TTB'den; Aile Hekimliği Genelgesi, İddialar ve Açtığımız Dava Hakkında Açıklama

psikiyatri.org.tr /

Aile Hekimliği Genelgesi, İddialar ve Açtığımız Dava Hakkında Açıklama

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu İnternet Sayfasında  “TTB Ne Yapmaya Çalışıyor” başlıklı yazı yayınlanmıştır.

Yazıda 3 Ağustos 2012 günlü Aile Hekimliği Genelgesine karşı TTB tarafından iptal davası açılmasının aile hekimlerinin haklarını olumsuz etkileyeceği ileri sürülmekte, konu hakkında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı ile telefonla görüşüldüğü ve randevu talep edildiği, ancak randevu verilmediği ileri sürülmektedir.

Bu yazı kimi yanlış ve yanıltıcı bilgileri içerdiği için doğru bilgilerin paylaşılmasında yarar görülmüştür. Bu amaçla AHEF’e bir yazı yazılarak aynı sayfada hekimler ile paylaşılması beklentisi iletilmiştir. (İlgili yazı için tıklayınız)

  1. Dava konusu edilen genelge 6354 Sayılı “Torba Yasa” nın içinde yer alan aile hekimlerinin normal mesai sürelerinin  haftalık 40 saat yerine “ haftada kırk saatten az olmamak kaydı ile Bakanlıkça belirlenen kıstaslar çerçevesinde”  belirlenmesi, “haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde belirtilen yerlerde nöbet görevi verilmesine ilişkin hükümlerin” uygulanmasına dairdir. Genelge ile Aile Hekimlerinin diğer sağlık kuruluşlarında mesai saatleri dışında, tatil günlerinde üst sınır olmaksızın nöbet tutmaları, nöbet sonrası izin verilmeyeceği düzenlenmektedir.
  2. Genelgeye dayanak oluşturan Yasa bir hükümet tasarısı olarak 18.06.2012 tarihinde TBMM’ne sunulmuştur.
  3. O tarihteki TTB Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu bizzat AHEF Başkanı Dr. Murat Girginer’i de aramış tasarının aile hekimliğine ilişkin maddeleri konusundaki görüşlerini sormuş ve TTB görüşlerini paylaşmıştır. TTB ilgililerle birlikte oluşturduğu görüş ve önerilerini komisyonlara katılarak yazılı ve sözlü olarak sunmuştur.
  4. Tasarı, sunulan değişiklik önerileri dikkate alınmadan yasama yılının son “torba yasası’  olarak 6354 sayı ile 04.07.2012 tarihinde kabul edilmiştir.
  5. Bunun üzerine Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin çalışma koşullarını ve sağlık ortamını olumsuz etkileyecek  hükümlerin iptali için Anayasa Mahkemesinde İptal Davası açılması için CHP nezdinde girişimde bulunmuştur.
  6. TTB İnternet sayfasında 11 Eylül 2012 günü, 6354 sayılı Yasa hükümlerine karşı CHP tarafından Anayasa Mahkemesinde iptal davası açıldığı haberi yayınlanmıştır. Aynı haberin ekinde TTB Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan ve CHP’ye iletilen Anayasaya aykırılık raporuna yer verilmiştir. (ilgili açıklama için tıklayınız)
  7. Yine TTB İnternet sayfasında 11 Ekim 2012 günü,  3 Ağustos tarihli Aile Hekimliği Genelgesine Danıştay’da açılan dava ve gerekçelerine ilişkin bir açıklama yayınlanmıştır. Genelge ve dayanağı Yasa hükümlerinin dinlenme hakkını, özlük haklarının yasa ile düzenlenmesi zorunluluğunu ve sağlık hakkını ihlal ettiği vurgulanmış, Anayasaya aykırılık itirazında bulunulmuştur. (ilgili açıklama için tıklayınız)
  8. Merkez Konseyi Başkanı, AHEF Başkanı tarafından telefonla aranmıştır. Sayın Özdemir Aktan Sağlıkta şiddet ile ilgili özel bir gündem ve program sırasında (Dr. Ersin Arslan’ı kaybetmemiz ile ilgili eylem ve etkinlikler) AHEF Başkanının aramasına yanıt vermiş, o koşullarda bilgilendirme yapmaya özen göstermiştir. Görüşme talebi ileri sürüldüğü gibi kesinlikle reddedilmemiştir.  TTB başkanı duruşma sonrası önceden belirlenmiş yurt dışı programı nedeniyle yurt dışına gitmiştir. Tüm meslektaşlarımız TTB Başkan ve Merkez Konseyi üyeleri ile rahatlıkla görüşebilirler. TTB’nin gerek meslektaşlarımız gerekse sağlık alanı ile ilgili kişi ve kurumlarla görüşmemesi söz konusu dahi olamaz.
  9. TTB, uygulamaya müdahale edebilmek için Anayasa Mahkemesinin yasa hükümlerini görüşmesini beklemeyi tercih etmemiştir. Çünkü Anayasa Mahkemesi,  kendi programı içinde belirlediği ileri bir zamanda, Anayasa aykırılık denetimini yapacaktır. Oysa TTB tarafından açılan davada Danıştay tarafından Anayasaya aykırılık itirazı ciddi bulunur ise Anayasa Mahkemesine gönderme kararı verilmesi ile birlikte genelge hükümlerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilebilecektir. Yani Anayasaya aykırılık denetiminin sonucu beklenmeden de genelge hakkında hukukilik denetimi yapılabilecektir. Geçmişte Türk Tabipleri Birliğinin açtığı davalarda benzeri kararlar verilmiştir.
  10. AHEF tarafından ileri sürüldüğü gibi iptal gerekçeleri üzerinden olası bir yürütmeyi durdurma kararı mevcut durumu geriye götüremez. Bu konudaki kayıplara ancak sessiz kalacağımız politika ve uygulamalar neden olabilir.

Zor koşullarda çalışan tüm meslektaşlarımızı kapsayan, çalışma şartları ve özlük haklarında iyileşmeyi hedefleyen Türk Tabipleri Birliği’nin benzer biçimde katkı sağlayacak tüm kurumların görüş ve desteğine açık olduğunu bir kez daha hatırlatırız.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

-TTB websitesindeki ilgili habere ulaşmak için tıklayınız-