen Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde psikiyatri uzmanı olarak görev yapmakta. 2019 Avrupa Psikiyatri Birliği “Meslekte Yeni Psikiyatristler Bursu”  (ECP Scholarship) bursunu da kazanmış olan Dr. Erzin, duygudurum bozukluklarında ve şizofrenide inflamasyon ve oksidatif mekanizmalar üzerine araştırmalarda görev alıyor.

Ödül kazanan çalışmaya 96 şizofreni tanısı konulan hasta, 63 sağlıklı kontrol alınmış ve bu iki grup arasında metabolik parametreler açısından ve fiziksel aktivite düzeyleri açısından fark saptanmamıştır. Fakat aktivitesi düşük veya yeterli olan şizofreni ve kontrol grubu irisin düzeyleri açısından karşılaştırıldığında sağlıklı kontrol grubunda irisin düzeyi anlamlı derecede şizofreni grubundan daha yüksek saptanmıştır.

Araştırmacılar “irisinin nörodejeneratif hastalıklar üzerine olumlu katkısı olduğu ve şizofreninin nörodejeneratif bir hastalık olduğu varsayımlarına göre aktivite düzeyleri açısından fark olmayan hasta ve kontrol grubunda irisin düzeyleri açısından anlamlı fark olması irisinin hastalığın nörodejeneratif sürecinin patofizyolojisini anlamak için ipuçlarından biri olabileceğini” öne sürüyor.

Maluliyet Değerlendirmesinde Temaruz

Kongrede üçüncülük ödülü ise Gazi Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında yürütülen ‘Maluliyet İstemi ile Başvuran Psikotik Bozukluğu Olan Hastalarda Temaruz Eğilimi ve İlgili Değişkenlerin Araştırılması’ başlıklı çalışmaya verildi. Araştırma ekibi Amine Merve Atalay, İrem Ekmekçi Ertek, Çisem Utku ve  Rukiye Filiz Karadağ’dan oluşuyordu.

Dr. İrem Ekmekçi Ertek Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD’daki görevlerinin yanı sıra Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Halk Sağlığı Doktorasına devam ediyor. Dr. Ertek sosyal psikiyatri, toplum ruh sağlığı ve bilişsel davranışçı terapi alanları ile ilgileniyor. 

 Ödül kazanan çalışmada maluliyet istemi ile başvuran psikotik bozukluğu olan bireylerde temaruz eğilimi ve bununla ilişkili sosyodemografik ve klinik değişkenleri araştırılmış.  Araştırmacılar ülkemizde bu alanda yapılmış ilk araştırma olduğunu söyledikleri çalışmayla “temaruz eğiliminin maluliyet nedeniyle başvuran hastalarda sadece tedavi nedeniyle başvuran hastalara oranla daha fazla olduğunu” göstermiştir.  Klinisyenin maluliyet başvurularını değerlendirirken karar verme süreçlerine yardımcı olabileceği düşünülen ölçekler ve bilişsel testler bu çalışma kapsamında incelenmiştir.